English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ R ] / Rm

Rm traducir inglés

69,497 traducción paralela
Çok öfkeliyim. Çünkü annesine hiç vakit ayırmıyor.
I'm furious... that she won't give her mother any time.
Sol tarafta, kırmızı tuğlalı, birinci katta.
Uh, left side, the red brick. First floor.
Üç kırmızı, bir beyaz.
Three red, one white.
Kırmızı taşı alan cipe biner, Phaecia'ya gider.
Get the red rock, get in the Jeep, go to Phaeacia.
Yeni dövme yaptırmışsın.
New ink since the last time I saw you.
Öyle demeyeceğimizi kararlaştırmıştık.
We agreed we'd never call him that.
Umarım kan mideni kaldırmıyordur?
Hope blood doesn't make you squeamish.
Kız kardeşinin durumuna üzüldüm ama bu, masumları öldürmeyi meşrulaştırmıyor.
I'm sorry about your sister, but it doesn't justify killing innocent people.
İşleri batırmış.
Made a huge mess of things.
Kırmızı eti bütçem kaldırmıyor tavuğun nesli tükendi zaten ben de bunların yerine ikame ürün buldum.
I couldn't afford beef, and chicken is basically extinct, so I found a substitute.
Kırmızı ve mavi, takımlar ikili.
Red and blue, teams of two!
Şu aptal vücudumuzu arındırma geyiğine kendimizi kaptırmıştık.
'Cause of this stupid cleanse we were on.
Şu Action Man görüntün beni bir saniye olsun kandırmıyor Arthur'um.
Well, that Action Man costume's not fooling me for one second, Arthur dear.
Arkadaşlarınız, öğretmenleriniz sevgili anne ve babanız dürtülerini o kadar bastırmış olmasalardı şu an evinizde olabilirdiniz. TV karşısında yemeğinizin tadını çıkarıyor olurdunuz.
And if your friends and your teachers and good ol'Mom and Dad hadn't been so repressed, you might just be sitting at home right now, enjoying your supper from a TV tray.
Hadi o zaman, Carolina her şeyi eline yüzüne bulaştırmış senin gibi bitik birinin bana ne yapabileceğini görmek için sabırsızlıktan ölüyorum.
So come on, Carolina. I'm dying to see what a washedup failure like you can do to me.
Ağır saldırı, çevreyi kirletme Kırmızı Mutluluk isimli uyuşturucuyu bulundurma hırsızlık.
Aggravated assault, littering, possession of the drug Red Rapture, theft.
Aman Tanrım, şimdi de Kırmızıyı damardan veriyorlar kendilerine.
Jesus, they're shooting Red now.
Kırmızı beşi yukarı alabilirsin.
You can move the red five up.
Mikey ortalığı karıştırmış olmasın?
It wasn't Mikey just fucked up?
Satmaya çalışırken de çaldırmış.
He was trying to turn it and he got jacked.
Morgan durağının orada, eski, kırmızı kereste fabrikasında olacak.
Well, uh... it's off the Morgan stop, at the old Red Lumber factory.
Noel'in tadını kaçırmış filan değilsin yani.
It's not like you're spoiling Christmas.
Ayrıca kendini çok kaptırmış haldesin.
Besides, you're too close to this.
Jocelyn dedi ki, Valentine'ın himayesindeki Dorothea isimli büyücü seni kaçırmış.
Jocelyn tells me you were abducted by Dorothea Rollins, a warlock under Valentine's control.
Alerjik reaksiyon gösterdiğimde hemşireyi çağırmıştı.
She ran to get the nurse when I had an allergic reaction to clay.
- Bir şey karıştırmıyorum.
There is no game.
Aklını kaçırmış.
She's out of her mind.
Doğru, öncesinde de bir kurt saldırmış.
- Is that true, Jace? - Yes, after he was attacked by a wolf.
Çünkü yazılımı kırmışsın.
[sighs] That's because you hacked it.
Max de geri dönmüş ve dünyayı fethetmeye hazırmış.
I hear Max is back up on his feet, ready to take over the world.
Şaşırmış gibisin. Evet.
You sound surprised.
Sana "Kırmızı bir elma düşünme" dersem ne düşünürsün?
So if I tell you not to think of a red apple, what do you think of?
Kırmızı bir elma. Aynen.
- A red apple.
Topanga'da kendimizi kaptırmışız, hepsini geri vereceğiz.
We went a little overboard at the store at Topanga, and now we gotta return all this stuff.
Çok esprili ve seksi. Etrafta olmama aldırmıyor.
She's so funny and hot... doesn't mind having me around.
Çünkü beni onun hayatına, hesabına yaklaştırmıyorsun.
You won't let me in her life. You don't let me in her account.
Çünkü onu bana yaklaştırmıyorsun.
- Well, because you don't let me near her. Why don't you let me near her?
Mavi halı! Kırmızıdan daha havalı.
That's even cooler than red.
Çünkü en iyi arkadaşımın doğum günü partisini kaçırmıştım. Bütün günü ofisindeki lobide oturarak geçirdim, şaibeli bir iş teklifi sunmasını bekledim.
It's because I missed my best friend's birthday party, because I spent the whole day sitting in the lobby of his office while he pitched some shady business deal.
Google'da biraz araştırmış olabilirim.
I may have done a little Googling.
İnternette kimliğiyle alakalı neredeyse tüm izleri ortadan kaldırmış ve ben...
He has erased virtually all traces of his identity from the Internet, and I am- -
Annem benim gey olmamı bile zar zor kaldırmıştı.
Wow. My mom could barely handle me being gay.
Warner ekibiyle birlikte az önce Bertinellilere saldırmış.
Warner and her crew just hit the Bertinellis.
Bir ölü, iki ağır yaralı sonuncuyu da kaçırmışlar.
One dead, two in critical condition, and they kidnapped number four.
Resmi olmayan kayıtlara göre, arabaya bilerek kaza yaptırmış.
Unofficially, she crashed the car on purpose.
Buradaki ana meseleyi gözden kaçırmış olabilirim.
Might have buried the headline here...
- Şaşırmış gibisin.
You sound surprised.
- Serserinin teki karakolun önünde bıçakla saldırmış.
- What happened? - Some lowlife attacked him outside the precinct.
Bak, kendini neye bulaştırmış olursa olsun,
Look, whatever mess he's gotten himself into,
Kan kırmızısı gökyüzünü gördün mü?
You saw the blood aurora?
Kırmızı.
Red.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]