Singles traducir inglés

- Umutsuz yalnızlar programı haftaya.

Desperate singles is next week.

Peki 10 tane bir dolar verseniz de ben size 9 tane geri versem?

How about giving me 10 singles and I'll give you 9 singles change?

- Bir dolarlık banknotumuz yok.

But we got no singles.

Dal ya da paket.

Singles or packs.

Amerikan sigaraları, dal ya da paket.

American cigarettes, singles or packs.

Üç tane çift, üç tane de tek kişilik.

Three doubles, three singles.

Bu tek erkekler maçı Guy Haines ile Fred Reynolds arasında olacak.

This men's singles match will be between Mr. Guy Haines and Mr. Fred Reynolds.

Hastanenin bowling turnuvasına!

I suppose it was some other guy who went at the singles in the hospital bowling tournament!

Bu ne, karışık tekler mi?

What is this, mixed singles?

Sadece 3 şarkı yaptım.

I've only done 3 singles

Tek kişilik değil.

Not singles.

Bekar erkeklerin hepsi o tür yerlere gider, değil mi?

All singles go there, right?

İki gidiş tabii.

Two singles, of course.

İki tane oda mı yoksa tek mi istersiniz?

Do you want two singles or just the double?

- Üç tekim var.

- I got three singles.

- Öyleyse yanıt verin neden Jocasta pelteyle karşılıklı oynamadı? Bu arada siz, Sandra, Alec ve David dört kişiyle doğru düzgün çiftli oynardınız.

- Well, answer me this then why didn't Jocasta play the blancmange at singles while you and Sandra and Alec and David had a proper game of doubles with four people?

Burası bekarlar kulübü değil.

It's not a singles club.

Burada olmaz!

- Would that be with two singles, or the, uh, matrimonial-size bed? Not here.

10 tane birlik iyi olur.

Ten singles will be fine.

İki tek kişilik oda verebilirim, isterseniz...

I can give you two singles, if you like, but...

İki tek kişilik oda alalım... tabii polis için sorun oluşturmuyorsa.

We'll have two singles then, if that's all right with the police?

İki tek kişilik, kesinlikle.

Two singles, certainly.

İki tek kişilik, aşkım.

Two singles, dear.

İki tek kişilik miydi?

You wanted two singles?

Maceracı tipler üşüştü başıma!

I've been taken over by the swinging singles!

Tabii canım. Birer dolar halinde 1500 dolarım olunca o pis işlerine para bozmak için bana ihtiyaçları olurdu.

Sure, 1500 in singles and they needed me to make change, man, for all their filthy deals.

Tekler.

- Singles.

- Valley'deki bekarlar barında piyano çalıyorum.

I play cocktail piano in a singles bar in the Valley.

Hepsi 50'lik mi?

Would you like singles?

İki park yerine ve Pazar sabahları dört adama ihtiyacım olacak. Dışarıda dolaşabilen tek adam benim.

I'll need two parking spaces, a foursome on Sunday mornings I'm a singles man on the course.

Bekarlar.Karisik bekarlar.

Singles. Mixed singles.

Gay bekarlar.

Gay singles.

Evet. 1 dolarlık iki banknot ve dört de 25 sent olsun.

Yeah. I'd like it in two singles and four quarters.

İki tek oda istiyoruz.

We'd like two singles.

Şehirdeki tüm disko ve bekar barlarının bir haritasına benziyor.

It's like a map of every discotheque and singles bar in town.

Diane, Melville's'den biraz bir Dolarlık alır mısın?

Diane, would you get some singles up at Melville's, please.

Çift ve tek var!

I got pairs and singles!

Şu önüne gelenle yatan kıçı başı açık, erkek meraklısı kızlardan mı?

One of those swinging singles, boobs out to here, the morals of a bitch in heat?

Tam turlar, üç sayılar, tek sayılar...

Home runs, triples, singles....

Haydi, iki hayat dolu bekar dev ekran bir TV'yi paylaşacak!

Come on, two swinging singles sharing a giant-screen TV!

[Spiker] Maçın şlimdiye kadarki en önemli karşılaşması.c

[Announcer On P.A.] The feature singles match is on.

Belki sadece yalnızlar barına gitmelisin.

- Maybe you should just go to a singles bar.

- Aa yalnızlar barı. Onu TV'de görmüştüm.

- oh, a singles bar. I have seen that on Tv.

- Bekar hayatına hoş geldin.

- Welcome to the singles scene.

Hayır, tek kişilik iki oda.

No, two singles.

İki dolar... yolluyorum.

I enclose... two limp singles.

Tüm Bekarlar!

All singles!

Şimdi, dükkanına geliyorum ve sana 20 dolar bozuk para verip diyorum ki

Now, I come into your candy store, and I give you $ 20 in singles and I say

Şimdi, sana verdiğim bozuk para 20 dolar gibi duruyor ancak saydığında sadece 19 var.

Now, I gave you what appeared to be $ 20 in singles but, when you count it, there's only 19.

Dükkanına geldim sana 20 tane bozukluk verdim ve dedim ki

I come into your store and I hand you $ 20 in singles and I say

Tekli oynamayacak mıydık?

Weren't we playing singles?