Rapper traducir inglés
404 traducción paralela
Watch out for the candy rapper
Watch out for the candy rapper
Hem rap'çi hem polis
She's a rapper and a cop
Dünyanın merkezine inip köstebek insanlarla Rap yapan bir Rap'çi hakkındaymış.
"about a rapper who goes to the center of the Earth and raps with the mole people."
Sen kendine Büyük Üstat B diyor musun yoksa o da mı rüyaydı?
Do you call yourself "Street Rapper Grandmaster B" or was that a dream?
Şapkayı takınca ben Sokak Rap'çisi Büyük Üstat B'yim.
When the hat is on, I'm street rapper "Grand Master B."
Şu andan itibaren hikayem şöyledir :... Ben New York sokaklarından gelmiş kötü bir rap'çi gencim.
As of now, my story is I'm a bad-boy rapper from the streets of New York.
Babasına benim sokak rap'çisi olduğumu söyledi.Adam rap'tan nefret edermiş.Kendimi yine ışık tünelinde buldum.
She told him I was a tough street rapper. He hates rap so suddenly, there was that tunnel of light again.
Tatlım, seni şu rapçi sanmışlardır. "Ice Age"
Honey, they must think you're that rapper, Ice Age.
Ama sorun ben aslında bir rapçiyim.
The problem is... I'm trying to sell these watches'cause I'm really a rapper.
Sanmıyorum.
- You're a rapper?
Chuck D'ye nasıl cani dersiniz?
How the fuck this thing gonna say Chuck D the hardest rapper?
Sen şu adi rapçisin.
- You're that rapper puke.
O bir rapçi, aktör değil.
He's a rapper, not an actor.
Oynaması için bir rapçi tuttular.
They hired a rapper to act.
Bir rapçinin aktörlüğünü izlemek gibiydi.
Just like having to watch a rapper act.
" Büyüdüğümde 125 kilo alıp... Şişko D. gibi bir rapçi olacam. Sadece ismim Şişko E. olacak.
" When I grow up, I want to put on about 250 pounds... and be a rapper like Heavy D, except Heavy E.
- Para hemen şu çantada.
- Got it right here in my rapper bag.
Saldırganları beyaz bir adamı dövmesi onun Sidney Poitier olduğu anlamına gelmez.
Just because some rapper's got a white buddy doesn't mean that he's Sidney fucking Poitier.
Şarkı sözü yazmalıyım.
I should be a rapper.
Rapçi olmak istiyor.
- He wanna be a rapper. - Yeah.
Herkesin Rapçi olamayacağını söylüyordum.
I was tellin'him not everybody can be a rapper.
- O bir Rapçi.
- She's a rapper.
- Ben, rap'çiyım.
- I'm a rapper.
- Rap'çi mi?
- You're a rapper.
Hatta bir repçi!
Not even a rapper!
Gangster repçi.
The gangsta rapper.
Belki de şarkıcı oluverir.
He'll probably be a little rapper.
Repçi mi o?
Is he a rapper?
Bu herif en büyük Mısır'lı rapçi!
This man is the greatest Egyptian rapper!
Hayatının kalanını Staines'te geçireceksin, ve hiç bir zaman gangster bir rapçi olamayacaksın!
You'll spend the rest of your life in Staines, and you will never be a gangsta rapper!
Sence İsa burda olsaydı, rap mi yapardı?
You think if Jesus was here now, he would be a rapper?
Şey, Tanrı rapçi değil ve Yahudilik'te, Tanrı'nın aracıları yok.
Well, God isn't the rapper and in Judaism, God doesn't have his messengers.
İsa yok, ben rapçi olmak için varım.
There's no Mohammed, no Jesus, I've got to be the rapper.
- Sen... rapçi misin?
- ls you... is you a rapper?
Tv deki rapçilere benziyorsun.
You look like some... rapper on TV.
Peki, kimmiş bu hastası olduğun rapçi?
All right, what's the name of this rapper you gotta see so bad?
Evet. Senin çok iyi bir rapçi olduğunu duydum.
I hear you're a real dope rapper.
"Çok iyi" mi?
- A "dope" rapper? - Yeah.
Rakim, karmaşık şarkı sözleri olan ilk rapçiydi.
Rakim was the first rapper with complex lyrics.
- Rapçinin kız arkadaşı.
- The rapper's girlfriend.
- Ben rapçiyim. - Hmm.
I'm the rapper.
Favori rapçiniz için, ateş etmek istiyorsunuz biliyorum ama eğer şovun sonuna kadar sabredebilirseniz harika olur.
I know y'all are gonna wanna bust a cap in the air for your favorite rapper, but if you could please hold on to your gunfire until the end of the show.
O bir çiftçi rapçi. Yani, bütün gün boyunca bok temizliyor.
He's a farmer rapper, so you know he been kicking the shit all day!
Gelin yüzüğü parmağına taktığında işadamı Rolex'i eline aldığında rapçi yepyeni bir diş aldığında, bedeli budur, Bay Beck.
When a bride slips the ring on her finger, when a businessman lays his hands on a Rolex, when a rapper gets a shiny new tooth, this is that cost, Mr. Beck,
Gelmiş geçmiş en büyük rapçi olmak.
To be the biggest rapper there ever was.
Evet, kendini bir çeşit rapçi zannediyor.
Yes, he considers himself a rapper of sorts.
Ben doğduğumdan beri rapperım.
I'm just a rapper, straight up.
Evet, dogma büyüme.
You a rapper? Yeah, straight up.
Ve çok çalışırsam, gelmiş geçmiş en büyük rapçi olabilir miyim?
And if I work hard, I can be the biggest rapper there ever was?
Hiç dikiş tutturamamış Huysuz bir rapçi gibisin
You look like a pissed-off rapper who never made it
Rapçi mi?
Rapper?