Steven traducir inglés
5,326 traducción paralela
Steven Marcato hakkındaki konuşmamızdan sonra dedektiflerime son 30 yıldaki benzer çözülmemiş davaları kontrol ettirdim.
Look, after our talk about Steven Marcato, I had my detectives check on similar unsolved cases for the past 30 years.
Steven Marcato yıllar önce ölmüş. Tüm bu kadınları nasıl öldürmüş olabilir?
If Steven Marcato has been dead for years, how could he have possibly killed all those women?
Apartmanda Steven Marcato'yu gördün mü görmedin mi?
Did you or did you not see Steven Marcato in your building?
"Steven Marcato."
" Steven Marcato.
Sanırım Roman Castevet ve Steven Marcato da işin içinde.
And I think that Steven Marcato's involved as well as Roman Castevet.
Adı Steven Marcato.
- His name is Steve Marcato.
Bana bu fotoğraftaki adamın milyarder Steven Marcato olduğunu söyleyebilir misin?
You mean to tell me that this man from this old picture is the billionaire Steven Marcato?
Roman Castevet, Steven Marcato, her kimsen.
Roman Castevet, Steven Marcato, whoever you are.
- Peder... 1986'ya kadar Steven Marcato orada yaşadı.
- Father... Steven Marcato lived there until 1986.
Steven Marcato kim?
Who's Steven Marcato?
Bir gün Steven Marcato şekline, başka bir gün başka birinin şekline bürünür.
Steven Marcato one day, someone else the next.
Steven Marcato.
Steven Marcato?
Steven.
Steven.
Oh, sağol, Steven.
Oh, thank you, Steven.
- Steven.
Steven.
- Steven, lütfen, göster anahtarlarını bana.
Steven, please, show me your keys.
Steven!
Steven!
Lydia Callow, Steven Morris'le çapkınlık yapıyor.
Lydia Callow is having a fling with Steven Morris.
Steven, ben Gary.
Steven, it's Gary.
Artık bitti, Steven.
It's over, Steven.
Ben - ben üzgünüm, Steven.
I'm-I'm sorry, Steven.
Steven, ne yaparsam yapayım nefret etti.
Steven, no matter what I did.
Steven bunun büyük ihtimalle yeni yazılımın hatası olduğunu düşünmüştü.
Steven thought it was probably a bug in the new software or something.
O ne yapıyor, Steven?
What's he doing, Steven?
Bu sigortayı Steven yaptırdı.
Steven bought that.
Steven her zaman parasını sakınmaya çalışır.
Steven is always trying to hide money.
Steven Frank'in yazılımıyla şifrelenmiş durumdalar.
They're all encrypted with Steven Frank's software.
Steven Meyer de kim?
Steve Myer.
New York Belediye Başkanı.
Steven Myer is the mayor of New York.
Steven, neden Depo'nun buraya ait olup olmadığına karar vermesine izin vermiyoruz?
Steven, why don't we let the warehouse Decide if you belong?
Bill Steven'ın doktoruyla konuştum.
Hey. Hey, I talked to Bill Stevens'doctor.
Sivri dişlilerle takılmaya lisede başladım, Bayan Mükemmel ise Steven Newlin'le evlendi.
Started fangbanging right outta high school while Little Miss Perfect's marrying Steven Newlin.
Ve tüm bunların 2012 yılında evlendiği plastik cerrahi doktoru Dr. Steven Edelman sayesinde olduğu söyleniyor.
And there are rumors that's compliments of the man she married in 2012, plastic surgeon Dr. Steven Edelman.
Bu adam kendini Steven Seagal falan sanıyor.
This guy's on some bootleg Steven Seagal stuff right now.
Steven Spielberg, utan biraz.
Steven Spielberg, have some shame.
Hayır, başka bir Steven Spielberg temalı restoran.
No, another Steven Spielberg-themed restaurant.
Stephen'dan çok farklı.
He's so different from Steven.
- Kongre Üyesi Steven Palter.
Congressman Steven Palter.
Dürüstçe, Steven, bunun ne hakkında olduğunu ve bu insanların ne istediğini bilmiyorum.
Honestly, Steven, I don't know what it's about. I don't know what these people want.
Steven benim sağımdaki siyah adam.
Steven is the black guy to my right.
Steven Gillen, Tarihçi yazar... - Bir tüfeği taşıyacak güçte olmadığı düşünülmüştü.
He wasn't considered strong enough to carry a rifle.
- Selam, dostum. - İspanyolcaya gerek yok, Steven.
Hola, amigo.
Acının uluslararası dilini konuşuyoruz zaten.
There's no need for spanish, steven. We're speaking the universal language of pain.
Bu adamda iyi birisini gördün sanıyordum, Steven.
I thought you saw a good man in there, Steven.
- Söyle ona, Kardeş Steven.
Tell it, Brother Steven.
- Steven, Stefan ve Longines'ın da sesi çatallaşmış.
He sounds as bad as Steven, Stefan, and Longines.
Ben Doktor Steven Edwards.
I'm Dr. Steven Edwards.
- Steven Tyler?
Steven Tyler?
- Steven Tyler bizi geri döndür.
Steven Tyler, take us back.
- Steven Tyler anladın mı?
Did you get that, Steven Tyler?
- Steven Tyler, Bizi al burdan.
Steven Tyler, take us back.