Psp traducir inglés
68 traducción paralela
Dylan, sence Magog PSP teknolojisini bizi zayıflatmak için mi verdi?
Dylan, do you think the Magog gave these people PSP technology to soften us up?
Dylan, sensör taramaları Moebius üzerine PSP yaylım ateşi başlattığını gösteriyor.
Dylan, sensor drones report a volley of PSP's on course for Moebius.
PSP'lerin önüne geçip bir kapı açabiliriz.
We can outrun the PSP's - open a portal.
PSP'leri içine çeker.
And swallow up the PSP's.
Bütün PSP'ler gitti ama Moebius'un güç şebekesi devre dışı kaldı. Yüzeyde deprem ve volkanik püskürme faaliyetleri algılıyorum.
We got all of the PSP's, but Moebius's power grid is off-line and I'm detecting volcanic eruptions and earthquakes all along the surface.
Evet, senin yerinde olsaydım kalkıştan sonra geminin PSP projektörlerini Machen Alpha'ya çevirip tehdidi sonsuza kadar yok ederdim.
Yes. And if I were in your position, right after the launch I'd turn that ship's PSP projectors on Machen Alpha and eliminate that potential threat forever.
Şimdi bakma evlat, ama bence durum kötü, uh, arkadaş canlısı komşumuz PSP.
Don't look now, kids, but I think we're up against, uh, your friendly neighborhood PSP.
PSP'nin çarpma yolu, ve lazer kaynak makinesi lazım.
PSP's path of impact, and we'll need laser torches.
Bütün çocukların iPOD'lari, son model cep telefonları var benimse ucuz bir cep telefonum bile yok!
All the other kids got iPod, PDA cells, PSP, I don't even have a cheap cell phone.
PSP-31, peron 24.
PSP-31, track 24.
Sony PSP'ler bu sabah saat 7 de satışa çıkıyor.
The new Sony PSP game machines go on sale at seven a.m. today.
PSP'mi gösterdiğimde herkesin suratındaki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum!
I can't wait to see the look on everyone's faces when I show up to school with a PSP!
Sony PSP Tanrı tarafından yapıldı, dünyada kimin Şeytanın ordularına karşı koyabilecek güçte olduğunu tespit etmek için
The Sony PSP was built by God, to determine who on Earth had the best skills to defeat the armies of Satan.
PSP'de 60 level bitirdi..
Reach lever sixty on the PSP.
Bu altın PSP, PSP'lerin kralı.
This golden PSP is king of all PSPs.
Kutsal PSP'ye selam olsun.
Hail the holy PSP.
Süvarileri PSP ile komuta edecek kimsemiz yok
We have no one to command the troops with the PSP's
İşte bu yüzden sana sadece Sony PSP'mi bırakabileceğim için senin adına üzgünüm.
It is only because I feel so sorry for you that I leave you my Sony PSP.
PSP'mi ne zaman alabilirim bayım?
When do I take possession of my PSP, sir?
Sadece ölmesini istiyorsun böylece şu salak PSP'yi alacaksın!
You just want him dead so you can have his stupid PSP!
PSP salak mı? !
PSP is stupid?
Uh Yani, yani bu PSP ile ilgili değil, Kyle!
Uh I mean, I mean this isn't about PSP, Kyle!
Kenny'nin ruhu olmadan kutsal PSP'yi kullanacak kimse olmayacak.
Without Kenny's soul here there will be nobody who can use the holy PSP.
Eğer cenazeme gelmek zorunda kalırsan bana playstation falan getir.
Hey, if you ever have to come to my funeral... man, bring me a PSP or somethin'.
Bize PSP aldı diye sevdin.
- I like him. You only like him because he bought us PSPs.
Yatağımın altında PSP'mi arıyordum, tamam mı?
Look, I was looking for my PSP under my bed, right?
O benim PSP'm baba.
That's, um, that's my PSP, Dad.
PSP yok...
- No PSP,
A-Tren, PSP'yi bana ver oraya Diddy'nin yanına git.
A - Train, hand over that PSP and go with B-Diddy over here.
PSP falan alırsın ya da neyle oynamak istiyorsa.
Get him a PSP or whatever he's playing now.
Bir PSP'ye hayır demeyiz.
?
Ritchie'nin aterisini getirdim, O bunla meşgulken, biz işimize bakarız.
I brought ritchie's psp, soe hcan be occupied and we can have our date.
Çok fazla deniz yemeği yemekten arsenik veya psp.
PPS or arsenic from eating too much seafood.
- Bu bir PSP.
- It's a PSP.
Bu, babanın taşınabilir "Playstation" ı.
This was your old man's PSP.
PSP oyunum bozuldu.
My PSP just stopped working.
Küba Komünist Partisi'ndeki Stalinistler ile elimden geleni yaparım. ... ama buna değeceğini hiç sanmıyorum.
I'll do everything I can with the Stalinists from the PSP, but I don't think it will be worth it.
PSP için kavga ediyorlardı.
They were fighting over the PSP.
Bu benim PSP'im, Lete'nin değil.
It's my PSP, not Lete's.
Efendim, Dusan ve Letelier PSP oynuyorlar.
Sir, Dusan and Letelier are playing with a PSP.
PSF.
PSP.
PSF dedikleri şey bu.
That is PSP.
Evet, eyalet polisi ile birlikte çalıştık.
Yes, I've been coordinating with PSP.
Sonra da MES, PSP ve frengi için test ettiler.
Then Wilson's disease, Huntington's then... I have done analysis sclerosis multiple progressive paralysis, syphilis...
Pekala sorun istemiyorum Cep telefonu, iPod, PSP, PCP falan da.
Cellphone collection time. This will include iPods, PSPs, PCP Or anything else you might have that might manifest noise.
PSP'sinden uzak üç gün yaşayamayacağını düşünüyor.
He was sure he wouldn't survive three days without his PSP.
Sony PSP, Çin yemeği ticareti falan yapıyorum ben, uyuşturucu değil.
I traffic Sony PSPs, ramen noodles, not drugs.
İşte, PSP.
- Here, your PSP.
Ben PSP istemiyorum.
I don't want the PSP.
Ve bu PSP.
And this PSP.
Şu andan itibaren, iPod yok PSP yok ve telefon yok.
From now on, we have no iPods, no PSPs, and no phones.