English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ R ] / Record

Record traducir inglés

24,493 traducción paralela
Komisyona gelmeyi reddederseniz bu sizin halk önündeki imajınızın bir parçası olur.
If you refuse to appear in court, it will become part of your public record.
Bunu yapmak isteyeceğini pek sanmam zira bu görevi Matt'e vererek % 60 ihtimalle yanlışlıkla seni vurabileceğini de hesaba katmalısın.
I'm not so sure you want to do that. You know, given Matt's track record, I'd say you've got about a 60 % chance of taking on some friendly fire.
Bu kasabadaki şeriflerle geçmişimin pek fena olmadığına göre seninle belki de yeni bir başlangıç yapabiliriz.
Now that you're in charge, maybe you and I should start getting along. I've actually got a pretty good track record with the sheriffs in this town.
Notları da berbatmış.
His record is also bad.
Kayda almıyorum.
Off the record.
Babam birinci doğum günü partimin üzerine şampiyonluk maçınızı kaydetmişti.
You know, my dad taped over my first birthday party - to record your State Championship game.
Odell 25 yaşına yeni girdi. Sabıka kaydı yok ve böyle görünüyor.
Odell just turned 25, has no other criminal record, and he looks like this.
Eşittik.
We had an even record.
İtirazınız not amaçlı olarak kaydedildi.
Your objection is noted for the record.
- Not alın lütfen, bu fotoğraf, tam olarak Bay Solomon 911'i aramadan 7 dakika önce gönderilmiş.
- Let the record state that this photo was posted seven minutes before Mr. Solomon bothered to call 911.
Bu bir rekor olmalı.
It must be a record.
Müvekkilimin tutuklandığı gece hapishane kayıtlarını sunmak istiyorum.
I'd like to enter into evidence a prison record sheet of my client the night he was arrested.
Hapishane kayıtlarını örnek olarak göstereceğiz.
We'll stress your exemplary prison record.
Bilgin olsun, beni bunları söylemem için zorluyorsun.
For the record, you are forcing me to say these things.
Bir an önce kayda başlamayı istiyorum.
I just wanted to go on record as soon as possible.
Rekor bir süreyle, benden önce kadroya alınacaksın.
You'll get tenure in record time, way before me.
Daniela Alvodar'a ait, savaş kayıtlarını arıyorum.
I'm looking for a combat record for an active Army Reserves member, Daniela Alvodar.
Bayan Duvall'ın son ifadesini kayıtlardan çıkartın ve ona konuşma izninin olmadığını hatırlatın.
Strike Mrs. Duvall's last statement from the record and remind her she's not allowed to speak.
Tanık, vurulma anından kısa bir süre önce olay yerinde gördüğü kişinin sanık Charles Mahoney olduğunu doğruladı. Kayıtlara geçsin : Hepsi bu kadar.
Let the record show that the witness has identified the defendant, Charles Mahoney, as being present at the scene just prior to the shooting.
Bilgin olsun diye söylüyorum Demir Adam, film seni anlatan bir belgeseldi.
For the record, Iron Man, that movie was just a documentary about you.
Ve bilgin olsun diye söylüyorum, sırlarımı paylaştığın için seni işten çıkarmıştım.
And for the record, I fired you for babbling about my secrets.
Motorsikletin tehlikeleri hakkında katilsikletler diyorum ben ve kayıtlara geçmesi için size fırsat vermek istedim.
- I'm writing an article about the dangers of motorcycling, murder-cycles, I call them, and wanted to give you the chance to go on record.
Kayıtlarınızı inceledik.
We've studied your record.
Phoebe'nin kardeşinin sabıkasını biliyordunuz.
You knew Phoebe's brother had a record.
Bu sabah tutuklanma kayıtlarını gözden geçirdik.
We reviewed his arrest record this morning.
Onu kiralayan adam sahte fotoğraflara baktıktan sonra adamla olan konuşmasını kaydetmeyi planladığını düşünüyoruz.
We figure he was gonna use it to record the conversation with the guy who hired him after the guy got a look at the fake pictures.
Brian McKinney'in suç kayıtları.
Brian McKinney's juvie record.
Brian'ın kayıtları mühürlenmişti.
Brian's record was sealed.
Eğer Yargıcı ararsam, hepsinin mahkumiyetini bozar. Brian McKinney'inki de dahil. Onun kızlara saldırmak suçundan kabarık bir dosyası varmış.
Yes, and if I call the judge, all the convictions will be vacated, including Brian McKinney's, who had a juvie record for repeatedly getting rough with girls.
Çocukların merkeze girerken tutulan belgelerinden ne zaman toplandıklarını nasıI anlayacağız?
How could a record of when the kids were booked tell us when they were picked up?
Kendi ifadenizi kayda geçirmek için neden onu kürsüye çağırdınız?
Mr.Prashant, why call him to the stand at all when you are so keen to record your own testimony
Kayıtlara geçsin, kendi içkisini yaptığı görülüyor.
For the record, she is seen making her own drink.
Aman ne zekice Toby. Bak ne diyeceğim? Dr. Rizzuto burada olsa...
Walt's Proton Arnold score, buried deep under Tim's new record.
Ama kayıtlara geçsin diye söylüyorum şu teorik evlilik şeysi var ya...
Oh, and, um, for the record, that theoretical marriage thing?
Tam olarak güvenilir bir geçmişi olduğu söylenemez.
He doesn't exactly have the most reliable track record.
HİZMET, GÖREVLER, TIBBİ KAYIT, TAKDİRLER, ÖLÜM
SERVICE, MISSIONS, MEDICAL RECORD, COMMENDATIONS, DEATH
20 dakika senin için rekor olurdu.
20 minutes would be a record for you.
O da yanaşacak birileri çıksın diye umuyordu.
He was hoping for the reach-around- just for the record. - [laughs]
Kimse sabıka kaydıyla güvenlikten geçemez ve yarından önce sahte kimlikle sistemden geçmek istemezsin.
No one with a record can get past security, and you don't want your fake IDs in the system before tomorrow.
Doğru da bu ailedeki herkesin mi sabıka kaydı var?
Right. But are you sure everyone in this family has a criminal record?
Sabıka kaydın var mıydı, tatlım?
You got a criminal record, honey?
- Aslında bunu kaydetsem iyi olacak.
- You know what? I think we should probably record this.
Başkentte, bir memuru kayıt edemezsiniz.
Because you're not allowed to record an officer in D.C.
İki buçuk dakika ile kişisel rekorumu kırdım.
Two and a half minutes is a personal record.
Kayıtlara ifadeni eklemekten memnuniyet duyarım.
I'd be happy to include your statement... for the record.
Müsaadeniz varsa, ben uçarak önden gidip, Krieger'ı izleyeyim.
If it's permissible, sir, I'll fly ahead and record Krieger's movements.
The Man From Another Place için bu tersine çevirme yöntemini kullanmışlardı. Sesini tersten kaydedip, sonra normal oynatmışlardı.
This is an old backmasking trick they used for The Man from Another Place, where they record his audio backwards and then play it forwards.
Bu arada ben de aynısını söyleyecektim.
For the record, that is what I was gonna say.
Rory ve ben yoktuk bu arada, sadece bilginiz olsun.
Rory and I didn't, though, just for the record.
Hiçbir kaydı yok.
No record.
Kaydın var yahu.
You have a record.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]