Shaun traducir inglés
648 traducción paralela
O faktörle ilgili olarak yeni bir taramada şunu buldum, sizin oğlunuz Shaun Geoffrey Christopher, Dünya-Satürn araştırmasına öncülük veya liderlik edecek olan ilk insan...
I find, after running a crosscheck on that factor, that your son Shaun Geoffrey Christopher, headed, or will head, the first successful Earth-Saturn probe which is a...
Eğer Kaptan Christopher'i Dünya'ya göndermezsek, Satürn'e gidecek bir Albay Shaun Geoffrey Christopher olmayacak.
Unless we return Captain Christopher to Earth, there will be no Colonel Shaun Geoffrey Christopher to go to Saturn.
Shaun Richards.
Shaun Richards.
Kolun yoruldu mu, Shaun?
is your arm tired, Shaun?
Sen de Leif Garrett veya Sean Cassidy'ye benziyorsun.
You look like Leif Garrett or Shaun Cassidy.
- Shaun Cassidy mi aldın!
You bought Shaun Cassidy!
- Merhaba Shaun.
Hey, Shaun.
Shaun Rollins.
Shaun Rollins.
Shaun.
Shaun.
Shaun Rollins adında biri.
A kid named Shaun Rollins.
Ayrıca Shaun Rollins adında biriyle bağlantısını araştır.
And also what his connection is with a guy called Shaun Rollins.
Neden Rollins'i ziyaret ettin?
Why'd you visit Shaun Rollins?
Shaun Rollins'in kardeşi.
He's Shaun Rollins'brother.
Altı ay önce Latrell'in kardeşi Shaun tutuklanmış.
About six months ago, Latrell's little brother, Shaun, gets popped.
Kaynaklarım Shaun'u da araştırdı, ömür boyu yetecek kadar parası varmış.
My sources ran a check on Shaun also, and he's set for life financially.
Shaun'un bir kardeşi daha var, Leon.
Shaun also has another brother, Leon.
Onu kaybetmektense, suçu Shaun'a attılar.
Rather than lose him, they framed Shaun.
- Kardeşine olanları duydum.
- Heard about your brother Shaun.
David mi Shaun mu?
David or Shaun?
Shaun O'Connell.
Shaun O'Connell.
Sevgili Bay Skinner, Adim Shaun Brumder... ve sizin tam bir dahi olduğunuzu düşünüyorum.
Dear Mr. Skinner, My name is Shaun Brumder... and I think you are a total genius.
Çak şuna, Shaun!
Spike it, Shaun!
Sizin en büyük hayranınız, Shaun Brumder.
Your greatest admirer, Shaun Brumder.
Aptal Shaun artık sörf yapmıyor.
Shaun doesn't surf anymore, stupid.
Bu Shaun.
It's Shaun.
Shaun, telefona bakarmısın!
Shaun, pick up the phone!
Ben Shaun Brumder.
I'm Shaun Brumder.
- Shaun Brumder.
- Shaun Brumder.
- Benim Shaun.
- I'm Shaun.
Bak, Shaun benim erkek arkadaşım, onun için herşeyi yaparım... Hatta senin için söz verdiklerimide unutabilirim.
Look, Shaun's my boyfriend, and I would do anything for him... even if that means breaking a promise to you.
Sen Shaun olmalısın.
You must be Shaun.
Shaun ayrıca sınıfımızın birincisi... Ve bizi Un'de temsil eden örnek birisi.
Shaun's also our class president... and he was the representative at our model UN.
Shaun harika bir çocuktur... ve onun mutlu olmasını istiyorum.
Shaun has been a wonderful son... and I want him to be happy.
Shaun nerede?
Where's Shaun?
- Ben Shaun Brumder.
- I'm Shaun Brumder.
Shaun, çok psikopatçaydı.
Shaun, so psychedelic.
Shaun, Çok üzgünüm.
Shaun, I'm so sorry.
Shaun, üzgünüm Stanford'a giremedin.
Shaun, I'm sorry you didn't get into Stanford.
Kızlar, Bu Shaun.
Guys, this is Shaun.
Evet, Shaun.
Yeah, Shaun.
Ben Shaun Brumder. Birkaç ay önce size mektup yazmıştım... Hikayelerimden birinide size yollamıştım.
I wrote you a letter a couple of months ago... and I sent you one of my stories.
Git Bronco yu getir, Shaun, ve benim için geri gel.
Go get the Bronco, Shaun, and come back for me.
Shaun, özür dile ondan.
Shaun, apologize to her.
Seni Stanford'a kabul ettirdik Shaun.
We got you into Stanford, Shaun.
Tebrikler Shaun.
Congratulations, Shaun.
Saygılarımla Shaun Brumder. "
Yours truly, Shaun Brumder. "
Bu Shaun Ryder, ve şu da Paul.
This is Shaun Ryder and that one is Paul.
Şu anda bir kesişme, bir beraberlik durumundayız. Ama bir sonraki dalganın sırtında olacak olan adamlar.. Paul ve Shaun Ryder.
Right now we're in a kind of a crisscross, a kind of a hiatus, but the two guys that are gonna be on the crest of the next wave are Paul and Shaun Ryder.
Bu olay, 1980'de Shaun ve Paul, ekmeklere fare zehiri koyup.. ... 3000 güvercini beslediklerinde olmuştu.
This takes place in 1980, when Shaun and Paul put rat poison into some bread...
İyi günündeki bir Shaun'un sözleri... ortalama bir W.B.Yeats'le karşılaştırılabilirdi.
Shaun's lyrics on a good day are on... par with... WB Yeats on... on an average day.
Shaun Ryder, New Order haklıydı.
Shaun Ryder was right. New Order were right.