Reborn traducir inglés
973 traducción paralela
Herhangi bir yerde yeniden yaratılınabilecek odadaki bu soyutlukla Michael kaza sonrası yaşamını devam ettiriyordu.
In that abstract room that could be reborn anywhere Michael lived on after his death
Yeniden doğmuş bir adam gibi çalışacağım bu konuda.
I'll work at it like I'm a man reborn.
Büyük bey, her yıl sadık tebaasının kalbinde... yeniden doğabilmek için... 30.000 rupi bıraktı.
Old master left 30,000 rupees... so every year he could be reborn again... in the loyal hearts of his subjects.
Öyle biri olarak yeniden doğdun.
Reborn as it were
Çin yeniden doğdu, Suyin.
China has been reborn, Suyin.
Aniden, sen uyurken,... aklını, anılarını ele geçiriyorlar ve sorunsuz bir dünyaya uyanıyorsun.
Suddenly, while you're asleep... they'll absorb your minds, your memories... and you're reborn into an untroubled world.
Kuzenini öp, Elena yeniden doğdu.
Kiss your cousin, Hélene, he has been reborn.
Dostlarım Umarız ölümü Cumhuriyetin yeniden doğmasına sebep olur.
My friends... may his death be the opportunity for the Republic to be reborn.
Yeniden doğmuş olacaksın.
You'll be reborn.
O nedir? Yeniden doğmak için tekrar tekrar ölmek sanatı.
The art of repeatedly dying to be reborn.
Tatlım, yardımların sayesinde ölüler huzur içinde uyuyacaklardır.
Sweetheart, you've gone and helped our dead to rest in peace. Go reborn.
- Bunları açmayayım mı?
I feel absolutely reborn. Yes.
Evet, Joe, yeniden doğdun işte.
Well, Joe, you're reborn.
Şu andan itibaren yeniden doğmuş gibi olalım.
From this time on, it shall be as though we are reborn.
Ne zaman yeniledin kendini?
When were you reborn?
Vergi toplayan adamdan kurtulmak, sanki yeniden doğmak gibiydi.
With the tax man finally off our backs, I feel like I've been reborn.
Ve sen Kallikrates yeniden doğmadın mı?
And are you not Kallikrates reborn?
Eğer onun gerçekten Kallikrates olduğuna inanıyorsan, o zaman hatırla.
If you really believe he is Kallikrates reborn, then remember.
Nora var ya, şu yeniden doğanlardan...?
There's this reborn, Nora.
Öldüğümüzde yalnızca aşktan oluşan bir varlık oluncaya kadar ruhlarımızın tekrar tekrar dünyaya geleceğine inanır.
He believes that when we die... our souls go on until they're reborn again through love.
Gece, bilmediğim bir eve, her yer sessizken, girerim, tüm o şeyler, alınmayı bekler, yeniden doğmuş gibi hissederim.
At night, in an unknown house when all is quiet and I arrive and all those things are there for the taking I feel as if I were reborn.
Bırak eski R ölsün ve yeniden doğan R gerçekler dünyasında yaşasın.
Let the old R die, and the new, reborn R live in the world of reality.
Tekrar doğduğumu bilmiyorlar!
They don't know that I have been reborn again!
Her biriyle yeniden doğdum.
I was reborn with each one of them.
Tohumların yetişmesine tanıklık eden adam, onların yine tohumdan doğacaklarını anlamış kişi olarak, bize şüphe götürmez bir ders verir :
That which man has witnessed in the cultivation of grains, that which he has learned from this relation, that which he has understood from the example of the reborn seeds, all this represents a definite lesson :
Tohuma can ver ve tohumla doğsun yeniden.
Give life to the seed and be reborn with the seed.
Hatırlayamıyorum. Sanki ölüp tekrar hayata dönmüşüm gibi.
I can't remember. lt's almost as if I had died and was reborn.
Yeniden dogup senin isminIe safIga kavusmasn sagIa.
Let him be reborn and repurified in thy name.
Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum!
I feel like I've been reborn!
Haklı olduğuma o kadar inanıyorum ki beni iki defa öldürseniz ve tekrar dünyaya gelsem yine seçtiğim bu hayatı yaşardım.
I am so convinced to be right that if you could kill me two times, and if I could be reborn two other times, I would live again to do exactly the same.
Ve Roma gibi defalarca en baştan yapılanabilen bir şehir var mı?
And what better city than Rome, which has been reborn so often?
İçinde atalarının kanını taşıyacak ve Bronz Çağı, Altın Çağı'na dönecek.
His ancient blood will be reborn in him and his Age of Bronze will turn to Gold.
Her şeyin ötesinde anka kuşunun efsanesi, ateşte yeniden doğarak nesiller boyunca yeniden ve yeniden yaşamış. "
Above all, the legend of the phoenix that is reborn in the fire and lives over and over again in generation after generation. "
İşte o anda, İnoshika Ochô olarak yeniden doğdum Yabandomuzu, Geyik ve Kelebeği kendi ellerimle öldürmek benim kaderim.
And at that time, I was reborn as Inoshika Ocho, To kill the Boar, Deer and Butterfly by my own hand is my fate.
Ardından Aires Proje'sinin ikinci aşaması olarak yeni liderimizin talimatıyla bütün muhaliflerini yok etmeye başlayacağız.
And we will then coordinate Aires Phase Two, which will exterminate all dissident factions on signal from our reborn leader.
"Rahip, bu şekilde, yeniden doğan tanrıçayı temsil eder... ve bir sonraki yılda bereketli hasatı garanti ederdi."
"The priest thus represented the goddess reborn and guaranteed another successful harvest next year."
Kişiliğin anlaşılıyor ki, yeniden doğsan bile düzelmez.
Your character it seems, won't improve until you're reborn.
Kamptan önceki zamanları saymıyorum. Kampta öldüm ve özgürlükten sonra yeniden hayata döndüm.
The years before the camp don't count, as I was dead in the camp and reborn after the liberation.
Hal böyleyken bu ikiyüzlü yalnızlık anlarında kendimi yeniden doğmuş hissediyorum.
And yet... it's these moments of hypocritical loneliness that make me feel reborn.
Er ya da geç, bir insan tanrı olarak yeniden doğup aramıza katılmak zorunda.
Sooner or later, a man was bound to be reborn a god in our very midst.
Size daha önce de söylendiği gibi, ilki, daha yeniden doğmadı.
'As you were told, the first is not yet reborn.'
"Yeniden doğmak" dedin.
You said "reborn".
Aramızdan ikisi yeniden doğdu.
'Two of us have been reborn.'
Her döngüden sonra, yeniden doğarız.
- After each cycle, we are reborn.
Bir sonra doğacak olan, Gardiyan'ın kardeşi, pilotunuzun öldürmeye çalıştığı kişinin kardeşi olacak.
Next to be reborn will be the Guardian's brother, brother to the one your pilot tried to kill.
Ve birlikte yeniden doğacağız Luiku.
And we shall be reborn together, Luiku.
Yeniden doğmuş gibi hissediyorum.
I feel reborn.
Kendini aşağılayabilmelisin, yeniden doğmuş gibi... olmak için.
You have to humble yourself, in order to be reborn.
- Şimdi bir adam olarak yeniden doğdum.
- Now that was reborn as a man.
İnancım yeniden doğan İsa Mesih'e.
My faith is in Jesus christ, reborn.
- Yeniden doğmuş gibiyim.
- I'm reborn.