Seems traducir inglés
51,273 traducción paralela
Ama.. .. durumumuz göz önüne alındığında.. .. denemeye değmeyecek bir şey gibi gözükmüyor.
But, given our state of affairs, it seems more than worth a try.
Bu bizim en iyi şansımız gibi gözüküyor.
And this seems like our best chance at it.
- Evet öyle görünüyor.
Yeah, it seems so.
- Çok zamanını alıyor gibi.
Seems to be all-consuming.
Max'in konsey için, senin için yaptığı onca şeyden sonra ona olan borcunuzu ödemenin sırası gelmiş gibi görünüyor.
But after everything Max has done for the council, for you, it seems like a moment when she's owed something back.
Tehlikeli bir şey gördüğünüzde, hemen beni arayın.
You see anyone or anything that seems remotely dangerous, call me personally.
- Herkes birbiriyle evlendiğine göre büyük bir aileyi sorgulamaya gerek yok.
- Boo. - No need to ask for a bigger family since everybody seems to be marrying each other.
İblislerle savaşımız sona ermiştir.
It seems our days of conquering demons have come to an end.
Benim iş yapma zamanım gelmiş gibi gözüküyor.
Seems like time for me to step in now.
Usta sık sık aptalca görünüyor ama riskin nasıl yönetileceğini biliyor.
Master often seems silly but he knows how to manage risk.
Neyse, anlaşılan şu anda büyük bir kamyon oraya park etmiş.
Anyway, it seems there's a big rig parked there now.
Orada bir dikkatsizlik olmuş bence.
Well, that seems like an oversight.
Bulmacayı çözüyor gibisin.
Seems like you're crossing all the T's.
Anlaşılan her şeye rağmen kardeşin hala intikam istiyor.
Seems like your brother's got a backbone after all.
Şimdi, bir adım geri çekilmesini ve günlük işleri benim yönetmeme izin vermesini önerdim, fakat birlikte tutturduğumuza kararlı görünüyor.
Now, I suggested he take a step back and allow me to run the day-to-day, but he seems adamant that we stick together.
Görünüşe göre protomolekül her farklı biyokütlede hızlıca eşsiz bir şekilde mutasyon geçiriyor.
Protomolecule seems to behave uniquely. In each subject, Mutating rapidly in each different biomass.
Bir milyon yıl önceymiş gibi geliyor.
Seems like a million years ago.
O para müvekkilimin beyan ettiği gibi uçak bileti için miydi, yoksa muhbirin istediği gibi Nijerya'daki cihatçılar için mi?
Was that money for airline tickets, like my client says, or was it bound for jihadis in Nigeria, as the informant seems to claim?
" Aynı kaynaklar Bayan Keane'in konu hakkındaki gizli bilgilendirmelerden sonra bile şüpheli terörizm destekçilerine karşı..
classified briefings on the subject, Ms. Keane seems determined to take a more accommodating approach
- Kimse bilmiyor.
No one seems to know.
Ne, öyle görünüyor ki sen yap.
Neither, it seems, do you.
Garip görünüyor.
It just seems weird.
Bilemiyorum bana tuhaf geliyor. Daha önce çıktılar, şimdi de Ray...
I don't know, it just seems so weird to me that, like, they dated, and now Ray's like,
Görünüşe göre oldukça karmaşık bir geçmiş var burada.
Wow, seems like there's a pretty tangled web of history there.
Önemli gibi duruyor.
This seems serious.
Görünüşe göre buldunuz.
You have, it seems.
Bayan Durst, bu durum sizce uygunsuzsa kusura bakmayın, ama geçen ay geldiğinizde, hastane hizmetlilerinden biri, sizi içeri girmeden önce park yerinde gördüğünü söyledi.
Miss Durst, I'm sorry if this seems inappropriate, but when you came in last month to get the cast, one of the orderlies, he said he saw you in the parking lot before you came in.
- Mary kızdı herhalde.
- Mary seems pissed.
Matt, burada işlerin nasıI gittiğini sormalısın. Çünkü pek takmıyorsun gibi.
Well, Matt, funny you should ask about how things are going down here because it seems like you don't give a shit.
- Şöyle ki, Chris buradan... biraz uzak cemaat...
- It seems that, um, Chris lives in a... _ - community just a few...
Kimse biraz önce şahit olduğum cinayeti umursamıyor.
No one seems to care that I just witnessed a murder.
Bu birisinin taşıyamayacağı bir yük.
Seems a lot to ask somebody.
Kendini öldürmek için gayet şık bir yol bence.
'Cause it sure seems like an incredibly elegant way to kill yourself.
Ne biçim bir cehennemin ortasındayım ben?
There's some kind of hell it seems to me to be.
Ona sırtımı dönsem... Öldürülmesine göz yumsam... Flint'ten yanaysam yapılması gereken de bu.
To turn on him now, to have him killed... which is what it would take to side with Flint... seems like something...
Eğleniyormuş gibi göründüğünü biliyorum ama senin için iyi olmayan birini yeniden hayatına soktun.
I know it seems like you're just having fun, but you let someone back in your life who's- - who's bad for you.
Demek istediğim, gerçekten bir şey bilmiyormuş gibi gözüküyor.
I mean, it really seems like she doesn't know anything.
Demek oluyor ki...
Which seems...
Bak, adamım, burada daha önceden yüzleşmen gereken başka bitmemiş meselelerin var.
Listen, man, seems like you got some unfinished business over here that you should be dealing with first.
Sis yüzünden ürkütücü görünüyor sadece.
It only seems scary because of all the mist.
Sahip olduğum tek araç gibi görünüyor Herhangi bir onaylanmayan mazereti kaydetme Bu noktada bu noktada
It seems the only means I have of registering any meaningful disapproval of this deal at this point is to kill one or the both of you.
Korsanlar arasında, Bağlılık hızlı bir şekilde değişir, öyle görünüyor.
Amongst pirates, loyalty changes quickly, it seems.
Bu günlerde sana karşı büyük miktarda kızgınlık gözüküyor.
Seems a fair amount of resentment towards you these days.
Beni öldürmek en akıllı şey gibi gözüküyor, O halde bana açık hiçbir şekilde hiçbir fikrin yok Woodes Rogers'ı yenmek için.
If killing me seems like the smartest thing to do, then it is obvious to me none of you have any idea how to defeat Woodes Rogers.
Kendine oldukça güveniyor haksız mıyım?
Seems confident it's to be done, doesn't he?
Kendimizi böyle ortaya çıkarmak bana riskli geliyor.
It seems very dangerous to me, exposing ourselves like this.
Anlaşılan sen de önleyicilerini bizimle aynı anda almışsın.
It seems like you took your blockers at the same time we took ours.
Anlaşılan birinin BKO'da arkadaşı var.
Seems like somebody might have a friend at BPO.
Bay Rhoades ilk görüşmelerimin üzerinden geçiyordum da tamamen temiz olmasa da en azından kabul edilebilir aralıkta.
Mr. Rhoades. So, I'm going through my initial round of interviews and all seems, uh, if not kosher, then at least within a reasonable bandwidth.
O konudan da haberdar gibiydi.
She seems to also know about this, too.
O çok daha iyi görünüyor.
He seems much better.