Runt traducir inglés
482 traducción paralela
Sizi yerden bitme!
You runt!
Dinle cüce, seni burada istemiyoruz.
Listen, runt, we don't like you around here.
Uyu kadınının kollarında
A skinny, little runt. He kept pestering me and following me around. I couldn't shake him off.
Söyle artık inatçı velet!
Tell me, you stubborn little runt!
Sen bir bücürsün, evet böylesin, bücür ve sakatsın.
A runt, that's what you are. A runt and a cripple!
Sonuncusu ve en çelimsizi.
The last, and the runt.
Sen değersiz bir serserisin.
You're an insignificant runt.
Bu kadar çok istiyorsan hadi git de evlen o kısık gözlü yaratıkla.
Go ahead and marry this slant-eyed runt if you want to.
Hiç aynaya bakmaz mısın sen?
Don't you ever look in a mirror? I was a runt.
Ben bücürdüm. Sıska bücürün tekiydim.
I was a skinny little runt.
Hey, eğil, seni küçük hayvan!
Hey, get down, you runt!
Hey, önümden çekil, seni küçük hayvan!
Hey, get out of the way, you little runt!
Koca bi mide gibisin, seni çiroz.
You're all gut, you little runt.
Hadi, Çiroz.
Come on, Runt.
Bu bücürü mü diyorsun?
That runt over there?
Yarım dolarına bahse girerim ki bu adam büyük silahlı, sıska bir bücürdür.
I got a half-dollar says he's a skinny runt tied to a big gun.
Buradan çıkıyorsun, seni bodur cüce.
You're going out, Bartlett, you little runt.
Dinle beni, beni oyalama ufaklık!
Listen to me, you sawed-off little runt!
Paco'nun babasının beni korkmuş, kirli, küçük bir hayvanken alıp buraya evine onlarla
It started when Paco's dad picked me up when I was a scared, dirty, skinny, little runt,
Senin gibi bir şerefsizle ileriye dönük bir şeyler düşünmenin anlamı yok.
The way I figure, there's really not too much future with a sawed-off runt like you.
Onlara tükürmesene moruk!
Will you stop spitting at them, you old runt!
Böyle bir bücürün evleneceğine inanır mısın?
Would you believe a runt like that is getting married?
Bücür!
Runt!
Yaşıyor mu?
What? Is this runt alive?
- Benimle mi konuşuyorsun?
- Talking to me, runt?
- Cüce de kim?
– Who's the little runt?
Eğer bir gün baba olursam, ufaklığa diyeceğim ki...
If I ever get to be a daddy, I'm gonna tell the little runt...
Yasitlarima göre biraz ufaktim, Çelimsiz hayvan gibiydim,
I was small for my years. In fact, darn near a runt.
- Sen ailenin bebeğisin, değil mi?
- You're the runt of your family, ain't ya?
Kusura bakma, Sam... ama rozetini tıfıla taktığı zaman yüzün o kadar komikti ki.
I'm sorry, Sam... but you looked so comical when he put your badge on the runt.
Ben artık tıfıl değilim.
Im not a runt anymore.
Leydi Hazretlerinin papazı Bay Runt... annesine aşırı düşkün, hüzünlü küçük Vikont Bullingdon'ın... eğitimiyle ilgileniyordu.
Her Ladyship's Chaplain, Mr. Runt acted as tutor to her son, the little Viscount Bullingdon a melancholy little boy, much attached to his mother.
Aslında, papazınız Bay Runt beni Leydinizle tanıştırdı. Kendisine uzman olduğu dini bir meseleyi danışacaktım.
As it happens, your Chaplain, Mr. Runt, introduced me to your Lady to advise me on a religious matter, of which she is an expert.
Tören, Leydi Hazretlerinin papazı Peder Runt tarafından gerçekleştirildi.
The ceremony was performed by the Reverend Runt, Her Ladyship's Chaplain.
Peder Runt... herhalde söylememe gerek yok, ailenin yaşadığı son trajediden sonra... burada bir öğretmenin hizmetlerine artık gerek kalmadı.
Reverend Runt I need not tell you that the recent tragedy to this family has made the services of a tutor no longer required here.
Peder Runt... Leydi Hazretleri kimseye talimat verecek durumda değil.
Reverend Runt Her Ladyship is in no fit mind to give instructions to anyone.
Peder Runt... bu mesele burada kapanmıştır.
Reverend Runt this matter bears no further discussion.
Bu cüce.
It's the runt.
Bir cücenin bana böyle davrandığına inanamıyorum.
How could that little runt treat me like that?
Buna cüce bir Kızılderili'yle aptal yardımcısı karar veremez. Üzgünüm.
Not some Injun runt and his half assed half breed.
Bu herifi yapabildiğim kadar derine gömeceğim.
I'm going to bury that runt up as deep as he'll go.
- Özür dile!
- You little runt!
- Sadece şu çelimsiz Fiver mavi sineklere zıplıyor.
- It's only that runt, Fiver. Jumping at bluebottles again.
Hey, salak!
Hey, runt...
Hey, o benim hazinem, seni cüce.
Hey, that's my treasure, you runt.
Tamam, kılıca ihtiyacın var, Sen misin küçük cüce?
So, it's a sword you need, is it, you little runt?
- Bu benim küçük cücem.
- He is my little runt.
- Küçük cüce mi?
- Little runt?
Madalyonu araklamak istememiştim.
Well, i didn't want to swipe it. I told you, i was a runt.
Ver şunu, seni pis bücür.
- Give me that, you little runt!
Demeyeceğim.
Didn't call my kid a runt. I won't.