Sana bir şey söylemek istiyorum traducir inglés
502 traducción paralela
- Paula, sana bir şey söylemek istiyorum. - Biliyorum.
- Paula, I want to tell you something - l know.
- Sana bir şey söylemek istiyorum.
Harold? I wanna tell you something.
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I want to tell you something.
Bana gülmezsen, sana bir şey söylemek istiyorum Paula.
Paula, if you won't laugh at me, I'd like to tell you something.
- Sana bir şey söylemek istiyorum sadece.
- I just want to tell you something.
Steve, sana bir şey söylemek istiyorum.
Steve, I want to tell you something.
Jesse, sana bir şey söylemek istiyorum.
Jesse, I want to tell you something.
- Johnny, sana bir şey söylemek istiyorum.
- Johnny, I want to tell you something.
Beş dakikadır sana bir şey söylemek istiyorum ama dinlemiyorsun.
I've been trying to tell you something for the last five minutes but you won't listen.
Ama sana bir şey söylemek istiyorum.
But I want to tell you one thing.
- Sana bir şey söylemek istiyorum.
- I want to tell you something.
Sana bir şey söylemek istiyorum, ama açık konuşacağım tamam mı?
I would like to tell you something, but I got to speak frankly, you know?
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I wanted to tell you something.
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I wanna tell you one.
Charlie, bak, sana bir şey söylemek istiyorum.
Charlie, look, I wanna tell you something.
Sana bir şey söylemek istiyorum. Eğer vatandaşlığını bile kaybetmeyi göze alıyorsan bir kız için, yani herhangi bir kız için bence sen delirmişsin.
I wanna tell you, when you tell me that you're gonna give up your citizenship for a girl, any girl,
Costantina, sana bir şey söylemek istiyorum.
Costantina, I want to tell you something.
Sana bir şey söylemek istiyorum yüzbaşı, sonra belki beni bırakırsın.
I want to tell you something, captain, and then perhaps you'll let me alone.
Ben de sana bir şey söylemek istiyorum.
I want to tell you something too.
Yemin edip karın olduğum için... senden hiçbir şey saklamamam gerekir. Karı-koca arasında gizli saklı olmamalı. Sana bir şey söylemek istiyorum.
Since I've taken the vows of wife... and since there must be nothing hidden between man and wife... there is something I wish to tell you.
Sana bir şey söylemek istiyorum, Bud.
There's something I've got to tell you.
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I want to tell you something
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I'd like to have a word with you.
- Sana bir şey söylemek istiyorum?
- Can I tell you something?
Benimle gel, sana bir şey söylemek istiyorum.
Listen, come with me, I have to tell you something.
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I wish to tell you something.
Ama sana bir şey söylemek istiyorum.
But I want to tell you something.
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I wanna tell you something.
Birbirimizden iyice uzaklaşıp, sinyal hepten zayıflamadan önce sana bir şey söylemek istiyorum sen benim en sevdiğim kişisin.
I just wanted to tell you... you were my favorite.
Ve sana bir şey söylemek istiyorum ki.
And I wanna tell you something.
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I'll tell you one thing.
Sana bir şey söylemek istiyorum ama sakın gülme, bu zamana kadar beni tatmin edebilen tek erkek sensin.
I wanted to tell you, and please don't laugh, that you're the first person who has ever satisfied me.
Bak Annette, sana bir şey söylemek istiyorum.
Look, Annette, I have to tell you something.
Tony, sana bir şey söylemek istiyorum.
Tony, I want to tell you something.
Rosa... Eğer bozulmazsan sana bir şey söylemek istiyorum.
Rosa If you won't get upset, I want to say something...
Sana bir şey söylemek istiyorum.
- I wanna tell you somethin'.
Leon, asla söylemeyeceğimi sandığım, var olduğunu düşünmediğim için... kimsenin söylememesi gerektiğine inandığım bir şey söylemek istiyorum sana.
And Leon, I want to tell you something which I thought I would never say... which I thought nobody ever should say, because I didn't think it exists.
Sana bir şey daha söylemek istiyorum.
- I'd like to say one thing more.
Sana duymak isteyeceğin bir şey söylemek istiyorum.
I got something to say to you that you want to hear.
Sana bir şey söylemeye geldim ve söylemek istiyorum.
I came here to say something to you, and I'd like to say it.
Ben sana başka bir şey söylemek istiyorum, hiç kimseye söylemediğim bir şey.
I wanna tell you something else, something I've never told anyone.
Sana bir şey söylemek istiyorum
I'm not opinionated.
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I DON'T WANT TO H U RT YOU, SON.
Sasha sana başka bir şey söylemek istiyorum.
Sasha... I want to tell you another thing.
Sana, kendimle ilgili bir şey söylemek istiyorum.
I want to tell you something about me.
Sana uzun zamandır bir şey söylemek istiyorum.
I should have told you earlier.
Sana başka bir şey daha söylemek istiyorum.
I want to tell you another thing.
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
There's something important I'd like to tell you.
Sana bir şey daha söylemek istiyorum.
I am willing to tell you more tonight.
Sana son bir şey söylemek istiyorum Kid.
I wanna tell you one last thing personal, Kid.
O pencereden atlamadan önce sana bir tek şey söylemek istiyorum.
I just wanted to say one thing to you before you jump out that window.