English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ R ] / Recognized

Recognized traducir inglés

3,236 traducción paralela
Taryn acını anlamıyordu, sadece bunu fark etti ve kullandı seni kendine bağladı ve iradesi altına almaya çalıştı.
Taryn did not feel your pain. She only recognized it, fed it, to bind you to her, twist you to her will.
Tanındı :
Recognized :
Kabul edilmedi.
Not recognized.
Tanınıyor :
Recognized :
Birlik işi için tebrikler!
Recognized : Batman...
Giriş, Batman, 0 - 2.
Override, Batman, 0-2. Recognized.
Seni zor tanıdım.
Barely recognized you.
Ve bu sabah geri dönüp senin resmini gösterince hepsi seni tanıdı.
And when we went back this morning and showed them your picture, they all recognized you.
Sanırım seni klinikten tanıdım.
I thought I recognized you from the clinic.
Esnaf kime yaptığını anında çıkardı.
The artisan who made it recognized it instantly.
Bu arada analistlerimiz, diğerlerinden farklı davranan daha uzun boylu birini fark etti.
Several analysts recognized on several occasions the man who is larger than the other.
Klübün dışında seni zar zor tanıyabildim.
I hardly recognized you outside the club. Oh.
Zablonsky'nin eşi Caleb ve Harvey'nin fotoğrafını tanıdı.
Zablonsky's wife recognized the photos of Caleb and Harvey.
Jeremie aracı tanıdı.
Jeremie recognized the car.
- Stratton'ı tanımış olmalı.
He should have recognized Stratton. Maybe.
Ben de seni hatırlamazdım aslında.
I wouldn't have recognized you either.
Bir hayli özel bir şey olması için gayret ederken onda, benden bir şey olduğunu fark ettim.
In a way I recognized something of me in him, that I was trying hard to be something rather special.
Hadi gel Einstein ve genç bir kızı yumruklarken kameraya çıktığın için kazandığın ödülü al!
[ Crowd chanting "asshole!" Come on up here, Einstein, and be recognized for your award of punching a female teenager on camera!
Anne'nin emirlerine karşı gelip, Boston'un liderini, kendi kızını saklamak mı?
Crossing Mother by hiding the recognized leader of Boston, her daughter?
Laura'nın evinin etrafında araştırma yapan memurlar kızın fotoğrafını tanıyan bir taksici bulmuşlar.
So uniforms canvassing around Laura's apartment found a cab that recognized her pic.
Dave Collins, Rick Petersonu uçaktayken tanıdı.
Dave Collins recognized Rick Peterson on that plane.
- Beni hatırladı... -... burayı da hatırladı. - Ve sonra sana saldırdı.
Well, he remembered me, and he recognized this place- - and then, he attacked you.
Kapüşonu vardı ve güneş gözlüğü takmıştı ama yine de hemen tanıdım.
She was wearing a hood and sunglasses, but I recognized her instantly.
- Dün seni de tanıyan birisi çıktı yani...
You got recognized today.
Ceketten tanıdı. İlk gördüğünde Alison olduğumu sandı..
Well, he recognized the coat, but when he saw it first, he thought it was Alison...
Dünyanın en çok izlenen mekanlarından birinde özgürce dolaşabiliyor.
He moves without fear of being recognized in one of the most surveilled locales on the planet.
Güneş de altın saçlarını tanıdım.
I recognized your golden hair in the sun.
Sürücü, kovaladığın çocuğu tanıdı.
The driver, he recognized the boy you were chasing.
Orada yaptıkları genetik araştırmadaki bazı genetik dizilimler dikkatimi çekti de.
I recognized some of the sequences from the genetic research they do there.
Dikkatimi çekti derken?
What do you mean, you recognized the sequences?
Tanınmaya alışmışsındır diye düşünmüştüm.
I would think you're used to being recognized.
Sonra ismi tanıdım, şehirden kaçış biletimiz olabileceğini düşündüm.
Then I recognized the name, figured he could be, like, our ticket out of town.
Karakolda o kadını tanıdığını söylediğin zaman yıllar önce eski ortağımla tiyatroya gittiğimizi hatırladım.
When you said you recognized that woman back at the station, I remembered going to the theatre with my partner years ago.
- Hey, bizi tanıdı.
- Hey, he recognized us now.
Bu parayı tanınmadığın bir yere taşınmak için harcarsın belki.
So you might want to take that money someplace where you won't be recognized.
Bunu fark eden yalnızca sensin.
You're the only one that recognized it.
Sanırım telefon melodisinden tanıdım.
I thought I recognized the ringtone.
Hatırladım.
I thought I recognized it.
- Bizi tanıdınız sandık.
- We thought you recognized us.
Bu da Dr. Brady'nin katilini ve katilinin de onu tanıdığını gösteriyor. ... bu yüzden daha az yardımcı olman beni daha fazla meraklandırıyor.
Which indicates that Dr. Brady knew and recognized his killer and that the killer knew him, which is why the less helpful you are, the more worried you make me.
Evet, orada yaşayan ailenin adamdan haberi yok ve kimse fotoğrafını tanımadı.
Yeah, and the family living there had never heard of him, and no one recognized his photo.
Bazılarınızın hatırladığı üzere O mio babbino caro'yu dinledik.
That was "O mio babbino caro", which some of you might have recognized.
Aynı yere dönüp tanınma riskine girmek istememiş de olabilir.
Or he didn't want to return to the same location and risk getting recognized.
Belki ne kadar yetenekli olduğunun farkında değil. Ama kimliğinin gizliliğine sarılmış durumda. Belki de tanınmak isteyen bir insandır.
But he's held on to his anonymity, so maybe he's the sort of person who will respond to being recognized.
Karım onu tanıdı ben de buna sevindim
My wife recognized him. I was especially glad I had my golf clubs back.
- Başkanı tanıdı
- She recognized the minister.
Tanındı.
Recognized.
Seni tanıdı mı?
And he recognized you?
İsimlerden biri tanıdık geldi.
I recognized one of the names.
Adıyla hatırlamayabilir ama bir resmiyle hatırlayabilir.
He might not have recognized her name, but he could recognize her by a picture.
Kafamın içindeki bir ses hep söylüyordu,
There was a part of me that recognized it the whole time. A little voice inside my head telling me,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]