Scandal traducir inglés
2,520 traducción paralela
Bu devam ederse, senin başın skandalla derde girer, benim değil.
If this goes on, you will be suffering from a scandal, not me.
Choi Hye Joo skandalının doğru olduğu açığa çıktı.
That scandal with Choi Hye Joo has turned out to be true.
Eğer böyle bir skandal ortaya çıkarsa, senin gibi mükemmeliyetçi biri buna dayanabilir mi sanıyorsun?
If a scandal like this breaks out, you think you can take it, a perfectionist like you? !
Sahte senet skandalının... oluşturduğu kayıplarınız için yaptığımız .. telafi planıyla ilgilenebilirsiniz.
You might be interested in our compensation scheme for losses incurred by the, er fake bond scandal.
Ve şimdi de sen bu skandalla çıkagelince...
And now you come along with this scandal...
Çok büyük bir skandaldı.
Oh, it was quite the scandal.
Sanırım skandal onu eğlendirmişti.
I think he enjoyed the scandal of the whole thing.
Senin ülkende 5,000 kişiyi toplu mezara gömsen bile, işin içinde sıyrılabilirsin ama Amerika'da, küçücük bir skandal imasında bile, Senato tepeme biner.
You may be able to get away with burying 5,000 people in a mass grave but in America, a hint of scandal and the Senate will be up my ass.
Ben, Cartagena de İndians'da yalnızdım, skandal unutulmalıydı.
I was alone in Cartagena de India's, while the scandal cooled down.
Skandal ortaya çıktığında, her şeyi reddedecek.
When the scandal breaks, he'll deny everything.
Hindistanlı bir pamukçu iş adamının içinde bulunduğu bir skandal Çinli afyon tüccarının aşırı dozdan ölmesi Strasburg ve Viyana'daki bombalama olayları ve Amerika'da Çelik Mıknatısının ölümünün ortak noktası nedir?
What do a scandal involving an Indian cotton tycoon the overdose of a Chinese opium trader bombings in Strasbourg and Vienna and the death of a steel magnate in America all have in common?
İnsanlar, buna benim sebep olduğum skandalın yol açtığını söylüyorlar.
People say it's because of the scandal I caused.
Ama bir skandal küresel savaşı kazanmamıza yardım etmez.
But a scandal will not help us win a global war.
Temyiz Mahkemesi sonunda Alain Marecaux'nun ve diğer 5 zanlının 1 Kasım 2005 tarihi itibariyle beraat kararını vermiştir.
The Appeal Court finally acquitted Alain Marécaux and the 5 remaining defendants on 1 December 2005 triggering the greatest French legal scandal in living memory
Dinle, evimin önünde bir skandal istemiyorum.
Listen, I don't want a scandal in front of my home.
"İçişleri Sekreteri'nin iddianamesinde adı geçen Kaliforniya petrol skandalının ismi."
"Name the California oil scandal that resulted in the indictment of the Secretary of the Interior."
Bugün tam da başka bir büyük skandaldan kurtulduğunu düşündüğün zamanda.
Just when you thought you'd escaped another major scandal today.
Böylelikle herkes sarsıntı yaratacak büyük bir skandal bekleyecek
That way, everyone will assume that some earth-shattering, huge scandal is eminent, like...
Skandal yüzünden portemizi iptal ettiler.
They canceled the portrait because of the scandal.
Bana, göbek adın skandalmış gibi geldi de.
Seems to me that scandal is your middle name.
Duyduğuma göre bir öğrencinin de dahil olduğu talihsiz bir skandal yüzünden üniversitedeki kürsüsünden ayrılmak zorunda kalmış.
I heard he gave up his chair at the university over that unfortunate scandal with a student.
Bu skandal etkisi yaratır.
( GROANS ) This is a scandal waiting to happen.
Hakkınızda hiç skandal var mı?
I need you to tell me, is there a scandal out there?
Joan her zaman bir skandal arar.
Joan is always looking for a scandal.
Zaman tutuculara ödediğimiz maaş tam bir skandal.
It's a scandal, what we pay our Timekeepers.
"Kitty Walker McCallister ve dekanın oğlu'nun seks skandalı."
"Kitty Walker McCallister and son of dean in sex scandal."
Pardon, politik skandalları bu kadar özlediğimi bilmezdim.
Guess I didn't realize how much I miss political scandal.
Peki ya Moschino?
What about the scandal? The scandal's bullshit.
Hadi burada durmak bir işe yaramıyor
Private Hatchet woman over here is inquiring about the scandal of the century. You didn't touch your fries. What?
Elimizden geleni yapıcaz, sorgulama başlatıldı zaten Polislerimiz bu şekilde değildir
The Shondell-gate matter is in the early stages of investigation, as opposed to the Rampart Scandal, which as you know is a longstanding highly complex and multifaceted issue
LAPD, Rampart.. ve boktan bir kaç politikacı bana tuzak kurdu
But if this is Rampart, L.A.P.D., some fucking girly politician setting me up as a shit magnet to take the heat off the fucking scandal,
Ve sen de tabi bunu bir şov gibi göstermemelisin
Top brass is gonna try to bury the beating and the scandal and keep you as the sideshow. Keep the press guessing while they investigate it into oblivion.
Tüm bu olanlardan sonra DA, Taramalar, şef polis Niye hala siz ekiptesiniz?
After all the shit that's going on, the scandal, the Mayor, the D.A., the Chief of Police, why do they still have you around?
Öğrencisiyle seks yapması okul için büyük bir skandal olur ve Julia Holden'ın kariyerini bitirirdi.
Sex with a student is a huge scandal for the school, and... it's kind of a career-ender for Julia Holden.
Büyük bir skandal yüzüden bilimsel çevrelerden dışlanmış.
Was dismissed by the scientific community, but not without one big, fat scandal.
Bu kadınla adım seks skandallarına karışsa bile umrumda olmaz.
Uh, I wouldn't really mind being in one of those teacher-student sex scandal things with her.
Edebi açıdan, bu bir facia.
Quite the literary scandal we have here.
- Senin olsun yani. Bu benim adıma iyi olmayacaktır. Skandallar her ne kadar iyi olsalar da bu iş artık çok nahoş bir hal aldı.
This is a lot of bad press for me and, while a scandal can be a good thing, this whole thing is getting a little unsavoury.
SAĞLIK KURUMU'NDA SKANDAL SUÇLANAN KİŞİ YURTDIŞINA KAÇTI
- HEALTHCARE SCANDAL ACCUSED MAN FLEES ABROAD -
GALADA SKANDAL
SCANDAL AT PREMIERE
Hafta sonunda filizlenen tüm ülkeyi sarsan fuhuş skandalından sorgulanan Encümen Üyesi Randall Hess bu sabah serbest bırakıldı.
Councilman Randall Hess, who was brought in for questioning over the weekend in the burgeoning prostitution scandal that has rocked the county, was released this morning.
Büyük bir skandal oldu.
There was a big scandal.
Tamam, Skandalı halletmenin zamanı, Blake.
- All right. It's time to handle the scandal, Blake.
Evet, Skandal derken, pastırmalı, duble mantarlı, erimiş peynirli burgerlerden mi bahsediyorsun.
- Yes, and by scandal you mean triple bacon, double mushroom, Swiss melt burger.
Roma Kilise'si bir başka rezaleti kaldıramayacak durumda.
The Church of Rome can ill afford another scandal.
Oss vakası ulusal bir skandala dönüştü Katolik olan Adalet Bakanı istifa etmek zorunda kaldı bu da savaş öncesi hükümetinin düşmesine sebep oldu
the case Oss became a national scandal the Catholic Minister of Justice had to resign this led to the fall of the last pre-war cabinet
istersen sana yardım edebilirim.
Scandal, long story I could help you, if you want.
Skandal yaratmak gibi bi derdim yok.
I don't want a scandal.
Bununla ilgili büyük bir skandal olmamış mıydı?
Wasn't there a big scandal about this recently?
Başka bir skandala daha yol açamazsın.
You can't go down in another scandal.
Skandal kopar.
And a scandal would break.