Pv traducir inglés
37 traducción paralela
Şimdi gelirlerin neden % 8 düştüğüne dair bir senaryo yazar mısın?
Just run one more scenario and assume an eight-percent IRR and PV it to present day.
Kesin. 118 tane Rolls Royce PV-12 Merlins.
To be precise, 118 Rolls Royce PV-12 Merlins.
PV sürtüklerinden biri.
She's one of those PV bitches. Mendiga gringa.
Çünkü PV'de ponpon kız ol ya da öl gibi bişey duymuştum
'Cause I hear PV is a cheer-or-die type of squad.
Hadi Gidiş şu PV kıçlara neler yapabileceğimizi gösterelim.
Come on. Let's go whoop some PV ass, y'all.
Söyle, PV.
Call it, PV.
PV önce başlıyor.
PV goes first.
PV'nin kareografisini biliyorsun.
You saw PV's choreography.
Pekala. Eğitilmiş bir maymun bile bunu bilebilir. Bir PV tertibatının doruktaki verimi önemli ölçüde artırılabilir.
Okay, even a trained monkey would know that the peak output of a PV array can be increased dramatically if the modules are interconnected in parallel, not in series, as was done here.
Rita'ya göre burada arkadaş edinmenin yolu buydu.
That's how friends were made, according to Rita, in PV.
Ben Kaptan Jack ve bu da PV Pirate Radio, bahar tatili varış noktanız.
I'm Captain Jack and this is PV Pirate Radio, your spring break destination.
Selam parti insanları, ben Kaptan Jack ve şu an PV Pirate Radio'yu dinliyorsunuz.
Hey, party people, it's Captain Jack and you are listening to PV Pirate Radio.
Gıda ve ilaç yönetimi ( FDA )'ndeki dostum PV dosyalarını bize verdi.
My buddy at the FDA gave us his files on PV.
PV'nin en gözde olan soğuk tıp iptalini düzeltmek için görevlendirildi.
He was called in to clean up PV's most recent cold-medicine recall.
PV pazara yeni bir ilaç sunarken bir milyar dolar yatırım yapıyor.
By the time PV puts a drug on the market, they've invested a billion dollars in it.
Peter, PV'de rozetlerimizi gösterdiğimiz anda Helen'ın hikayesini mahvederiz.
Peter, we start flashing badges at PV, we're gonna crash Helen's story.
Kendinizi yetişkin bezi reyonunda bulacağınız kadar yaşamanızın sebebidir, PV.
PV's the reason you're gonna live long enough to find yourself browsing the aisles for adult diapers.
PV bu ilacı pazardan çekerse ne kadara mâl olacağını öğrenmek istiyor.
PV wanted to know how much it would cost to take this drug off the market.
Helen'ın PV'den bir kaynağı var.
Helen has a source at PV.
Değil. Zybax ya da başka bir PV ürünü hakkında görüşmüyorlar.
They don't correspond with Zybax or any PV product.
PV temsilcileri gelip onları değiştirmiş.
PV reps came in and swapped them out.
- Doğru. İzlerini örtmek için PV, yeni kutulama yaptıklarını söylediler.
To cover their tracks, PV said it was new packaging.
Elimizde kanıt olmadığı sürece PV bizi yasalarla uğraştırır.
PV will bury us in a lawsuit unless we have proof.
Sadece PV'ye gidip, bildiriyi mi alacaksınız?
You're supposed to just show up at PV and get the memo?
PV'nin kapısından çıktığımda elimde onları alt etmemizi sağlayacak her şey olacak.
I'm gonna walk out of the front door of PV with everything we need to take them down.
Sullivan kadının PV'yi araştırdığını biliyor.
Sullivan knows she's looking into PV.
Eğer bir PV çalışanı Zybax örtbasını biliyorsa Helen'a istihbarat sağlamaya başlar...
If a PV employee knows about the Zybax cover-up, starts feeding Helen intel...
PV Mendell ve Helen'in işini bitirip dışarıda istedikleri gibi cirit atacaklardı.
PV figured they'd shut down Mendell and Helen, then roll the dice on any medication still out there.
Bu gece raporumu yazar sonra da Chaligny ve Cardinet'i toplarım.
- I'll set my pv tonight. Tomorrow I arrest Chaligny and Cardinet. Who?
PV'ü de mi kapmadın?
And you've never had HPV either?
Adını biliyor musun?
Let you format a PV?
Bu hafta sonu sahne ayarlamaları için burada sıkıştım.
I'm stuck in PV this weekend, stage managing a play.
Palos Verdes'deki zengin bir sürtük tarafından mı?
Really? By some rich-bitch motherfucker up in PV?
Palos Verdes'te yaşamıyorum.
I don't live in PV.
- ÖK.
PV...
Çünkü video çekeceksek okul kıyafetlerimiz olmalı, değil mi?
Well, that's because... If we're talking about PV, it'd be uniforms, isn't it?
Getirin o bronz tenlerinizi!
Make time PV.