Seyret traducir inglés
1,247 traducción paralela
- Yanımda kal ve seyret.
You just get close enough and watch me.
- Seyret o zaman.
- Just you watch us.
Filmi seyret!
Animals, rapists!
- Şunu seyret.
- Check this out.
Öyle mi? Şunu seyret.
Oh, yeah?
Seyret!
Look.
Seyret şimdi :
Watch this.
- B0şver. Seyret.
Watch this.
Seyret!
Watch!
Bunu seyret, Mikey.
Watch this, Mikey.
Dudaklarımın ritmik hareketlerini seyret...
Watch the rhythmic movement of my lips as I tell you...
- Eğer inanmıyorsan gel ve seyret.
- Come and watch if you don't believe.
Seyret.
Watch this.
Filmimi seyret. "
See my movie. "
Şimdi seyret Butterbean.
Watch it, Butterbean.
Ama seyret!
But watch!
Şunu seyret.
Watch this.
Günaydın Amerika'yı seyret.
Watch "Good Morning America".
İyi seyret bunu.
Watch this.
- Şunu seyret!
Check this out.
Eve git ve video seyret.
Take your ass home and watch some videos.
Seyret!
Watch it!
Dinle. Seyret.
He was writing the opera.
Afiyet olsun. Şimdi şuraya git de hokkabazları seyret.
Now, go on over there and see the jugglers.
Arkana yaslan ve nasıl batırdıklarını seyret.
Just lay back and watch it like a play.
Seyret şimdi.
Watch this.
Onları nasıl izleyip bulduğumu seyret.
Watch how I track them down.
Bunu seyret.
Watch this.
Onu seyret.
Watch him.
Onu seyret şimdi.
You watch him now.
Eğer beni anlamak istiyorsan filmlerimi seyret.
If you want to understand me watch my movies.
Hayır, seyret şimdi.
No, I want you to see something.
Seyret. Buna geri tekme deniyor.
It's called a backspin kick.
- Seyret şimdi.
- Watch this.
En sevdiğin koltuğunda otur. Alışveriş kanalını seyret.
Sit in your favorite chair, watch the shopping channel, wash your car.
- " Bak, işte bir tane daha geliyor. Seyret, Seyret!
" Watch out, here come one of them Buick scuds.
Seyret.
Watch.
Hey, Louis, seyret şimdi.
Hey, Louis, watch this.
Torunumu sıkı tut ve her ne işe yarayacaksa, o şeyin yukarı uçmasını seyret!
Hold on to my grandson and watch the damn thing go up for all the good it'll do!
Fok gibiler- - çabucak ağa takıldılar... şimdi seyret hep beraber nasıl yüzgeçlerini sallıyorlar.
They're like seals- - toss'em a fish... and watch'em slap their fins together.
Ne söyleyeceklerini seyret.
They're gonna say :
Seyret, anne.
Look, Mom!
- Annen gelene kadar yukarı çık ve TV seyret.
- Go upstairs and watch TV until Mom comes.
Seyret şimdi.
Just watch.
Beni seyret ki, bir şeyler öğren.
You might learn something.
İster arabada bekle, ister seyret.
You can go wait in the car or you can watch.
Dudaklarımı seyret!
Read my lips.
Beni çalışırken seyret.
- Watch me work.
İyi seyret.
Watch closely.
Televizyon seyret.
Watch TV.
- Seyret o zaman.
Just watch me.