Rehab traducir inglés
2,691 traducción paralela
Sonra da rehabilitasyona yatırıp doğru ilaçları kullanmasını sağladım.
Put her in rehab, got her on the right meds.
Rehabilitasyonu orada da bitirebilirim.
I'd finish the rehab up there.
Yarın çalıştığın rehabilitasyon merkezine gideceğim.
Tomorrow, I call the rehab you work at.
Juliette, rehabilitasyona gitmesine ne kadar yardımcı olduğunu anlattı bana.
Juliette told me how you helped her get into a rehab.
Senin de bildiğin gibi, konforsuz seçimlerimize rağmen son bir ayını, Florida'da... fiziksel rehabilitasyonlarını yaparak geçirdi.
I... as you know, he's spent the past month doing his physical rehab down in Florida, despite our discomfort with that choice.
Bu rehabilitasyon.
It's rehab.
Daha sonra rehabilitasyonunu da.
Then it was her rehab.
Onunla romantik ilişkimi ne zaman kestim derseniz o rehabilitasyona girdiğinde bitti.
If you mean when did I end my romantic relationship with him, I did that when he went into rehab.
Onu o zamanlar tanısaydınız, bu kadar kibar söylemezdiniz, ama evet şunu söyleyim, rehabilitasyona girmeseydi, bugün bizimle olmazdı.
If you'd have known him back then, you probably wouldn't say it so politely, but yes, he... let's just say, if he had not gone to rehab, he probably would not be with us today.
Peki, Deacon rehabilitasyondayken romantik ilişkinizi devam ettirdiniz mi?
And did you continue your romantic involvement with him during his time in rehab?
- Deacon rehabilitasyondayken mi?
While Deacon was in rehab?
Eğer rehabilitasyona giderse, ve yaptıklarını bir daha düşünürse birlikte kalabileceğini söylediler.
They offered him a chance to stay on the force if he went away to rehab - - give him time to reconsider what he did.
Branch serserinin tekiydi. Rehabilitasyona girip çıkıyordu.
Branch was a drifter, in and out of drug rehab.
Ravich öldürüldüğünde Branch rehabilitasyondaydı.
Branch was in a rehab facility when Jennifer Ravich was killed.
10 gün önce onu Heathrow'dan aradığını söyledi. Ama sen o zaman hala New York'ta rehabilitasyon merkezinde yatıyordun.
He said you called him from Heathrow ten days ago when I know for a fact that you were in rehab still in New York.
Ben sadece ileriki rehabilitasyon sürecin için iyi geleceğini düşündüm.
Well, I just thought it might be a nice addition to your post-rehab regimen.
Nekahat döneminde değil misin?
Aren't you in some sort of rehab?
- TK, yine gelmedi.
T.K. did not show up for rehab - - again.
İyileşme iyi gidiyor demek.
Hmm. Rehab's going well, huh?
Yani, vücuduna yaptığın şey sağlıksız özellikle de rehabilitasyondan yeni çıkmış birisi için ama anlıyorum.
I mean, what you're doing to your body isn't healthy, you know, especially for someone so fresh out of rehab, but I get it.
Bak şimdi, burası onu istediğin son yer, biliyorum ama onu rehabilitasyona yazdırmanın ya da Alabama'ya göndermenin yolunu bulana kadar orada, buradakine göre başına daha çok bela açacakmış gibi geliyor bana.
Now look, I know that this is probably the last place that you want her, but until we can figure out a way to either get her into rehab or ship her back to Alabama, I feel like she's gonna cause a lot more trouble out there than she could in here.
Terrence, tedavisine daha yeni başladı.
And Terrence just started his rehab.
Eroin, rehabilitasyona düşmene neden olan uyuşturuculardan biriydi.
Heroin was one of the drugs that landed you in rehab.
Rehabilitasyona da gideceğim.
I'll check into rehab.
Belki Pittsburgh'da bir rehabilitasyon merkezi buluruz.
Maybe we can find you a rehab place in Pittsburgh.
İyileşme sürecin için iyi gelir değil mi?
Anyway, it's supposed to be good for rehab, right?
- Ama garantisi yok. Ve aylarca rehabilitasyonda kalmam lazım.
- There are no guarantees, and, uh... and there will be months of rehab.
Rehabilitasyona gittim ve bir daha da hap kullanmadım ta ki... Ta ki bu zamana kadar.
I went to rehab and I haven't done any pills since... since lately.
Beni kapattığın rehabilitasyon merkezi mi demek istedin?
Oh, you mean like the rehab you locked me up in?
Hayatını değiştiren bir travma yaşadı. Haftaları acı verici rehabilitasyon ile geçti.
He suffered a life-changing trauma, months of painful rehab.
New York'un dışında yaşıyor ama bugünlerde alkol bağımlılığı yüzünden Midtown'daki Weddington Rehabilitasyon Merkezi'nde kalıyor.
Lives in upstate New York, but currently resides at... Weddington Rehab Clinic in Midtown for alcohol abuse.
Protez bacak Arizona'ya yıllar süren rehabilitasyon ve kronik ağrıdan daha iyi bir yaşam kalitesi sunabilir.
A prosthetic can give Arizona a better quality of life than years of rehab and chronic pain.
Son duyumlarıma göre rehabilitasyondaymış.
Yeah, I mean, last I heard, she was in rehab.
- Yoksa rehabilitasyona gidecek.
Or go to rehab.
O kapıdan içeri girmek, rehabilitasyon teri kokusunu duymak ilaçları düşünmek.
Walking through that door, smelling that... Rehab sweat, thinking about drugs.
Umarım rehabilitasyona yatmıştır.
Checked herself into rehab, I hope.
Benim nekahet dönemimde sorumluluğundan kaytarıyorsun.
Shirking your responsibilities during my rehab.
İyileşme durumları nasıl gidiyor?
How's rehab going?
Ama ikimiz de TK için en iyi olacak şeyin iyileşmeye odaklanmasına müsaade etmek olduğunu biliyoruz.
This thing with the Pittmans is a ridiculous distraction, and you and I both know it's in T.K.'s best interest just to let him focus on his rehab, okay?
Rehabilitasyona geri döndü.
She's back in rehab.
Serena'nın rehabilitasyon parasını karşılamaya çalışması, bir fahişenin kıvrılarak yürümesinden daha ilginç olurdu.
Serena recouping in rehab is much less interesting than a full-on slut spiral.
Yalan sayılmaz. Bağımlılıar iyileşmek istediklerinde rehabilitasyona katılır.
Well, when addicts want to get better, they go to rehab.
Charlotte rehabilitasyondan çıktı mı?
Charlotte out of rehab yet?
Rehabilitasyona mı gidiyorsun?
Off to rehab?
Rehabilitasyondayken seni boğmak istemedim.
I didn't want to overwhelm you in rehab.
O konuda yapabileceğimiz bir şey yok ama bu para Arizona'nın rehabilitasyon masraflarını karşılar.
There's nothing we can do about that, but this money will pay for Arizona's rehab.
Ama rehabilitasyon merkezinde kedilerden sorumluydum.
But in rehab, I was in charge of the cats.
Şu an rehabilitasyonda aslında.
He's in rehab, actually.
Rehabilitasyonda olduğunu sanıyordum.
I thought you were in rehab.
Rehabilitasyon alacağım.
I'm going to take rehab training. Then...
- Rehabilitasyondan!
Rehab!