English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Stars

Stars traducir inglés

12,641 traducción paralela
Yıldızlar o kadar güzel ki.
The stars. So beautiful.
Hâlâ yıldızların altında, muhteşem bir gece oluyor.
Still a great night under the stars.
İnsanların olmamasının en güzel yönlerinden biri de yıldızları görebilmek.
You know, one of the positives about no people is that we get to see the stars, huh?
- Babanız televizyona çıkacak.
- Dad will be TV stars
- Yıldız.
- The stars.
- Ne yıldız?
- What stars?
Talihimiz iyi gitmezse felaketleri, güneşi, ayı yıldızları suçlarız.
"that when we are sick in fortune" "we make guilty of our disasters," "the sun, the moon, the stars,"
Bu sabah pirinç dükkânıma ya da öğleden sonra keyif mekânıma sizi getiren yıldızlar değildi.
It wasn't the stars that brought you into my rice shop this morning, or to my pleasure house this afternoon.
Tanrım. Öğrenecek çok şeyin var.
Oh my stars, you have so much to learn.
Siz var ya adamsınız adam!
Man, you guys are a bunch of rock stars.
Nabersiniz, rock yıldızları?
Oh! What's up, rock stars?
Isaac Asimov ve Robert Heinlein gibi yazarlarla birlikte Hubbard, insanları yıldızlara yollama misyonuyla hikayeler yazdı.
Along with authors like Isaac Asimov and Robert Heinlein, Hubbard wrote stories with a sense of mission... To get man to the stars.
Oraya yıldız denizinin Buda kordonu deniyor yeryüzündeki en güzel yer su öyle temiz ki..
- It's called the Buddha strand sea of stars. It's the most beautiful place on earth.
Lamar St. John, 28 yaşında yıldızlara uyuşturucu satıyor.
Lamar St. John, 28... drug dealer to the stars.
Bazıları ateşten, aydan, yıldızlardan alır.
Others from fire, from the moon and the stars.
- Kusura bakma otelci, kaliteni bir yıldız düşürdüm.
I'm sorry, innkeep, looks like you're down to four stars...
Yaşadığım zindanın sırlarını açıklamam yasak olmasaydı eğer öyle hikayeler sererdim ki gözünün önüne ruhunu parçalayıp geçer, genç kanını dondurur gözlerini yuvalarından oynatırdı.
But for that I am forbid to tell the secrets of my prison house, I could a tale unfold whose lightest word would harrow up thy soul, freeze thy young blood, make thy two eyes, like stars, start from their spheres.
Yıldız fırlatma mı?
Throwing stars?
1933 Futbol Yıldızları Seti, yepyeni.
1933 football stars set, mint condition.
Betty, The Times'ın bu mekana dört yıldız verdiğini söylemişti.
Betty said that The Times gave this place four stars.
"Hepimiz batmışız ama bazılarımız yıldızlara bakıyor."
"We're all in the gutter. But some of us are looking at the stars."
Film yıldızları, Güçlüler ve sikik rock grupları.
Movie stars, Powers and fucking rock bands.
Yıldızlar gelir gider
♪ Stars, they come and go ♪
oryantasyon sistemleri rüzgara ve yıldızların konumuna bağlı.
Their orientation system is based on the winds and the position of the stars.
Yıldızlar...
Those stars...
Onlar yıldız değil, efendim.
Those aren't stars, sir.
Adının yanına iki yıldız kazandın o zaman ve belki nöbetçi öğrenci bile olabilirsin.
Then you get two gold stars next to your name and can be the hall monitor these last days.
Yıldızları görmek istiyorum.
I want to see the stars.
Yıldızların altında uyuyacağım.
I'm gonna sleep underneath the stars.
Yerde ateş, havada ise yıldızları kapatan bir duman görüyorum.
I see fire in the ground, smoke in the air. It blocks out the stars.
Dediğim, eski mistikler yaşayan her şeyin arasında ve yıldızlardaki bir tür enerjiden bahseder.
I mean, ancient mystics talked about an energy, a relationship between all living things and the stars themselves.
Dünyamda göğün açık olduğu ve yıldızları görebileceğin tek yer.
The one place in my world where the sky is open and you can see the stars.
- Arman için beş yıldız!
- Five stars for Arman!
~ Yıldızlarla süslenmiş bir kadın gibi hararetli bir gece. ~
"The sultry night like a woman is studded with stars..."
~ Yıldızlarla süslenmiş bir kadın gibi hararetli bir gece. ~
"The sultry night like a woman is studded with a stars..."
Yıldızlar gündüzleri parlamaz.
Stars don't shine in the day.
"Senin için ay ile yıldızları önüne dökerim."
"For you the moons and stars I'll pluck."
Ay ile yıldızlardan öteye gitmedi, değil mi?
She hasn't gone beyond the moon and the stars, right?
Ay ve yıldız gökte olur.
Moon and the stars are in the sky.
~ Gökyüzü rafından yıldız çalacağız.
"From the shelf of the sky... we'll pick some stars."
Oğlum yıldızların yeni kralı olacak.
My son will be the new king of the stars.
Oğlum Yıldızların Kralı olacak.
My son will be crowned new King of the Stars.
Hangi yıldızlara yahu? Çok güzeller.
What stars?
Biz o insanlar için resmen süper starlarız.
We're like rock stars to these people.
"Yıldızlar tıpkı bizim gibiler"
Ooh, "Stars. They're just like us."
"Ve son dönüşümün arifesinde seçilmişler suların ve taşların altına yerleştirildiler şeytanlar zamanı gelince yıldızlara yükselsinler diye..."
"And on the eve of the final rotation..." "... the chosen were placed under waters and beneath stone... " "... for the devils would soon emerge from the stars for the... "
Dört yıldız.
Four stars.
Biz bi'gün yıldız olacağız.
We're gonna be stars one day.
RACHEL : Gökyüzündeki yıldızlar.
- Stars in the sky.
- Bi'yıldız olacağız.
- We're gonna be stars.
- Yıldızlara...
The stars.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]