English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Sir

Sir traducir inglés

218,694 traducción paralela
- Efendim, bu kötü bir zamansa...
- Sir, if this is a bad time... - No, no, no.
Teşekkür ederim efendim ama ben dönmüyorum.
I appreciate that, sir, but... I'm not coming back.
Efendim, eminim Emily harika bir iş çıkaracaktır.
Sir, I'm sure Emily will do an excellent job, but right now, I-I...
Başka çareniz yok efendim.
I'm afraid you have no choice, sir.
Efendim, şu anda hükûmetinize yük olurum.
Sir, right now, I'd be a liability to your administration.
Hayır efendim.
No, sir.
Efendim?
Sir?
- Henüz değil efendim.
Not yet, sir.
Vatandaşlarımız, Soji Daka Yolu'ndaki şu araçlarda.
Sir, our people are in those trucks on the Soji Daka Road.
Efendim, 15 gönüllü de helikopterlerde.
Sir, all 15 volunteers are outbound.
Kurtuldular efendim.
They're free, sir.
Şimdi geri çağırıyoruz efendim.
We're in the process of recalling them now, sir.
- Efendim?
Sir?
- Emredersiniz efendim.
- Yes, sir.
- Hedef görüldü efendim.
Target is acquired, sir.
Evet efendim.
Yes, sir.
Adam Montana'lı.
- Well, he's from Montana, sir.
Efendim, araya girebilir miyim?
- I'm sorry, sir. Can I stop you there?
Alınmayın efendim ama uyuyakaldım.
No offense, sir, but I just fell asleep.
Alınmayın efendim ama öylesiniz.
- With all due respect, sir, yes, it is.
Benim adım Amy ve size şöyle bir sorum olacak : Son aylarda yaşanan onca şeyden sonra çocuklarıma ne diyeceğim ben?
And my question to you, sir, is, after all that's happened these past few months, what do I tell my children?
İşini kaybetmene çok üzüldüm.
I'm very sorry that you lost your job, sir.
Senin yaşadığın şeyle mukayese bile edilemez.
It doesn't even compare to what you're going through, sir :
Sana söz veriyorum ki ortak, ikimizin de içine sinen, hatta belki de gurur duyabileceğimiz bir çizgide birleşene dek seninle çalışacağım.
I would like to make a pledge to you, sir, that I will work tirelessly with you until we reach a consensus, something that we both can live with, maybe even be proud of.
Teşekkürler.
Thank you, sir.
Tabii efendim.
Of course, sir.
- Beş dakikaya basın toplantınız var.
You have the press in five minutes, sir.
- Hazır buna değinmişken efendim, taslaktaki ifade şeklinin hatalı olduğunu düşünenler çok. Buna ne diyorsunuz?
Staying with that, sir, many observers say the language of the bill is flawed.
Haklısınız.
Yes, sir. Uh...
- Sağ ol. Hesaplardan bahsetmişken, iki günde 51 Senato oyu lazım, bu hiç kolay olmayacak.
- Speaking of numbers, sir, we need to get 51 Senate votes in two days, which is not gonna be easy.
Kimse Baby'yi sıkıştıramaz.
Well, nobody puts Baby in a corner, sir.
Sadece Bowman'la rekabet etmiyorsunuz.
You're not just competing against Jack Bowman here, sir.
Bunu duyduğuma çok üzüldüm.
I'm very sorry to hear you say that, sir.
Teşekkürler efendim ama işimiz, oyları alana dek bitmiş sayılmaz.
I appreciate that, sir, but our work isn't done until we have the votes.
İş, Mary-Anne Louis'te bitecek sanırım.
I think it's gonna come down to Mary-Anne Louis. Yes, sir.
- Vandenberg'le görüşmek istiyorum.
I want to meet Senator Vandenberg. Yes, sir.
- Senatör Vandenberg geldi efendim.
Senator Vandenberg, sir. Thank you, Lily.
Ben de isterim efendim. Güzel.
Sir... so would I.
İntibası kötü efendim.
It's the optics, sir.
Ama ima ediliyor ve buradakiler noktaları birleştirmeye bayılır.
No, sir, but it's implied. And this is a town that loves to connect the dots.
Efendim, hayatta olma ihtimali var.
Sir, there's a possibility that he's alive.
Farkına bile varmazlar.
Sir, they won't even notice.
- Teşekkürler efendim.
Thank you, sir.
Lütfen efendim.
Please, sir.
Efendim.
Sir.
- Evet efendim.
Yes, sir.
Teşekkürler efendim.
Thank you, sir.
Çünkü doğru şeyi yaptığınızı düşünüyorum.
Because I think you're doing the right thing, sir.
Duyuru için bir şeyler hazırladım.
Drafts of your remarks on the vote, sir.
Teşekkürler efendim.
Thank you. Thank you, sir.
- Sağ olun efendim.
Thank you, sir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]