Pumpkins traducir inglés
235 traducción paralela
Pumpkins are ripe and ready for pie
Pumpkins are ripe and ready for pie
Kabaklarım lezzetlidir!
My pumpkins are good!
- Sen bal kabağını bile beğenirsin.
I like. - You like to pumpkins.
Kral Süleyman'dan çok karısı var, halkı balkabağı kadar olgun.
More wives than Solomon and his subjects as ripe as old pumpkins.
- Gomez, sen cadılar bayramının Michelangelosusun
Why, Gomez, you're the Michelangelo of Halloween pumpkins.
Balkabağından yapılmış.
It's made from pumpkins.
Kabaklarla oynayın.
Play with the pumpkins.
O küçük çocuklar bulunduğunda kafaları kabak püresi gibiymiş.
When they found those little boys, their heads were like smushed pumpkins.
Cadıların kabakları kızartılmayı bekliyor
Pumpkins of witches are there to roast.
Çürümüş kabaklar, yanmış yapraklar.
Rotting pumpkins. Burning leaves.
Ben değil ama çok zeki arkadaşlarımdan biri şu parlak fikriyle ortaya çıktı ve kendimizi doyuma ulaştırmak için... nasıI diyeyim, balkabaklarıyla yaptık!
So the idea, not mine, but a real intelligent friend of mine's, of relieving ourselves with... we made love with... how do I say this? With pumpkins.
Bu balkabaklarıyla rahatlıyorduk.
We relieved ourselves with these pumpkins.
Hiç sebze de yemiyorum, balkabağı meselesi yüzünden!
I don't eat vegetables either, because of the pumpkins.
Yüzlerce zehirli sarmaşık gazı içeren bal kabağı yerleştirmiştim.
I had rigged hundreds of pumpkins to blow out poison-ivy gas when they were lit.
Bu topların yalnızken ne yaptığını düşünsene!
Imagine what those pumpkins do with each other when they're alone!
- Balkabağı istermisin?
- You wanna smash some pumpkins?
Balkabakları çığlık atar Gece yarısında
Pumpkins scream in the dead of night
Balkabağından kolay.
Easier than pumpkins.
Smashing Pumpkins, Rage Against the Machine, Porno for Pyros- -
Smashing Pumpkins, Rage Against the Machine, Porno for Pyros- -
Ama sonra sabah olur ve balkabaklarına dönüşürüz, değil mi?
But then the morning comes and we turn into pumpkins, right?
- Biliyor musunuz, balkabakları?
- You know, pumpkins?
Balkabakları?
Pumpkins?
Bu sene balkabaklarına yatırım yaptım.
This year, I invested in pumpkins.
Billy Corgan, Smashing Pumpkins'ten.
Billy Corgan, Smashing Pumpkins.
Sizi özleyeceğim Pumpkins, kasvetinizi bütün dünyayla paylaşamayacağım.
I'll miss you Pumpkins, but I just can't share your bleak worldview.
Ve bu da Smashing Pumpkins ile birlikte turdayken.
And this is when I was on tour with the Smashing Pumpkins.
Ama hala bir sürü bal kabakları var.
- Yeah, but they still got plenty of pumpkins.
Perrault un yeminle söylediği peri büyükanne ve sihirli balkabakları gerçeğe daha yakın olabilirdi.
There are those who swear Perrault's telling with its fairy godmother and magic pumpkins would be closer to the truth.
Yandaki adam yüksek sesle Pumpkins dinliyordu. Çalışamadım.
The guy next door plays Pumpkins so loud I can't study.
Bugün dükkânda buluşup oymak için balkabağı alacağız.
We're all meeting later to buy pumpkins.
Balkabağı almamız için para getireceğini söylemişti.
He was bringing money to buy pumpkins.
Cadılar Bayramı için kabak oymak?
Isn't this fun carving pumpkins for Halloween?
Kabağımızı atmıyoruz Sayın Başkan.
We don't throw our pumpkins, Mr. President.
Neden yılda sadece bir kere kabak alıyoruz?
Why do we get pumpkins only once a year?
Smashing Pumpkins'i sever misin?
Do you love Smashing Pumpkins?
Akağaç Çiftliği Gayrimenkul mahalledeki herkese bedava balkabağı verdi.
HEY, LOOK! MAPLEFARM REALTY GAVE EVERYONE IN THE NEIGHBORHOOD FREE PUMPKINS!
Ne kadar zamandır evlisiniz?
How long you two little pumpkins been married?
Burada, bal kabaklarını oyduğumuz günü?
When... we were here and we were carving pumpkins?
Bozuk bal kabağı gibi kokuyor.
It's like old pumpkins or something.
Balkabaklarım, Seyyahlarım var, ama yapraklarım yok.
I got pumpkins, I got Pilgrims. I got no leaves.
Hindi, kabak, balkabağı yok.
No turkeys, no squash, no pumpkins.
Balkabaklarım benim!
- Hi, pumpkins!
Balkabağına dönüşmemizi istemezsin.
You don't want us turning into pumpkins.
Balkabakları.
Pumpkins.
Üstünde Smashing Pumpkins tişörtü olan, peltek çocuk mu?
Was this the geek in the Smashing Pumpkins T-shirt, with the lisp?
Ellerim turuncu kesilinceye kadar kabak dilimledim.
I diced pumpkins until my hands turned orange.
Şehir balkabağı kaynıyor.
This town is stupid with pumpkins.
- Ünlü insanlara benziyorlarmış.
Pumpkins. Pumpkins shaped like famous people.
Kabakları onlara atın.
Throw pumpkins at them.
Kabak kalmadı, cephanemiz bitti.
No more pumpkins, we're out of ammo.
Patlayan bal kabaklarıyla.
With exploding pumpkins.