Sings traducir inglés
1,657 traducción paralela
Salyalı bir gerizekalıya dönüştü. Murka'yı söyleyip duruyor.
he became a moron with saliva all over, he sings "Murka."
All The Young Dudes'da, 25 yaşında ölmen gerektiğini söyler.
In All The Young Dudes he sings about how you should die when you're 25.
Çocukların önünde o şarkıyı söylerse... üniversiteye kadar hayatı kayar.
If he sings that song in front of those kids you can just write him off until university.
Resim yaparken kendi kendine şarkı söylüyor.
He sings to himself while he's painting.
Önemli olmadığını biliyorum ama Pavel şarkıları iğrenç söylüyor.
I know it's not important, but Pavel sings way off key.
Bir süre şarkı söyledikten sonra transa geçiyor.
He sings for a while, then he goes completely catatonic.
Her sabah öter.
It sings every morning.
Uzaktan gelen bu şarkıda nedir böyle?
Who sings... this distant song? "
Uzaktan gelen bu şarkı da nedir böyle?
Who sings that distant song? "
Uzaktan gelen bu şarkı da nedir böyle?
Who sings that distant song?
Şantör.
- He sings. - Oh, a cantor!
Şarkı söyleyen küçük bir kuş... Vatan sevgisiyle...
Little bird that sings its love of its native country...
( OPERATA MÜZİĞİ. SOPRANO ŞARKI SÖYLÜYOR )
( OPERATIC MUSIC, SOPRANO SINGS )
Onlara şarkı söylüyormuş!
She sings for them!
Bence sen Lotte'sin, çok hoşlandığım ve çok güzel şarkı söyleyen biri.
To me you're Lotte. The girl I love so much. The girl who sings so beautifully.
* [Nehir kıyısı şakır, Mart'ın sularını ] * * [ işte baharın yemini, kalbindeki neşe] *
"And the riverbank sings of the waters of March" "lt's the promise of spring, it's the joy in your heart"
* [Nehir kıyısı şakır, Mart'ın sularını] *
"And the riverbank sings of the waters of March"
O çok güzel, vücudu çok seksi ve çok güzel şarkı söylüyor.
She's pretty, has a hot body and even sings well
Yani, nefes alamıyorum, diyor ve "Son Dans" şarkısını söylüyor.
So he says he can't breathe. And he sings "Last Dance."
. Gördüklerim karmakarışıktı.
[CORDELIA SINGS]
Grubun hepsi bu kadar değil, dehşet şarkı söyleyen bir kız da var.
This isn't even the whole band. We got a killer chick who sings.
Hadi uyu, tatlı şey.
LORNE sings : Go to sleep Lullaby
Hâlâ şarkı söylediğini söylüyor.
She says she still sings.
Duyamıyor olsan bile, sana hâlâ şarkı söylediğini söylüyor.
Well, she says even though you can't hear it she still sings to you.
Duşta şarkı da söylüyordur.
Probably sings in the shower.
Senin gibi Carmen'i okuyan birisi aciz olamaz.
No one who sings Carmen like you is pathetic!
Ona şarkılar söylüyor.
- He sings, too.
Nasıl söylediği hiç önemli değil.
How well he sings doesn't matter.
Bence çok fazla müzikal söyleyerek.
My guess, He sings a lot of show tunes.
Ya Dr. Turk Jimmy Crack Corn söylerse?
How about if Dr Turk sings Jimmy Crack Corn?
Ya Dr. Turk Neil Diamond olarak Jimmy Crack Corn söylerse?
How about if Dr Turk sings Jimmy Crack Corn as Neil Diamond?
Bi'cadımsı lezbiyen bi'yerde bi'plajda sana bir çubuk sallıyor, kadın elbiseli bir eşcinsel "Evergreen" şarkısını söylerken.
Some witchy lesbian waves a stick over you on a beach somewhere While a drag queen sings "Evergreen."
656 ) \ fs35 } [ 05. Davetkar Kuş Şakıyor
The Maneki Bird sings :
Bu gereksiz araştırmayı durdurup neden Nanao'yu öttürmüyoruz?
How about we end such a tedious investigation, and go bust Nanao'til he sings.
Ve onun şarkı söylediği yerde içki olayı almış başını gitmiş.
And drinking, which is all going on down at that juke joint where she sings.
- Efendi kendisini öveni kutsadı Efendiyi övün!
Blessed is the one who sings glories of the Lord. Praise the Lord!
* * The river sings a song * *
* * The river sings a song * *
Bu akşam kutladığımız filmin adı Senin İçin Bir Vals....... ve Lizzy o filmde bir şarkı söylüyor.
The film we're celebrating this evening is called A Waltz For You... and Lizzy sings in it.
Canlı söyleyen oymuş.
She's the one that sings live.
Şarkı söylüyor.
It sings.
Dans ettiğin zaman, kalbin şarkı söyler ve cennete doğru yükselir.
When you dance, your heart sings, and then rises to heaven.
Ama şarkı söylemeye başlayınca, milletin aklını başından alıyor.
But when she sings, she blows people's minds.
- Evet! Şarkı söyleyince Gerçekten söyler
Sings a song Sounds like she's singing
"Neye bakayım?" dedim. "Romanıma. Roman yaz demiştin ya." dedi.
[SINGS] mean to me, why must you be so mean to me.
Ne ilginç ki, senin şirketinin uzman olduğu bir konu, ben de geldim.
VONDA SINGS : I've been down this road
Gurura boyanmış yürüyorum bu yolda hayatım boyunca, pek çok hata yaptım.
VONDA SINGS : I've been down this road Blowing in the Wind
Gurura boyanmış yürüyorum bu yolda hayatım boyunca, pek çok hata yaptım.
VONDA SINGS : I've been down this road Love ls All Around
Gurura boyanmış yürüyorum bu yolda hayatım boyunca, pek çok hata yaptım.
VONDA SINGS : I've been down this road Tom Dooley
Gurura boyanmış yürüyorum bu yolda hayatım boyunca, pek çok hata yaptım.
VONDA SINGS : I've been down this road Another One Bites the Dust
.
[SINGS]
"Nasıl olur da üç-dört haftada roman yazabilirsin ki?" dedim.
CHARLES BUKOWSKI : [SINGS] Mean to me.