Quay traducir inglés
94 traducción paralela
Genova iskelesi boyunca saatlerce yürüyebilirsin.
.You can walk for hours along the quay in Genoa.
Rıhtımı geçin, sonra yokuş yukarı yürüyün.
Cross the quay, then straight up the hill.
Feribota bineceğim, inişte buluşuruz.
I'm taking the ferry ; we'll meet at the quay.
Elena, kısa bir süre sonra birbirimizi göreceğiz.
Elena, let's meet anyway... at the quay.
* Bak, durmuş rıhtımda El sallıyor *
¶ See where she stands and waves Her hand upon the quay ¶
Quay Otel'de yıllık gemici dansı gösterimiz var.
We've got our annual hornpipe display to do tonight at the Quay Hotel. There's a lot to do.
North Quay'da, belli bir sistemimiz yok.
We have no blueprint in North Quay.
North Quay'de, böyle risklere girmeyiz.
It ´ s not the sort of risk we ´ d dare to take at North Quay.
Kuzey Quay'da Moira'mızın öğretmeni.
He teaches our Moira up at North Quay.
North Quay salatası. Öğretmenimizin özel tarifi.
It ´ s salad North Quay, one of Sir ´ s special recipes.
# # And your boat waits down by the quay
# # And your boat waits down by the quay
Ama her şeyi kabulleniyorsanız yalan söylüyorsunuz demektir.
On the quay of Port-Vendres,
İskele çok kalabalık.
It's so crowded on the quay.
Vittel rıhtımında Vescar adlı bir gemi var.
There is a boat on the Vittel quay marked Vescar.
Yeni bir vapur sefere mi çıkacak, bütün şehir limana akardı.
A new steamer is launched - everyone is on the quay.
- Oradaki beşinci iskeleden, efendim.
- Of the quay five, sir, over there.
Palm İskelesi'nden aldı. "
Off Palm Quay, he got it. "
Aynı akşam Valdarno, Carla Romero'yu ıssız bir rıhtıma götürdü. Kadının orada, İtalyan hükümetinin bir ajanıyla randevusu olduğunu sanıyordu.
In the same night, Valdarno got a beating Carla Romero even to a deserted quay, where he was thinking that she had when a meeting was combined, with an agent of the Italian government.
- Rıhtımda bizi bekleyen görevli bir araba vardı.
There was a staff car waiting for us on the quay.
Sinemalara baktım, İskeleye bile gittim.
I walked for the cinemas, I went even to the quay.
İyi günler.
Quay.
Ve burada başka bir sokak, şey- - Smithfield'den nehirden aşağı... belki, daha küçük şirketlerin salonları...
And here's another street from, uh... from Smithfield down to the river... where, perhaps, the halls of the lesser companies... might be built along Thames Quay.
Orta sınıftan üç ailenin evine bakıyor. Doğu Rıhtımı'ndaki bir doktorun da evine temizliğe gidiyor.
She keeps house for three middle-class families and a doctor on East Quay.
Dreverhaven, 11 Güney Rıhtımı.
Dreverhaven, 11 South Quay.
Doğu Rıhtımı'nı buradan görebilirsin.
You could see East Quay from here.
" Ya da yuvarlak rıhtımda küçük bir piramide ne dersin?
" Or a little pyramid of glass for the circular quay?
"... rıhtım boyunca dolaşıyorlardı. "
"They'd stroll along the quay."
Ya da sizinle buluşana kadar bizi rıhtımda beklemeyeceğinize inanacak hayal gücüne sahip olmadığım için.
Or the imagination to believe... that you wouldn't wait for us on the quay until we met you?
Biz bira alıp rıhtımda dolaşmaya gideceğiz.
We will buy some beer and go for a stroll on the quay.
Rıhtımda bir tekne var.
There's a boat by the quay.
Yola çıkmak üzereydim, gemi hazır bekliyordu.
I was about to embark. The ship was at the quay.
Ambülans Elması yeni geçti, ve şu anda Ferry Quay Sokağı'ndan ilerliyor. Tamam.
Uh, the ambulance has just gone across the diamond and is now moving along Ferry Quay Street.
Bantry Bay'den Derry Quay'e kadar..
From Bantry Bay to the Derry Quay
İskele de gördüğün o muydu?
- Is she the one you saw on the quay?
Rıhtımda ağlayan üç yaşında bir kız...
A three-year-old girl crying on the quay...
Saar birde, iskelede.
One o'clock down at the quay.
Hadi. - İskelede işim var.
- I've got business down at the quay.
İskelede saat birde.
One o'clock at the quay.
"Victoria Eugenia," ikinci iskele.
The "Victoria Eugenia," quay 2.
İşte yine yanındayım tatlım, senin için tam olarak buradayım
I have to lose. For me is roads on the quay as a Marlin.
O gün neden o kıza vurdun?
Why did you get that girl beaten on the quay?
Mağdurun belirttiğine göre : İskelede yürüdüğü sırada arkasından yaklaşan bir adam onu bayıltmış ve ırzına geçmiş.
The victim stated that as she was walking on the quay, a man hit her from behind and raped her.
İskele.
Quay.
West lndia Quay oteline, lütfen.
West India Quay, please.
7 : 57 ÖS, birinci takım olası yerel olay için Quay West marinasında.
7 : 57 pm, team one on the scene of a possible domestic, marina quay west.
- Rıhtıma yaklaşıyor.
- Approaching the docks, Kings Quay.
Rıhtımda bekleyen bir tekne var.
There's a boat by the quay.
Geçen günkü polis silahlı çatışma o neyin nesiydi?
The cop on the quay, the shooting what was that about?
- İskelenin orada kiralıyorlar.
- They hire the boats out by the quay.
İşte orada. Bu yol geminizin beklediği rıhtıma çıkıyor.
There, it leads to a quay where our boat waits.
Rıhtıma gelmiyor musun?
You don't come down to the quay anymore?