Sail traducir inglés
3,199 traducción paralela
Ne yüzdürebilir, ne de yönlendirebilirsin.
Can't sail it. Or steer it.
Martta inşa eder, nisanda denize açılıp, ağustosta da varırız...
We build in March and sail in April.
Ön kısmı biraz daha ger.
Tighten the sail in the front.
Yelkeni indirin!
Get the sail down!
Yelkeni kesin!
Cut the sail!
Yelkeni indir!
Get the sail down!
Orada durup Şerif'in daha zengin olarak deniz açılmasına göz mü yumacaklar?
Just sit there and let Sharif sail away with even more money?
Denize açılabilseydin, nereye giderdin?
If you could sail anywhere where would you go?
Sence yalnız ikimiz yüzdürebilir miyiz?
Think we can sail it just the two of us?
Zigzag koyuna doğru yol alıp, akıntıyı yakalayıp dönebilirsin.
You can sail to Switchback Cove and catch the current back from there.
Gemiyi intikama hazırlıyoruz, bayanlar.
We're setting sail for vengeance, lads.
Tanrım.
- Oh God. - Sail!
Ne oldu?
- What? - Sail!
Çok güzel.. bekleyin siz ben bunları efendiye bildiricem
Prima Deacon, sets sail from and send message to the viceroy.
Wilmington'da bir bot kiraladılar. Havai fişekleri görmek için Claridge'e yelken açmak amacıyla.
They rented a boat in Wilmington to sail to Claridge for the fireworks.
Sonra ver elini İsveç.
Then we sail to Sweden.
Bey yarın açılabileceğimizi söyledi, gemiye güvenilir bir tayfa bulduktan sonra.
The Squire was saying you could sail her tomorrow were the service of a crew as simple to secure as the ship itself.
Sizin için bu gemiyle açılmak bayım.
To sail this ship for you, sir.
Donanımlıyız ve denize layığız. Bu gece açılıyoruz.
We are shipshape and sea-worthy we sail tonight.
Bu yüzden bu gece açılıyoruz kaptan.
That's why we sail tonight, Captain.
- Sen olmadan yelken açamayız.
- I cannot sail without you.
Üst yelkenden düştü.
He fell from the top sail.
Koruma olmadan gitmek, çok tehlikeli.
To sail without convoy is dangerous.
Bu sularda ne zorluklar olduğunu iyi bilirler, yoksa yola çıkmzlardı.
They know the trouble in these waters, they will not sail in them.
Flint ve Silver'la açıldın mı?
Did you sail with Flint and Silver?
O yelken açamaz.
He can't sail.
Israel bunu yapabilirdi, sadece yelkeni açacak birisi lazım.
Israel could do it. Just somebody to sail.
â ™ ª "Bana yelken aç"
♪ Sail to me
Tanrım, seni bilmeyenler yelkensiz tekne gibidir.
"Lord, the one who is unknown to you..." ... is like a boat without the sail. "
Yelken yapar mısın?
- Do you sail?
Babamin gemileri ve yüzdürmeyi bilen adamlari var.
My father has ships and men who know how to sail them.
Ee, sonra? - Güneşli diyarlara mı gideceksiniz?
Sail away into the sunset?
Buradan eli boş yola çıkarsanız ölüme yelken açmış olacaksınız.
If you sail from here empty - handed, you'll be sailing to your deaths.
Bu sana biraz yelken bezinden fazlasını kazandırmaz. Ya da istiyorsan gemini parça parça da kazanabilirsin.
That would get you a foot of your sail cloth, or if you want you can win your ship back piece by piece.
Yelken bezi senindir.
You get your sail cloth.
* Ve yola çıkmak üzere *
* And it's about to set sail
Onu doktor için 23 yıl önce suya indirmiştim.
I sail her for Doc 23 years.
Dokuzunda kaçta yola çıktınız?
What time did you set sail on the ninth, please?
Bir yaratığın uyanışından sonra nasıl bir yıkımın ortaya çıkacağından bahsetmeye gerek yok.
And when a monster sets sail for rock bottom, there's no telling what destruction he'll leave in his wake.
- Ne kullanıyorsun, zodyak mı?
- What can you sail, a zodiac?
Denize açılacağız.
We'll sail out to sea.
Sıkılırsan, şu ipleri çözersin ve denize açılırsın.
If it got boring, then I could just untie those ropes and sail away.
White Star gemilerimizde lüks içinde yolculuk ediyorsunuz limanlarda White Star trenleri ile karşılaşıyorsunuz ve sizi otele götürüyorlar.
You sail in luxury on our White Star ships, you are met at the docks by our White Star trains and taken to your hotel.
Uyanıksın ve gemiyi sefere çıkarma vakti geldi.
You're awake and it's time this ship set sail.
"... Boynuz Burnu'ndan dönene ve seni kollarımın arasına alana kadar ilerlemeye devam edeceğim.
" until I round Cape Horn and sail in to the tide to hold you tight.
Vaatler için yelken açmam.
I don't sail for promises.
30 gemimle birlikte senin filonda yelken açarım.
I'll sail with your fleet, all 30 of my ships.
Seninle yelken açarım Davos Seaworth.
I'll sail with you, Davos Seaworth.
Kral bize ne zaman yelken açtıracak?
When will the king have us sail?
Gemilerimiz sen olsan da olmasan da demir alacak.
Our ships sail with or without you.
Kralın Şehri'ne gitmek için ne zaman demir alacağız?
Take a company of men, secure the perimeter. When do we sail for King's Landing?