Society traducir inglés

15 Nisan yani vergilerinizi ödediğiniz gün, bir toplumun ne kadar demokratik olduğunun bir nevi ölçüsüdür.

April 15th is kind of a measure, the day you pay your taxes, of how democratic the society is.

Eğer bir toplum gerçekten demokratikse o zaman 15 Nisan bir kutlama günü olurdu.

If a society is really democratic, April 15th would be a day of celebration.

Tarif etmiş olduğumuz Amerikan toplumu eğilimlerini tersine çevirmediğimiz sürece aşırı derecede çirkin bir toplum olacak.

The tendencies that we've been describing within American society, unless they're reversed, it's going to be an extremely ugly society.

Yani Adam Smith'in "Bana her şey, diğerlerine hiç," düsturuna dayanan bir toplum.

I mean, a society that's based on Adam Smith's vile maxim, "all for myself, nothing for anyone else."

Sempati, dayanışma, karşılıklı destek gibi normal insan içgüdülerinin, duyguların akıllardan çıkarıldığı bir toplum.

A society in which normal human instincts and emotion of sympathy, solidarity, mutual support, in which they're, kind like, driven out...

Bu toplum o kadar çirkin ki içinde kimin yaşayacağını bile bilmek istemiyorum.

That's a society so ugly, I don't even know who'd want to live in it.

Eğer bir toplum özel servetin kontrolüne dayanıyorsa bazı değerler yansıtacaktır, hatta yansıtıyor da.

If the society is based on control by private wealth, it will reflect the values that it, in fact, does reflect.

Bu değerler açgözlülük ve başkaları pahasına kişisel kazançları maksimuma çıkarma arzusudur. Bu prensibe dayanan her toplum çok çirkindir ama küçükse ayakta kalabilir.

The value that is greed, and the desire to maximize personal gain, at the expense of others now, any society, a small society based on that principle is ugly, but it can survive.

Bu prensibe dayanan küresel bir toplum ise muazzam bir yıkıma doğru yol alıyordur.

A global society based on that principle is headed for massive destruction.

Bence tamamen adil ve özgür olan bir toplumu detaylı bir şekilde tasarlayacak kadar akıllı değiliz.

I don't think we're smart enough to design, in any detail what a perfectly just and free society would be like.

20. yüzyıl sonlarının önde gelen sosyal filozofu John Dewey'in ileri sürdüğüne göre tüm kurumlar üretim, ticaret, medya katılımcı bir demokratik kontrol altında olmadığı sürece çalışan bir demokratik toplumumuz olamayacak.

John Dewey, the leading social philosopher in the late 20th century, he argued that until all institutions, production, commerce, media, unless they're all under participatory democratic control, we will not have a functioning democratic society.

Onun sözleriyle, "Politika, işletmelerin toplum üstüne düşürdüğü bir gölge olacak."

As he put it, "policy will be the shadow cast by business over society."

Bu, Amerikan toplumunun gerçek başarılarından biridir. Bu konuda dünyada bir ilktir.

One of the real achievements of American society, it's first in the world in that.

Bence açık bir şekilde toplumumuzdaki, kültür seviyemizdeki kurumlarımızdaki bozuklukları ve kusurları görebiliyoruz bunların kabul görmüş çerçevelerin dışında çalışılarak düzeltilmesi gerek.

I think that we can see quite clearly some very, very serious defects and flaws in our society, our level of culture, our institutions, which are going to have to be corrected by operating outside of the framework

Gayet özgür bir toplum bu ve hâlâ dünyanın en özgürü.

It is a very free society, still the freest in the world.

Asla sizin toplumunuzda yaşamadım.

I never lived in your society.

Toplumdan uzaklaşmak istiyorlardı ve onları anlamayan insanlardan. Çünkü, bilirsin işte, diğer insanların onlarla ilgili algısı canlarını yakıyordu.

They wanted to get away from society and from people that didn't understand them, you know, because that was like hurting them, other peoples perception of them.

Modern toplumun.

you measure In modern society.

Bu hem Filistin toplumu hem de İsrail toplumu için geçerli.

This is true to Palestinian society and this is also true to Israeli society.

Ancak sürekli büyümek isteyen tüketici bir toplum.... icat ettik.

But we invented a consumer society... which is continually seeking growth.

Yeni toplumun cesur yaratıcıları.

Brave creators of a new society.

toplumu pisliğin içine batmaktan kurtarmanın tek yolu bu.

It's the only thing that society has to keep it from sinking into the muck.

Bütün bunlar, bu şekilde gerçekleşirse buna uygar toplumlarda "adalet" denir.

And if all those things end up taking place, that's what civilized society calls "justice".

Topluma karşı borcumuzu ödemeliyiz.

We gotta pay our debt to society.

Kalmaya karar verdiğim için sosyal sorumluluklarımı yerine getirmeliydim.

Now, in order to stay, I had to pay my debt to society.

d Ve onun şirketi hakkında söyledikleriniz d d Toplum hakkında söyledikleriniz d d Şahidi yakala, inceyi anla d d Ruhu yakala, tükürüğü yakala d

♪ And what you say about his company ♪ ♪ Is what you say about society ♪ ♪ Catch the witness, catch the wit ♪

Ve de Houston'un sosyete partileri efsaneymiş.

And Houston society parties are legendary.

Irak özgür ve barışçıl bir toplum olacaksa... ülkenin bir kısmı suikastçı ve teröristlerin yönetimine bırakılamaz.

If Iraq is to be free and a peaceful society, one part of the country cannot remain under the rule of assassins and terrorists.

Uyuşturucular toplumumuzu tehdit ediyor.

Drugs are menacing our society.

Kızlara iffetli ve namuslu olmak öğretilmeli. Yoksa toplumumuz giderek artan istenmeyen bebek dalgasının içinde boğulacak.

They have to be taught modesty and decency or society will be drowned in a rising tide of unwanted babies.

Aslına bakarsanız salon toplantılarından birine gittim. Saray çevrelerinin yarısının katıldığı ama inkar ettiği toplantıları diyorum.

Actually, I went to one of those salons of his, the ones that half the Royal Society attend but most deny.

- Hepimiz topluma faydalı olmalıyız.

We all have to contribute to society.

Bu eylemin uygar toplumla asla uyuşmayacağını söylemişti.

He said the act was completely incompatible with civilized society.

Gizli bir topluluk, silah kulübü?

A secret society, a gun club?

Ama aslında sıkı bir sosyal düzenin kuşatıp ayak tuttuğu 50 bireylik bir toplumdur.

But, actually, it's an intricate society of 50 members bound together by a strict social order.

Kaçma riski mi var yoksa toplum için mi tehlikeli?

Is he a flight risk or a danger to society?

Ben de Batı Yakası...

" of the East Side Chamber Music Society.

Oda Müziği Cemiyeti üyesiyim.

" I am a member of the West Side Chamber Music Society.

Bu sene İsveç Edebi Cemiyetinin büyük ödülüyle beraber epey ödül kazandı.

He's won countless awards, including this year's Swedish Literary Society's Grand Prize.

İlk versiyonumuzda aynı kalabalık olmayan park için yer bulma teknolojisinin çocukları, en büyük doğal kaynağımızı avlamakta kullanılabileceğini fark ettik. Toplumun en kötü üyeleri tarafından Sübyancılar.

In our initial build we realized that the same geo-tagging technology that could be used to locate uncrowded playgrounds could also be used to prey on children, our greatest natural resource, by one of society's worst elements...

Toplum olarak beş dakika bakmadan yapamıyoruz. Bakmadan edemiyoruz.

We as a society can't go five minutes without looking up a...

Özellikle bunun için yeni bir yer açacağım. Adı : Sosyete Kafe.

Gonna build a new venue specially for it called the Cafe Society.

İkimiz de York Cemiyeti'nin üyeleriydik efendim.

We were both members of the York Society, sir, madam.

Çanlar, kalabalık ve insanlar onu rahatsız ediyor.

Bells, crowds, society - all these things distress her.

Hamileliğini sonlandırarak toplumu soyunun belalarından korumuş oldun.

So by terminating those pregnancies, you spared society the scourge of your offspring.

Bilirsin, Simone de Beauvoir söylemiş, bence de haklı, topluma erkekler şekil verir, kadınlarsa sadece erkeklerle olan ilişkileri doğrultusunda varolabilir demiş.

You know, Simone de Beauvoir pointed out, and quite correctly, that in a society shaped by men, women are seen as relative beings existing only in relationship to men.

"Tekkaş Topluluğu".

"The Unibrow Society".

İnsan, yakından baktığınızdaA human being who is perfectly capable ( tamamen yetenekli ) son derece yetenekli toplum için son derece sınırlı katkılı.

A human being who is perfectly capable of making a closely supervised, extremely limited contribution to society.

Amerikan toplumunda oluşturulan karakter tipinin, vatandaşlarını, kötü niyetli otoriteye tepki olarak gaddarlıktan ve insanlık dışı muameleden muaf tuttuğu söylenemez.

They suggest that the kind of character produced in American society can't be counted on to insulate its citizens from brutality and inhumane treatment in response to a malevolent authority.

Bu iletişim ağının yapısını kavradığımızda, toplumun yapısı hakkında daha iyi bir sentez yakalamayı başardık.

When we understand the structure of this communication net, we stand to grasp a good deal more about the fabric of society.

Bu kadınları koruyarak onu anmak ı, Toplumun çok kumaş üzerine inşa edildiği bu kadınlar.

I honor her memory by protecting these women, these women that the very fabric of society was built upon.