Sally traducir inglés
6,324 traducción paralela
- Sally'nin dikkati dağılmıştı.
- Sally's distracted.
Sally, her büyü yaptığında geçmişte sonsuza kadar sıkışma riskini göze alıyorsun.
Sally, every time you use our magic, you run the risk of being trapped in the past forever.
- Sally istemiyor.
Sally doesn't want you to, no.
- Sally, bekle.
Sally, wait!
- Gitti Sally.
He's gone, Sally.
Bak Sally, ölüm geldiğinde rahatlayan insanlar vardır.
Look, Sally, there's a very specific kind of person who's relieved when death finally comes.
Böyle yaşayamam Sally.
I can't live like this, Sally!
Sally, neredesin?
Sally, where are you?
Güzel, o zaman burayı boyayıp defolup gidelim. Çünkü artık yoluna devam etmeni istiyorum Sally.
Great, so let's just slap a coat of paint on the place and get out of here,'cause I really think that you need to move on, Sally.
Ben Sally. Selam.
I'm Sally.
Sally'e yalan söylememize gerek yok çünkü o da bizim gibi.
We don't have to hide what we are from Sally, because Sally is like us.
Sally, yaptığımız değişimlerle ilgili konuşmalıyız.
Sally, we have to think through the changes we make.
- Sally, bu kötü bir durum. Çok üzgünüm.
Sally, this is awful, and I am sorry.
Hâlâ inanamıyorum Sally.
I don't get this. I don't get this, Sally.
- Sally, özür dilerim.
- Sally, I'm sorry.
- Sally ve bana bak.
- Look at me and Sally.
- Sally'e güvenebiliriz Josh.
- We can trust Sally, Josh.
- Gelmediğim için üzgünüm Sally.
- Look, Sally, I'm sorry I wasn't there.
- Onu öldürmeyeceğim Sally.
- I'm not gonna kill him, Sally.
Sally haklıysa sahip olduğun her şeyi elinden alan kişi o.
If what Sally says is true, then that's the guy that took everything from you,
Senin bir versiyonun değil Sally.
Not your version of it, Sally!
Sally, ne zaman "işler şöyle olmalı, böyle olmalı" şeklindeki ön yargından vazgeçeceksin?
Sally, when are you going to give up on this preconceived notion of the way that things should be.
- Sally be!
- Oh God, Sally!
- Sally...
- Sally...
- Sally, yapma bunu.
- Sally, don't do this.
Sally!
- Sally!
- Sally, hadi ama!
Good! - Sally, come on!
- Taşınıyor Sally.
- She's moving out, Sally.
Sally, geçmişte farklı hâllerimizle yıllar geçirdiğinin farkındayım ama şimdi...
Sally, listen, I know you spent years in, like, back to the future, bizarre old version of us, but in this world, right now...
- Sally?
Sally?
- Git Sally.
Get out of here, Sally.
- Sally, gitmen gerek.
Sally, you need to go.
Sally, ele geçirme yok bak!
Sally, no more possessing!
- Parlıyorsun Sally.
No, you're glowing, Sally.
Sally de...
Sally's...
Sally, iyi olacaksın.
Sally, you're gonna be ok.
Bana yardım ettin Sally.
You helped me, Sally.
Sence de döndüğümden beri garip davranmıyor mu?
You think Sally's been acting weird around you since she's been back?
Çünkü diğer yaşamınızda birbirinize aşıkmışsınız.
Because in that other life, you and Sally were in love.
Sen, ben ve Sally vardık bir de o sinyora vardı, adı neydi?
It was you, me, Sally, and what was the senorita's name?
Eskiden ben kullanırdım ama artık Sally kullanacak.
It used to be mine, but it's now Sally's.
Sen hep titiz bir kız olmuşsundur Sally.
You always were a thorough girl... Sally.
Sally'yi uyurken çektiğinde öncesinde yaptıklarını bildiğimi bilmeni isterim.
I want you to know that I knew what you were doing earlier when you were filming Sally asleep.
Yapma ama Sally, ne sesi çıkardıklarını biliyorsun.
Come on, Sally, you know what they sound like.
- İyi misin Sally?
- All right, Sally?
- Sally, köprü falan yok.
- Sally, there's no bridge.
Sally çekiyor musun?
- Sally, are you filming?
Sally, inanıyorsun değil mi bana?
Sally, you believe me, don't you, Sal?
Sally, kameranı al.
Sally, get your camera.
Sally, etrafımı sardılar!
Sally, they're all around me!
- Git Sally.
- Go, Sally.