Sesin traducir inglés
4,309 traducción paralela
Sesin bir garip geliyor.
You sound a bit weird.
Sesin çok üzgün geliyordu.
You sounded so upset.
Sesin geliyor!
I can hear you!
Farkına vardım ki ne zaman Alfred'e "Binbaşı" desen sesin kısılıyor ve bilinçsizce havaya bakıyorsun.
I notice that whenever you call Alfred "Major," your voice lowers and you unconsciously look up.
- Nick, sesin...
- Nick, it's hard...
... sesin gelmiyor.
... to hear your voice.
Senin sesin Mary'ninkine benzemiyor.
You don't sound like Mary.
İnsanmışsın gibi geliyor sesin, ama kim olduğundan haberin yok.
You already sound like a human, but you do not know who you are.
Çaresiz sesin kulaklarımı tırmalıyor.
Your unworthy voice continues to befoul my ears.
- Sesin...
- Your voice...
Rica etsem tekrar söyler misin? Çok sakinleştirici bir sesin var da.
Can you please tell me again'cause you've got such a soothing voice?
Sesin pek mutlu gelmedi.
That doesn't sound happy.
Parmak izi gibi sesin de ne kadar değiştirsen de taklidini yapamazsın.
Voiceprint is like fingerprint, you can't fake it no matter how much you doctor it.
Bu kasetteki sesin 15 yıl önceki şüphelinin sesi olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
I gotta know if the voice of the suspect from 15 years ago is on this tape.
Bu yüzden sesin kalitesi berbat.
Hence the terrible quality of the sound.
Evet, sesin iyi geliyor. Duyuyorum tabii. Gayet iyi duyuyorum.
Yes, your voice sounds very good.
- Sesin tam gelmedi.
I didn't hear that.
Birbirimize sesin kaynağını sormaya başladık.
We both start asking each other, what was that noise?
Yaşa. Birçok sesin yankıIanıp birçok hayatın sona erdiği savaş alanında Eren geçide doğru ilerleyip insanlık için bir umut ışığı olacaktı.
Live. as many lives are lost on the battlefield.
Sesin gelmiyor dostum.
You're breaking up, man.
Horlama sesin dışarıdan duyuluyor.
We heard your snoring from here.
Peki telefonda niye sesin öyle üzgün gibi çıktı?
Then why did you sound so sad on the phone?
Sesin cehennemden geliyor sanki.
You sound like hell.
Sen bundan sonra kulaklarını iyi aç ve senin de biraz sesin çıksın!
You learn to open your ears, and you learn to open your mouth!
Sesin pek de durumun farkında gibi gelmiyor.
You don't sound all that exercised over this.
Bu gıcırtılı sesin ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what that creaking sound was?
Yani umuyorum ki gelecek dört yılda sesin daha gür çıkar.
So I hope your voice gets louder in the next four years.
John, sinyalleri bozarsak senin sesin de bana gelmez ama.
John, if we jam the signal, comms won't make it out of the building.
Sesin çıkmıyor?
Not so talkative now, are we?
Sesin nereden geldiğini bilmiyorum ama bir koyundu.
I don't know where it came from, but it was a sheep.
Ne bu senin Batman sesin mi?
Was that your Batman voice?
Kesinlikle Batman sesin değil.
That's definitely not your Batman voice.
Sonra senin sesin.
And then your voice.
Telefonda sesin tuhaf geliyordu.
You sounded weird on the phone earlier.
- Sesin çok kötü geliyor.
- You sound terrible.
Evet, sesin.
Oh, that. Your voice.
Doğru, sesin.
Oh, right, your voice.
Sesin gayet güzel geliyor.
Your voice sounds fine.
Sesin iyi gibi geliyor.
Sounds like you're okay?
Herkesin tepkisi sesin kaynağına bakmak olur.
Everyone's reaction is to look for a source of the sound.
Bu arka fondaki sesin belirginleştirilmiş hâli.
This is the background noise, amped up.
Hala sesin soluğun çıkmıyor.
Still no words from you.
Sesin, beni yavaşlatmak için ayağıma doladıkları soytarıya çok benziyor.
You sound just like this little scrote that used to cause trouble on my patch.
Belki sesin böyle olduğu içindir.
Maybe'cause of that voice right there?
O kadar sesin içinde mi?
I'm meditating. With all that noise?
- Sesin hala sinirli geliyor, Token.
- Sounds like your still angry, Token.
Aslında burada basitleştiriyorum ama sürecin başlıca ikinci aşaması, sesin söylediğini değiştirmektir.
Uh, well, I'm oversimplifying here, but the next major phase of the process is to modify what the voice is saying.
Onu bir grup sesin bir parçası olarak belirledim.
I've identified it as a part of a group of voices.
Sesin çok...
You sound...
Sesin beni gördüğündeki ilk eski eşimin sesine benziyor.
You sound about as happy to hear from me - as my first ex-husband. - Sorry.
Ayrıca dedi ki... Gerçekten sinir bozucu bir sesin varmış.
And he said that uh... you've got a really annoying voice.