Sane traducir inglés
1,403 traducción paralela
lrwin'a gelince, bence senin benim kadar sağlıklı.
As far as Gene Irwin is concerned, it is my judgment he is as sane as you or I.
Daha sonra aklı başına gelir.
Then he turns sane.
Şüphesiz ikimiz de deliyiz
- We're both undoubtedly sane - - It's never going to stop.
- Bu adamın aklı başında mı?
- Is this man sane? - Yes, he's sane.
Venetri'nin yanında Ferrin çok aklı başında duruyor
Venetri makes Ferrin look positively sane.
Evet. Çünkü şimdi aklı başında olan bir Buffy'ye ihtiyacımız var.
Yeah, cos what we need now is a sane Buffy.
Joe'yu öldürdüğüm zaman aklım başımda değildi diye ifade vermeni istiyorum.
I need you to testify that I was not sane at the time that I killed Joe.
Ama işin aslı, bu aklı başında kalmamı sağlayan tek şey bu.
But you know what? I think that's the one thing that actually keeps me sane.
Ya benim aklımın başında olması, Cole?
What about keeping me sane, Cole?
Senin görevinse aklına mukayyet olmak, ki buraya gerçekten yardım edebileceğin birileri geldiğinde, iş yapamayacak halde olmayasın.
Your job is to stay sane enough so when someone does come in that you can help, you're not so braindead you can't function.
- Hangi mantıklı insan korkmaz ki?
- What sane person isn't?
Evet, hangi mantıklı insan dedim.
Yeah, well, I said, what sane person.
Başlarda gayet aklı başındaydı.
She seemed completely sane at the beginning.
Rüya makinesindeki bir saat delirmemi önlüyor.
An hour in the dream machine keeps me sane.
Beni mantıklı kılan, beni benimseyen eski dostumu tutuklayan polis idi.
What kept me sane was the cop who arrested my old man kind of adopted me.
Şu an kesinlikle aklı başında hissediyorum.
Right now I feel absolutely sane.
Sane anlatmam gereken birşey var.
Something I gotta tell you.
- Sonunda, akla yatkın bir açıklama.
Finally, yeah. A sane idea.
Oh, bu mu akla yatkın açıklama?
Oh, that's a sane idea.
Bunun anlamı aklı başında, kendinde ve kazançlı bir işi olan.
That means sane, sober and gainfully employed.
- Sane işim düştü.
- I need you
Delirmelerine rağmen, aklıbaşında kalmalılar.
"Though they go mad they shall be sane."
Cephede aklı başında kalmak için doğa hakkında şiirler yazdım...
I wrote poems about nature, to stay sane at the front...
Aklımı kaçırmamamı sağlıyor.
It keeps me sane. I mean it.
Şu olabilir mi, beni korkutup Darius'a deli dememi sağlamakla onu suçsuz ilan etmek. Ya da beni korkutup, onun deli olmadığını söyletip... mahkumiyetini sağlamak.
It's either to scare me into saying Darius is crazy and he gets off, or to scare me into saying he's sane and he gets convicted.
Aklının hala yerinde olması inanılmaz bir şey.
It's amazing that you're still sane.
Bu yüzden ben de aklı başında olan kimsenin bilemeyeceği bir sebepten buraya geldim ve bum, yapışkan canavar eğlencesi.
So for absolutely no sane-person reason I can think of I come out here, and whammo, slimy-monster-fun time.
Aklı başında olan birinin bir teorisi var mı?
Does anyone sane have a theory?
Aklın almadığı bir çok şey gördüm.
I've seen some things there's just no sane explanation for.
Ben de artık daha insaflı olmalıyım.
Then I must be officially sane.
Çoğu insan kendini, dünyanın güvenli, makul ve iyi bir yer... olduğuna inandırmış durumda.
Most people would do anything to convince themselves... the world is a safe, sane, and normal place.
- Ya da her aklı başında insan gibi onu rahat bırakıp sakinleşmesi için ona zaman tanımalısın.
- Or, in the land of the sane, you could give her some space, let her cool down.
Hey! Merhaba, aklı başında kız.
Hey there, sane girl.
Benim aklımı başımda ve dengede tutan şey senin aşkın.
It's your love that keeps me whole and sane and balanced.
Senin dünyanda herşey mantıklı ve doğru gibi görünüyor.
- Well, good. Looks like everything's sane and right in your world.
Piyasanın tarihe geçecek kadar kötü bir dönemden geçtiğini hesaba katarsak, aklı başında bir insan bu işi neden istesin?
Well, given how completely and historically screwed the market is right now, why would any sane person want this job?
Eğer beni anlayacak kadar ayıksan ya da aklın yerindeyse, onu arkandakine doğrultmanı öneririm.
If you are sober or sane enough to understand, I suggest you aim that behind you.
Büyük bir ihtimalle, ama o kadar uzun zamandır aklım başımda ki, değişiklik iyi gelecektir.
- Probably. But I been sane a long while now, and change is good.
Aklı başında biri gelirse bana seslenin.
Call me if anyone sane walks in.
Ama bu fotoğraf hep bende kalacak.
I got sane again, but I will always have that picture.
Sen ruhen ve bedenen sağlıklı, iyi bir insansın. Bense kötüyüm.
You're sane and healthy and nice, and I'm evil!
Suçluluk aklını başında tutacaktır.
The guilt may keep you sane.
"Kilo Takipçileri." İyi bir seçim.
Weight Watchers. It's the only sane way.
Delirmemi engelleyen tek şey sanatımı kâmil kılacak kadar tüm kainata sahip olma düşüncesi.
The only thing that keeps me sane... Is the thought that I have all eternity in which to perfect my art.
- İstemediğimi biliyorum.
Because any sane man wouldn't.
Yapılacak en akıllıca şey olur.
That is the only sane thing to do here.
Ne de olsa, deli değilim.
After all, I'm sane.
Judaiah, aklı başında olanı idi, diğer Judist ise kötü olanıydı.
Judaiah, who is the sane guy and another one Judist is the bad one
Çünkü normal bir insan bunu yapmaz.
Because any sane man wouldn't.
Ben mantıklı, aklı başında bir insanım.
I am a reasonable, sane human being.
... Ailedeki tek aklı başında olan benim.
... I'm the sane one in the family?