English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ R ] / Riesling

Riesling traducir inglés

55 traducción paralela
Hayır, Bay Czaka, Hatırlıyorum çünkü en sevdiğiniz içkiniz Rhine şarabını masanıza koymuştum...
No, Mr. Czaka, I remember because I put on your table your favorite Rhine wine... the old Riesling.
Eski Riesling.Fakat siz gelmeyince kaldırmak zorunda kaldım.
But I had to take it off when you didn't show up.
Mükemmel bir Alman Riesling'im var, 1937 yılına ait.
- I have an excellent German Riesling, 1937.
- Evet, tavuklu pilav ve Riesling.
- Yes, the risotto and a Riesling.
Bir Riesling!
A Riesling!
Pek büyük hasara yol açmayacak hafif bir Riesling'im olabilir.
Well, I think I might have a light Riesling that won't do too much damage.
Kan kırmızısı, porto şarabı, beyaz şarap!
Claret, port, riesling!
Sharko'tan Riesling'e, eğitim bitti!
Sharko to Riesling, exercise over.
Riesling ten Sharko 21.
Riesling to Sharko 21.
Sharko 21 den Riesling'e,
Sharko 21 to Riesling,
Riesling, Ateş açmak için izin istiyorum!
Riesling, request permission to open fire.
Riesling, İşte gidiyorum!
Riesling, here I go.
Riesling bizi oraya gönderdi.
Riesling sent us there.
Hem inanılmaz derecede ucuza Fransız şarabı tattıran bir yer buldum. Kadehi 25 sent. Şimdi izninle.
And now I find that there's a wine tasting booth with an incredibly underpriced Riesling, just 25 cents a glass.
Votka ve şarap art arda
Zubrowska, Riesling and Piper
Bir Chianti ve üç Riesling.
One Chianti and three Rieslings.
1995 Bergheim Riesling Altenberg.
1995 Bergheim Riesling Altenberg.
Bira alabilirim veya Alman şarabı.
I can get us some beer or a Riesling.
Ben Reisling istemiştim.
I ordered a Riesling.
- Ayrıca şarap dükkanına gidip birkaç Riesling alır mısın?
- Also go by the wine shop, pick up some Riesling?
- Gewurztraminer olmasın, sadece Riesling.
- Not Gewurztraminer, only Riesling.
Bunlar Chardonnay mi yoksa Riesling mi?
Is that a chardonnay or a Riesling you have there?
Eğer isterseniz yanında da kuru Riesling verebilirim.
excellent with a dry riesling.
Bir bayan büyük bir evden kovulacaksa, Büyük bir bardak beyaz şarabı hakeder.
A lady gets out of the big house, she deserves a nice, big glass of Riesling.
Bana şaraplı tavuk butu pişirmeyi öğretti.
He taught me to make "coq au vin" with Riesling.
Hayır, şaraplı tavuk butu.
No, "coq au vin" with Riesling.
Havasında canlandırıcı bir beyaz şarap kokusu var. Sabırsızlanıyorum.
And air as crisp as a late-harvest Riesling.
Yemeyince de şarabını veremiyorum.
He won't touch his egg roll. I cannot really give him his riesling, otherwise.
Evet. Herkese bir şişe Riesling.
Yes. "A bottle of Riesling per person."
Pekin ördeğinin yanına aslında beyaz sauvignon tercih edilir ama Siri kuru üzüm şarabı önerdi.
The traditional choice with Peking duck is a sauvignon blanc, but Siri suggested an off-dry Riesling.
- Bu Alman Riesling'i mi?
Is this a, um, German Riesling?
- Alsace Riesling.
Yup. And to drink? Alsace Riesling.
Riesling'iniz geldi. Tadına bakmak ister misiniz?
Now, the Riesling.
Weingut Keller Riesling şişesi sipariş etti,... ve kendi çiçeklerini getirmişti.
He ordered a bottle of, uh, Weingut Keller Riesling, and he brought his own flowers.
Sen o siktiğim beyaz şarabını içiyorsun değil mi?
You, drink a bit of fucking Riesling, do you?
Sag Harbor'da züppeyi oynuyorum hosteslerde benim mala-torbaya çalışıyor mala, torbaya ; 6 kadeh Riesling'den sonra dövülmüşe dönüyorum ve bayılıyorum.
So I'm playing this rich-bitch gig in Sag Harbor, and the hostess is working my shaft, my balls, my shaft, my balls, and I'm totally fucking hammered off of six glasses of Riesling, and then I pass out.
Hayır sadece 31 buçuk kadeh şarap içtim.
No. I had, like, 3 1 / 2 glasses of Riesling.
Riesling'i denedin mi hiç?
You ever try Riesling?
Belki de onun yerine Riesling önermelisiniz.
Perhaps you could recommend a Riesling instead.
- Değilmiş. Baltic Kargo bir şişe Riesling'i Alsatian Üzümbağı'ndan Dubai'deki bir otele 6 saatte götürebilir.
Baltic Freight can get a bottle of Riesling from an Alsatian Vineyard to a Dubai hotel in six hours.
- İki şişe Riesling aldım.
I got two bottles of Riesling.
- Riesling çok şekerli.
Riesling's too sweet.
Riesling.
- It's, ah, Riesling.
Hayır, yok. Ham haldeki Riesling üzümünden bile beterdi.
It was the worst thing in the world... worse than a fruit-forward Riesling.
Aslında ben bir şişe Riesling bakıyordum.
Actually, I was looking for the Riesling.
Annenizin yerini dolduramam fakat bir yere uğrayıp müthiş bir Riesling şarabı almayı akıl ettim.
I'm a poor substitute for your mother, but I did manage to stop off and pick up a formidable Riesling.
Şimdi, bunun içinde kuru beyaz üzüm var.
Now, this here is a dry Riesling.
Bir de Riesling şarabı.
Oh, and a bottle of Riesling.
Güzel bir Riesling yumurtayla iyi gider Kore yemeğiyle de harika, şarapların bir çoğu öyledir.
A nice Riesling pairs well with egg, and it's great with Korean food. Lots of wine are.
Bu Riesling ile çok iyi gidiyor.
Meshes right in with that Riesling.
Alsace'taki küçük bir köyde çoğunluğu süblimleşmiş bir Coq Au Riesling tatmıştım.
I tasted the most sublime Coq Au Riesling in a little village in Alsace.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]