Sauvage traducir inglés
90 traducción paralela
Ve bu da Vahşi orman kalesinin sancağı için!
And here's to the banner of the castle of the Forest Sauvage!
Bu da Bayan Sauvage, öğretmenim.
And that's Mademoiselle Sauvage, the teacher.
Benim reklam kampanyam için..
For my Homme sauvage campaign.
Mon Sauvage.
Mon sauvage.
Mon sauvage.
Mon sauvage.
Dierdre Sauvage. Aşk romanı yazan kadın
Deirdre Sauvage, the one who writes the romance novels.
Pascal Sauvage.
Pascal Sauvage.
Sauvage'ın milyarlık L7 imparatorluğu, English, 60 ülkede 400'ün üstünde hapisanede iş yapıyor.
Sauvage's £ 7 billion empire, English, operates over 400 prisons in 60 countries.
Monsieur Sauvage, Majesteleri Kraliçe adına... size Kule'ye hoşgeldiniz demek istiyorum.
Monsieur Sauvage, on behalf of Her Majesty, may I welcome you to the Tower.
Görünen o ki konuğumuzla tanışmadınız, Monsieur Sauvage'la.
You obviously haven't met our host, Monsieur Sauvage.
Pascal Sauvage, fırlama Fransız.
Pascal Sauvage, jumped-up Frenchman.
Konu şu ki efendim, Vendetta ve Klein... Monsieur Sauvage için çalışıyorlar.
The point is, sir, that Vendetta and Klein... are both in the employ of Monsieur Sauvage.
- Pascal Sauvage mı?
- Pascal Sauvage?
Ama Sauvage'ın işin içinde olduğunu söylemiyorsun değil mi?
But you're not suggesting Sauvage is involved?
Sauvage binlerce insan çalıştırıyor.
Sauvage employs thousands of people.
Bu akşam Sauvage'ın yeni Fransız büyükelçisi için verdiği resepsiyona gidiyorum.
Tonight I shall be at Sauvage's reception for the new French ambassador.
Sauvage'ın karargahına gizlice gireceğiz.
We're going to break into Sauvage's headquarters.
Biliyorum ki Sauvage tüm bunların arkasında ve bu gece delilleri ele geçireceğiz.
I know that Sauvage is behind all this, and tonight we're going to get the evidence.
Hedefimiz bu, Sauvage'ın karargahı, Şehir Hastanesinin hemen yanı.
This one is our target, Sauvage's headquarters, next to City Hospital.
- Sonra burdaki pencereden girersiniz, güvenli koridordan geçip Sauvage'ın ofisine sızarsınız.
- You them break into this window here, work your way along the secure corridor and penetrate Sauvage's office.
Sizi Sauvage'ın binasına yönlendirecek.
It'll guide you onto Sauvage's building.
Sauvage burda bir çeşit laboratuar kurmuş.
Sauvage has got some kind of laboratory set up here.
Pascal Sauvage'ın ofisi nerde?
Where is the office of Pascal Sauvage?
Şimdi, neden Sauvage kendisini kral ilan ettirmek istiyor?
Now then, why does Sauvage want to have himself crowned?
Aylardır Sauvage'ı izliyorduk.
We've been watching Sauvage for months.
Çünkü tüm büyük suçlular Sauvage'ın hapisanelerinden altı ayda çıktı ve... onun şirketlerince işe alındı.
Because every major convict released from a Sauvage prison in six months... has been employed by one of his companies.
Efendim, Sauvage'ın davetine bu halde gidemezsiniz.
Sir, you can't go to Sauvage's reception in this state.
Sana Sauvage'la uğraşmaman için kesin emirler vermiştim.
I gave you direct orders not to meddle with Sauvage.
Pascal Sauvage taç giyme töreninin... bu perşembe yapılmasını istedi.
Pascal Sauvage has requested that his coronation... take place this Thursday.
Kamara'da başbakan töreni dört gözle beklediğini ve... Monsieur Sauvage'ın iyi bir kral olacağına ve... eski kurumlarımıza modern Avrupa'nın en iyi şeylerini getireceğine inandığını söyledi.
In the House, the prime minister said he was looking forward to the ceremony... and he believed that Monsieur Sauvage will make a fine king... and will bring all that is best about modern Europe to our ancient institutions.
- Sauvage Fransa'ya dönüyor.
- Sauvage is heading back to France.
Gerçek şu ki, Sauvage tacı taktığı anda.... sevdiğim ülkeye istediği herşeyi yapabilecek ve... bu yüzden sen ve ben onu durdurmalıyız.
The fact is, the moment Sauvage gets that crown on his head, he'll be able to do whatever he likes with the country that I love, and that is why you and I have got to stop him.
Ben salonun bu tarafından odaya aniden girip Sauvage'ı esir alayım.
I shall drop from the gallery at this end of the room and take Sauvage prisoner.
Sonra da Sauvage'ı rehine olarak kullanıp bu lanet yerden çıkarız.
Then, using Sauvage as a hostage, we'll get the hell out of here.
Sürprizler benim baş özelliğimdir, Sauvage.
Surprises are very much my speciality, Sauvage.
O kadar çabuk değil, Sauvage.
Not so fast, Sauvage.
Sauvage ülkeyi o sahte başrahiple ve... gizli işleriyle kandırmış olabilir, ama beni kandıramaz.
Now, Sauvage may have fooled the country... with his fake archbishop and his secret agenda, but he hasn't fooled me.
Bu adam, yani Pascal Sauvage, Kraliyet Mücevherlerini çalan, Kraliçeyi feragat etmeye zorlayan... ve yoluna çıkan herkesi öldürecek adamdır.
It is this man, Pascal Sauvage, who stole the Crown Jewels, who forced the queen to abdicate... and who would kill anyone who got in his way.
Sadık yardımcım orda Sauvage'ın bu ülke için kurduğu... hain planlarını gösteren bir DVD ile duruyor.
My loyal subordinate is standing by with a DVD... which shows Sauvage's hideous plans for this country.
- Asla olmaz, Sauvage!
- Never in a million years, Sauvage!
Tahta geri dönüşünü kutlamak için kraliçe, 5 Ağustosu ulusal bayram ilan etti ve... Fransız işadamı Pascal Sauvage'ın planlarını bozan... ve ismi verilmeyen MI7 ajanını şövalyelikle onurlandırdı.
In celebration of her return to the throne, the queen has declared August 5 a national holiday... and has conferred a knighthood on the unnamed Ml7 agent... responsible for foiling the plot of French businessman Pascal Sauvage.
Bay Sauvage şu anda, hala ölümle cezalandırılabilen, ağır ihanet suçundan yargılanmayı bekliyor.
Mr Sauvage is now awaiting trial for high treason, a crime which still carries the death penalty.
Bu Philippe Sauvage.
This is Philippe Sauvage.
Bay Sauvage?
Mister Sauvage?
Bay Sauvage.
Mister Sauvage.
Dışarıda sizin gibi çok insan var mı, bay Sauvage?
Are there many more out there like you, Mister Sauvage?
Siz eskiden ABD ordusunda görev yapan, Philippe Sauvage mısınız?
You are Philippe Sauvage, formerly of the U.S. Army?
Bu konuda benimle kavga etme. Bay Sauvage.
Don't fight me on this, Mister Sauvage.
Bay Sauvage Bowden senden ne yapmanı isterdi?
Mister Sauvage... what would Bowden have wanted you to do?
Bay Sauvage gelip bizimle kalıp kalmayacağına emin misin?
Mister Sauvage... are you sure you wouldn't rather come and stay with us?
Bak, iyi bir başlangıç yapmadığımızın farkındayım bay Sauvage, tamamen benim suçum.
Look, I realize we didn't quite get off on the right foot... Mister Sauvage, my fault entirely.