Rahatsız edilmek istemiyorum traducir inglés
122 traducción paralela
Bu gece rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't want to be disturbed tonight.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
I do not wish to be disturbed.
Açıkça söylemiştim, rahatsız edilmek istemiyorum.
I clearly said I did not wish to be disturbed.
Hayır, rahatsız edilmek istemiyorum.
No, I don't want to be bothered.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't want to be disturbed.
- Rahatsız edilmek istemiyorum.
- I don't want to be disturbed.
Bayan Miller, rahatsız edilmek istemiyorum.
Miss Miller, don't disturb me for anything.
Hiçbir şekilde rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't want to be disturbed for anything.
Hiçbir koşulda rahatsız edilmek istemiyorum.
I'm not to be disturbed under any circumstances.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't want to be bothered.
- Yetki sende, Rahatsız edilmek istemiyorum.
Ship is yours. - I'm not to be disturbed.
Karamela..! Hiç bir şekilde rahatsız edilmek istemiyorum.
Caramella, I don't want to be disturbed for any reason.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't wish to be disturbed.
Katiyen rahatsız edilmek istemiyorum.
I'm not to be disturbed on any account.
Öğleden önce, rahatsız edilmek istemiyorum.
I'm not to be disturbed before noon.
Ve Henry... Rahatsız edilmek istemiyorum.
And, Henry, I don't want to be disturbed.
- Henry'ye rahatsız edilmek istemiyorum demiştim.
- I said I didn't want to be disturbed.
Bir başkası tarafından rahatsız edilmek istemiyorum.
I do not intend to be distracted by another.
Acil durum haricinde rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't want to be disturbed... unless it's an emergency.
- Rahatsız edilmek istemiyorum.
- I want to be calm.
Henüz rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't want to be bothered yet.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
I don`t want to be disturbed.
Hiçbir şekilde rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't wanna be disturbed at all.
Başhemşire, odamda olacağım ve rahatsız edilmek istemiyorum.
I'll be in my room and I'm not to be disturbed.
İçeri girenlerin yakalandığını söyleyin. Ayrıca rahatsız edilmek istemiyorum.
Tell them the intruders have been captured and that I do not wish to be disturbed.
Hiçbir koşulda rahatsız edilmek istemiyorum, dedim!
I said that I don't want to be disturbed under any circumstances!
İçeride biraz uzun kalabilirim. Rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't want to be disturbed.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
[Man] I don't want to be bothered.
Artık rahatsız edilmek istemiyorum.
I can't be bothered anymore.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
See that I am not disturbed.
Bayan Hudson, rahatsız edilmek istemiyorum.
Mrs. Hudson I am not to be disturbed.
- Acil bir durum olmadıkça Ben rahatsız edilmek istemiyorum.
- I don't wanna be bothered unless it's an emergency. - You told me.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
No disturbances.
III. Dünya Savaşı'nın eşiğindeyken,... gemi batsa, dev bir ahtapot tarafından saldırıya uğrasa da,... yarım saatliğine kimse tarafından rahatsız edilmek istemiyorum.
Short of the outbreak of World War III, the ship sinking or being attacked by a giant octopus,
Beni soran olursa kütüphanemde olacağım, rahatsız edilmek istemiyorum.
If anyone should ask for me, I shall be in my library, and not to be disturbed.
Şimdi, bugün yalnız çalışacağım çok meşgul olacağım, bu yüzden önemsiz şeylerden dolayı rahatsız edilmek istemiyorum.
Now, since I'll be working alone today I'm going to be very busy, so I don't want to be interrupted by anything unimportant.
Bütün bunlardan sonra, rahatsız edilmek istemiyorum.
After all, we don't want any interruptions.
Eminim öyledir ama şu an tatildeyim... ve rahatsız edilmek istemiyorum.
I'm sure you're excited. I'm on vacation and don't want to be bothered. I prefer to remain anonymous.
Sana rahatsız edilmek istemiyorum demiştim.
I told you I did not want to be disturbed.
- Rahatsız edilmek istemiyorum dedim.
- I said I didn't want to be disturbed.
Bu kez rahatsız edilmek istemiyorum.
This time I don't want any interruptions.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
I'm not to be disturbed
- Ve rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't want to be disturbed.
Bir daha rahatsız edilmek istemiyorum.
Don't disturb me again today.
Rahatsız edilmek istemiyorum.
I don't want to be disturbed!
Cevap vermiyorsam, rahatsız edilmek istemiyorum demektir.
If I don't answer, I don't wish to be disturbed.
Ben şu anda rahatsız edilmek istemiyorum.
I can't be bothered right now.
Rahatsız edilmek istemiyorum seni porsuk kafalı...
I don't want to be bothered, you big, hairy...
Gidip biraz kestireceğim şimdi. Rahatsız edilmek istemiyorum.
I'm going for a nap and I don't want to be disturbed.
- Rahatsız edilmek istemiyorum demiştim.
- I said I wasn't to be disturbed.
Rahatsız edilmek istemiyorum Bayan Bishop.
- I don't want to be disturbed, Miss Bishop.
rahatsız edilmek istemiyor 16
istemiyorum 1125
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
istemiyorum 1125
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24
rahat bırakın beni 59
rahatsız mı oldun 22
rahat bırakın 25
rahatsız olmayın 47
rahat dur 117
rahatsız mı ettim 20
rahatla 772
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24
rahat bırakın beni 59
rahatsız mı oldun 22
rahat bırakın 25
rahatsız olmayın 47
rahat dur 117
rahatsız mı ettim 20
rahatla 772