English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Speedo

Speedo traducir inglés

145 traducción paralela
Elimde bazı isimler ve mavi mayolu bir bürokratın uygunsuz resimleri var.
I got a list of names and some pretty racy photos... of a certain city official in a blue Speedo.
Istakoz şapka, balık ağı Speedo Jr, tekerlekli ayakkabı, görünmez köpek tasması.
Lobster hat, fishnet Speedo Jr., wheelie shoes invisible-dog leash.
Hey hazırcı, bir ufacık biplemeyi bulamadınız be!
Hey, speedo! You can't find a little fucking beep?
Bira içen kayakçıyı mı oynayacaksın, mayolu adamı mı?
Yeah, So are you the beer drinker in the ski parka or the one in the Speedo?
Mayosuyla çok tatlı gözüküyor.
He looks so cute in his Speedo.
Yani, Biri bana Speedo ( Mayo Markası ) ile poz verirmisin diye sorsa kabul ederim.
I mean, if someone asked me to pose in Speedos, I'd do it.
Üstümde tanga mayo, yürüyüş botları ve sırt çantam vardı.
I'm in a thong Speedo, hiking boots and a backpack.
Çocuklardan biri Speedo adamı seviyor.
One kid seems to love the Speedo man.
Bencil huysuz moruğun tekiyim ve bu bana tıpkı Speedo gibi tam oluyor.
I'm a selfish old crank, and that fits me like a Speedo.
Hiç Dougie'yi Speedo mayoyla gördün mü?
You ever seen Dougie in a Speedo?
Deniz kenarı 45 numara güneş koruyucu güneş gözlüğü ve Speedo.
Some beach... a little SPF 45... pair of sunglasses. And a Speedo.
Genç erkek arkadaşınızın dalgametresini tam yakalamışsınız.
You've truly captured your young male friend's Speedo.
Spangler bir slip mayo giyerken mi?
Spangler in a Speedo?
Spangler slip mayoyu çıkarırken.
Spangler out of a Speedo.
Aklım, üzerinde bayrak olan slipinde kalmıştı.
And in my mind i'm pic - Turing him in a speedo with the flag on it.
Küçücük bir Speedo mayo giyiyordu ve her şeyi meydandaydı.
So, he's wearing this skimpy kind of Speedo bathing suit... his boys are hanging out all over the place.
Ama senin Speedo'nu bulamadım.
But I couldn't find your Speedo.
Benim Speedo'm yokki.
I don't have a Speedo.
Şu Speedo'lar, onları oraya kim koydu bilmiyorum.
- Thanks. About those Speedos, I don't know how they got in there.
Hayır, Speedo giyiyorum.
No, I'm wearing Speedos.
Speedo giymiyordu.
He was not wearing Speedos.
Ve ikramiye olarak Tim'in slip mayo giydiğini biliyoruz artık.
And bonus, we now know Tim's a speedo man.
Speedo fetişiyim.
AND I HAVE A SPEEDO FETISH.
Gösterge camında kendi yansımasını görmüş ve daha sonra buna uyandığında hız göstergesi patlamış daha sonra vitesi yakalamış ve suratına fırlamış.
He apparently caught his own reflection in the handlebar mirror, and became so aroused by it that he burst his Speedo shorts which then got caught in the gears and just threw him on his face, splatter.
Yüzme Takımı Olağanüstü Gösterisini organize ediyorum aynı zamanda Bulimia'yı Savunma Organizasyonu da var bu dönem.
I'm spearheading the Save the Swim Team Speedo Spectacular... and the Bloated Belly Beer Bash to Battle Bulimia this semester.
- Speedo.
- Speedo.
Speedo.
Speedo.
- Speedo mu?
- Speedo?
Ve bir Speedo. Denemelisin.
- You've gotta try it.
Kirk, Speedo giymiş Taylor etek giymiş.
Kirk's in a Speedo, Taylor's in a skirt, Al's in assless chaps.
Mayo, postiş.
Speedo, hair extensions.
Daracık bir Speedo mayo giyiyor.
He's sporting skintight Speedos.
Rio'dayım, slip mayomla plajda geziyorum.
I'm in Rio and I'm walking on the beach I'm in my Speedo
O Hemi 425 basıyor Yenko'nun ibresi ise 5 saniyede kadranın sonunu görüyor.
That Hemi's putting out about 425... and that Yenko will snap a speedo in five seconds flat.
Mayosunun içine çorap yerleştirmiş galiba.
I think he's got a sock in his Speedo.
Speedo ve Smacker var.
There's Speedo and Smacker
Ve şimdi yetişkinim. 210 km'lik hız şansım olmasına rağmen 60 km'den fazlasını yapamamak.
Having a speedo up to 210 and never doing more than 60.
Bir hafta kâbus gördüm. Speedo'lu Bulgarlar.
- Bulgarians in Speedos.
Aman Speedo'larınızı buruşturmayın.
All right, don't get your speedos in a bunch.
- Hey, Speedo!
- Hey, Speedo.
Sana kırmızı bere ve Speedo ayarlarım.
I'll order you a red cap and a Speedo. Cut.
Hatırlat da ona kırmızı bere falan yollayalım.
Remind me, we'll send him a red cap and a Speedo.
Onun hızölçerdeki fotoğrafını nerden buldun?
Where did you find this one of him in a Speedo?
Bir Speedo.
It's a Speedo.
Dostum, Speedo'suz tanıyamadım seni.
Dude, I didn't recognize you out of the Speedo.
Seni Speedo'luyken tanıdığımdan değil, ama...
Not that I'd recognize you in a Speedo, but...
Neredeyse kıyafetime işiyordum.
I almost pissed in my Speedo.
- Mayolu adamı.
Speedo,
Speedo?
Speedo?
Evet.
And a Speedo.
Şimdi döndürdüğünde, yüksek dalıcının Speedo mayosu çıkmıyor.
Now when you turn it, the high-diver's Speedo doesn't come off

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]