Shooting traducir inglés
15,169 traducción paralela
Üçüncü çatışma kurbanının hastanede öldüğü haberini alıyorum şu an.
I am just being told right now that the third shooting victim has been pronounced dead upon arrival at County Hospital.
bebeğim.
- No, it's digital. - You gotta be shooting on film, baby.
Bize ateş eden adamlar var ya.
These guys, they were shooting at us.
Sadece o heriflerin bana ateş etmesini durdurmak istiyordum.
Just wanted to make them motherfuckers stop shooting back at me.
Şehirdeki 80 bin vatandaş açılan ateş kurtulmak için evlerine kaçarken...
As many as 80,000 residents of the city have fled their homes to escape the shooting...
- Tavşan avlıyor.
He's shooting rabbits.
Herkese ateş etmeyi kesecek misin?
Will you stop shooting everything?
Her şeye ateş etmeyi kes ve odaklan.
Stop shooting everything and focus.
Oralarda çekmeye başladım.
I start shooting up over there.
Sana ateş eden insanlar, genelde bana da ateş ediyor.
The people that shoot at you, usually wind up shooting at me.
Peki çatışma başlayınca, Steve Rogers'ı öldürecekler mi?
And what happens when the shooting starts, let them kill Steve Rogers?
Anlaşılan emeklilik sana yakışmamış, golf oynamaktan mı sıkıldın?
Clearly retirement doesn't suit you, get tired of shooting golf?
- Quinnsworth'ün arkasındaki yolda çekeceğiz.
We're shooting at the lane at the back of Quinnsworth.
- Klibi ne zaman çekiyoruz?
So when are we shooting this video?
Hayır, Pakistan, gerçek çatışma orada.
No, actually, Pakistan. That's where the real shooting shit is.
Bugün kimse kimseyi vurmayacak.
Nobody here is shooting nobody today.
Tanrım, vuruyorlar!
Lord, they shooting!
Orada vuruyorlar!
They shooting out there!
Dışarda hiç araba olmadan yakalanamam karanlık ve ateş ediyorlar...
I can't be caught outside with no car and it's dark and they're shooting...
Ah, bak, dinle çocuklar... 26'da ve King'de bir atış var.
Uh, look, listen, guys, um... There was a shooting on 26th and King
Ateş ediyorlar!
Well, they're fucking shooting at us!
Bir rehineyi vurmak ciddi bir konudur.
Shooting a hostage is a serious matter..
Kimse kimseyi vurmuyor, şeref sözü veriyorum.
No one's shooting anyone, you have my word of honor.
İyi bir avcı ateş etmeye başlamıyor Ve en iyisini umuyoruz.
A good hunter doesn't just start shooting and hope for the best.
Yani, ya ben içeri girer ateş etmeye başlarım ya da ilk sen girersin ve ölü sayısını 1'e indirmeme yardım edersin.
So, I either go in and start shooting, or you go in first and help me help the death toll to one.
Ben hep ilk seni vurmayı düşünüyordum.
Me, I was always figuring on shooting you first.
Geçtiğimiz aralık ayında Dedektif Thursday saldırısı ve D. Morse'nin tutuklanmasıyla sonuçlanan trajik olaylara, Dedektif Clive Deare'nin geçirdiği sinir krizinin yol açtığı kanısına varılmıştır.
The finding of this Board is that the tragic events of last December, which led to the shooting of DI Thursday and the arrest of DS Morse were due solely to a mental breakdown suffered by ACC Clive Deare.
Atış Poligonu.
Shooting gallery.
Atış poligonunda ona bir ödül kazanmışsın.
You won her a prize at the shooting gallery.
Atış poligonundaki elemanla Jeannie arasında bir bağlantı mı var diyorsun?
You really think there's a connection between that bloke at the shooting gallery and Jeannie Hearne?
Red Pepper'da atış poligonu var mı?
Hey. Is the... shooting range in Red Pepper open for the fall yet?
Red Pepper'da atış poligonu var mı, şu an açık mı?
The shooting range on Red Pepper, is it open now?
Şu an seni vurmak çocuk oyuncağı.
It'll be like shooting a fish in a barrel.
Peki, hem Joseph Conrad'in hem de Van Gogh'un intihara kalkıştığını biliyor muydun?
Yeah, but did you know that Joseph Conrad and Vincent van Gogh both tried to kill themselves by shooting themselves in the heart?
Tanrı aşkına adam bize ateş etti.
He was shooting at us, for Christ's sake!
- Yani, gerçek mermi.
I mean. real shooting.
- İnsanlar vuruyor.
- People are shooting.
Polis vuruyor ve askerler.
Police are shooting and soldiers.
Daha önce düşün Çekime başlıyorsun Birinin penceresinde.
Think before you start shooting at somebody's window.
- Dışarıda ateş ediyorlar.
- They're shooting outside.
Sadece birkaç kere babamla trap vurmaya gitmiştik ama asla avlanmadım.
Uh, just some skeet shooting with my dad a few times, but I never went hunting.
- İyi atıştı Ed.
Great shooting, Ed.
Saniyede 48 kare çekiyoruz. Bu yüzden yukarı doğru çekiliyormuş gibi hareket etmen gerekecek.
So we're shooting this at 48 frames a second, so you're going to have to move like...
- Belgesel için çekim yapıyorum.
Shooting for the documentary.
Çekimi öylece durduramayız!
We can't just stop shooting!
♪ Ateş açmak yok ♪
♪ No more shooting ♪
Kaltak Misty yeni filmi hakkında orada bikbikleniyordu.
That bitch Misty shooting her mouth off about her new movie.
Aman ne güzel, neyi vurdun?
Great, so, what were you shooting at?
O'nun tek istediği şey Için dışarı çekim için Kahrolası bir Top.
The only thing he's good for is shooting out of a fucking Cannon.
O benim serbest atış tavsiyemi dinlemez.
He wouldn't listen to my free throw shooting advice.
Bak, ön sayfa tam bir karışıklı, ipucu da rezalet ve ve bu gerizekalı East Garfield çatışmasına dair senin için doldurmalar yapıyor.
Look, the front page is a mess, the lead is a disgrace, and that idiot filling in for you got every damn fact in the East Garfield shooting wrong.