Psychologist traducir inglés
1,178 traducción paralela
Sen gerçek, lisanslı bir psikolog değilsin.
You're not really a licensed psychologist.
Phyllis çalışmalarına şehirde devam etmeye karar verdi yani böylece kasabadaki tek psikolog siz olabileceksiniz.
Phyllis has decided to pursue her practice in the city, which leaves you the only psychologist in town.
Bir psikolog.
A psychologist.
Bir psikoloğa incelettim ve ona göre babası olmayan bu çocuk sevgisini üzerinizde toplamış.
A psychologist examined them. He says that, as she had no father, you were very important.
Annesini görmek isterim. Hattâ bir psikoloğun yanında. Eğer isterseniz.
Let me see her mother, with a psychologist, if you want.
Seminerin sorumlusu, bir psikolog.
She's the psychologist in charge of the seminar.
Alberto, bir psikologa görünsem mi?
Alberto, should I see a psychologist?
Psikiyatrımız Dr. Greenblatt'le görüştüm bile.
I have already contacted Dr. Greenblatt, our psychologist.
Bu Dr. Greenblatt, Turbit'in hapisteki psikologundan farklı.
This Dr. Greenblatt is different from Turbit's prison psychologist.
Psikologsun, rahibesin.
You're a psychologist, you're a nun.
Bir rahibe olarak burada değilim, psikolog olarak buradayım.
I'm not here as a nun, not even as a psychologist.
Bir psiko... Bir psikolog?
A psych... a psychologist?
Beni göreceğinden korktum, sonra psikologda garip resimler çizmeye başlar ve herkes mutsuz olur değil mi?
I was afraid he'd see me and then he'd be drawing pictures for a child psychologist and nobody's happy.
Öğleden sonra ünlü psikolog ve "çiftlerin ilişki rehberi" kitabının yazarı Velma Rudin'in ofisinde Samantha söylememesi gerektiğini bildiğini şeyi söylememeye çalışıyordu.
That afternoon in the office of Velma Rudin celebrated psychologist and author of In-to-me-see A Couple's Guide to Intimacy Samantha did her best not to say the thing she knew she shouldn't say.
Bu dersleri çok saygı duyulan bir psikolog veriyor, dersin adı, "Bir Erkeği Memnun Etmek."
It's not Iike that. It's taught by a well-respected woman psychologist. It's called "How To please A Man."
Okul psikoloğumuz Dr. Galani burada.
I've asked Dr. Galani, our school psychologist, to join us.
Dün psikolog nasıldı?
Yesterday, with the psychologist, how'd that go?
Bir psikolog olarak duyduğum en iyi açıklama bu olacak sanırım.
I'm not a psychologist but this is the best explanation for how that I've heard.
ve şu psikolog bunun iyi bir fikir olduğunu söyledi. fakat bilmiyorum.
And that psychologist said it would be a good idea, but I don't know.
- Psikolog.
- Psychologist.
Bir psikolog.
He's a psychologist.
Dr. Bilodeau'yu gördüğümden beri daha iyi hissediyorum.
Since I've been seeing a psychologist, Dr. Bilodeau, I feel much better.
Size psikolog numarası yapmak istemiyorum. Fakat çocuğunuzun içinde derin bir öfke olduğu ortada.
I don't pretend to be a psychologist, but it's obvious that your boy's got a lot of anger in him.
Psikologa bir sinir hastası genç "zihnin parçasını nasıl bulabilriz?"
A neurotic young man asked a psychologist, "How can I find peace of mind?"
"Nasıl eksikliğini hissedersin" dedi psikolog kafasını işaret ederek,
"How can you lack," said the psychologist, pointing to his head,
- O zaman sana ben söyleyeyim. Birimiz psikolog, birimiz arkeolog, birimiz de ekonomist olabiliriz.
There's a psychologist, an archaeologist - a priest and an economist.
Aramıza yeni katılan birine göre hiç fena değildin.
You got the archaeologist and the psychologist wrong.
Ben Dr. David Wheeler, çocuk psikoloğuyum.
I'm Dr. David Wheeler, child psychologist.
Size bir hastane ruhbilimcisi getirtebilirim.
Maybe I can get a clinical psychologist to talk to you.
Hastane ruhbilimci mi?
Clinical psychologist?
Bu Doktor Audrey Jackson, Adli Tıp Psikologu.
This is Dr Audrey Jackson, a forensic psychologist.
Aynı zamanda psikologum.
I'm a psychologist.
Bölüm psikologumuzdan randevu saatlerinizi alacaksınız.
You'll be receiving your appointment times from our psychologist.
Psikologa bir şüpheliyle yattığını mı söyledin?
You told the psychologist you slept with a suspect? What?
Rahibe olmakla ilgili şüpheleri aklıma o düşürdü, psikolog olarak etkinliğimi...
The doubts he put in my mind about being a nun, my effectiveness as a psychologist- -
Bir psikolog, rahibe ve kadın olarak kendimden şüphelenmeme neden oldun.
You made me doubt myself as a psychologist, as a nun, as a woman.
Ben bir psikologum.
I am a psychologist.
Moruk bir psikologmuşsun da.
You're a pop psychologist as well.
Psikiyatristle psikolog arasındaki fark nedir?
What's the difference between a psychiatrist and a psychologist?
Bu Hazel'in evlendiği psikolog.
That's that psychologist Hazel married.
Bir psikolog olarak işimin doğası gereği bunun evliliğimize faydası olacağını düşündüm.
Because of the nature of my work as a psychologist... I thought it would be a great, um... marital aid, so to speak, for Hazel to learn more about what I do.
- Evet. Seattle Üniversitesi'nde psikolog olan Doktor John Gottman çiftler tartıştığında önemli olanın söyledikleri değil, yüzlerinde gösterdikleri olduğunu düşünüyor.
Dr John Gottman, a psychologist at the University of Seattle, believes that when couples argue it's not what they say but what is shown on their faces that really matters
Psikolog değil.
Not a psychologist.
Yakışıklı, 30, psikiatrist.
- Handsome, 30s, psychologist.
Nasıl yani? Bir şekilde senin benim arkadaşım olduğunu öğrenmiş. Ve bay yakışıklı psikolog seninle tanışmak istediğini söyledi.
Well, somehow it came up that you're a friend of mine... and Mr. Handsome Animal-loving Psychologist said...
Şey Darren bana senin bir psikolog olduğunu söyledi.
So Darren tells me you're a psychologist.
Endüstriyel Psikologdum.
I used to be an industrial psychologist.
- Yazar ya da psikolog değilim.
- I'm not a writer or a psychologist.
Bir psikolog olan annesi ilişkilerinin masum olduğunu düşünüyordu ve bu duruma olumlu bakıyordu.
Her mother, a psychologist saw it positively, as an innocent thing.
Psikolog.
He's a psychologist.
Şu psikoloğun annenle ilgili raporu da.
And that school psychologist's report about your mom- - it's too bad.