Qassam traducir inglés
30 traducción paralela
Qassam'ın odasındaki her şeyi poşetleyip etiketledik.
We bagged and tagged everything in Qasam's room.
İstihbarata göre Qassam, Norfolk donanma üssüne saldırı düzenleyecek. Kendisi, bunun nasıl ve ne zaman olacağını söyleyecek durumda değil.
Gitmo intel said Qasam was going to execute a terrorist attack on the naval base at Norfolk, but he's in no shape to tell us how or when.
Bagajını açan güvenlik görevlisi silahını çekmiş olurdu. Qassam bunu aynada görüp anladı.
The security guard opening his trunk had his weapon pulled, Qasam saw it and decided?
Qassam'ın pasaportu, vizesi ve sosyal güvenlik kartı Meksika'da yapılmış.
Qasam's passport, student visa, and social security card were all forged in Mexico.
Qassam'la ilgili bilgileri tutuklu olan bir El Kaide üyesinden aldım.
I got the lead on Qasam from an Al Qaeda detainee.
Yasir Qassam Gazze Şeridi'nde doğmuş.
Yassir Qasam was born in the Gaza Strip.
Qassam, Gazze'de ünlü olmak için gerçek adını kullanmış olabilir.
Qasam could've used his real name to be famous in Gaza. Exactly!
Tek bildiğim Qassam'ın Norfolk'taki bir intihar görevinin anahtarı olduğu.
All I know is that Qasam was key to a planned suicide mission at Norfolk.
Qassam'ı sen mi vurdun?
Did you shoot Qasam?
Özel ajanlar Qassam'ın odasını aradı mı?
Did Special Agents search Qasam's room?
Qassam'ın odasından toplanan kanıtlar nerede?
So where is the evidence collected in Qasam's room?
Doktor, Caitlin, Qassam'ı ceset torbasına koyun.
Doctor. Caitlin. Put Qasam in the body bag.
Qassam'ı ihbar eden tutuklu tanıyor olabilir.
The detainee who gave up Qasam might be able to identify him.
Qassam Little Creek'te miydi?
Did Qasam work at Little Creek?
Qassam'ın cesedini ve kanını almaya geldi.
He's here to retrieve Qasam's body and blood.
Qassam hastalığı bulaştırsaydı saldırı başarılı olurdu.
If Qasam was infectious the attack would have been successful.
Qassam üste işe girene kadar hastalığı kendine bulaştırmazdı.
Qasam would not have infected himself until he got a job on base.
- Qassam ne zamandır yemek servisindeydi?
How long was Qasam slinging burgers?
- O zaman en kısa zamanda- - - Qassam'ın odasından toplanan bütün kanıtlar elimde olunca yaralı adamınızı alabilirsiniz.
Well, then, it's important that you - When all evidence collected from Qasam's room is in my hands.
Yalnız gel. Silahsız. Qassam'ın eşyalarını da unutma.
Come alone, unarmed, and don't forget Qasam's things.
Qassam Kaşmir'in kuzeybatısından gelen koyu Dajleen çayı içiyormuş.
Qasam drank a wimpy Darjeeling from northwestern Kashmir.
Qassam'ı vurduğunda ne kadar uzaktaydın?
How far away from Qasam were you when you shot him?
Ben, şehit veren, lzz a-Din al-Qassam oğlu, Jihad Nasser El-Din...
I, the living martyr Jihad Nasser El-Din son of Izz a-Din al-Qassam...
Buradaki en sevilen vaiz Izzedine Al-Qassam'di.
One of the most popular preachers here was a man called Izzedine al-Qassam.
Bu Qassam'in mezari.
This is Qassam's grave.
Qassam bu sabah bakımevinin yakınlarında bir yere düşmüş.
A Qassam touched down next to a daycare center in Sderot this morning.
Bağışlayıcı Allah'ın adıyla. Biz Hamas'ın askeri kanadı El Kassam tugayları, Allah onu seçtiği için ailesini ve kahramanımızı kutsal addediyoruz.
In merciful Allah's name, we, the Icc ad-Din al-Qassam Brigades, military wing of Hamas, bless our hero and his family, for Allah chose him.
Çünkü sen diğerleri gibi uyuşturucu veya Qassam roketi istemezsin.
Because you can't want drugs or Qassam rockets like anyone else.
Qassam roketi bir halta yaramaz yahu.
A Qassam rocket is a fertilizer-filled trash can.
Otopsideki tek ceset Qassam'ın.
Well, Qasam's the only body in autopsy.