Strong traducir inglés
29,717 traducción paralela
Hayır. Benim Emma'm zorludur.
My Emma's too strong for that.
Ama yeterince güçlü değilsin.
But you're not strong enough.
Her daim güçlü birileri vardır.
There's always someone strong enough.
Hayatım, güçlü ol.
Oppa, be strong.
Güçlü olmalısın hayatım!
= You have to stay strong, Oppa! = = Just hold on. =
Dayan. Niye güçlü ol deyip duruyorsun?
Why do you keep telling me to be strong?
Hala güçlüyüz.
Still going strong.
Mıknatıslar onu tutabilecek kadar güçlü olur mu sizce?
You really think the magnet's gonna be strong enough to hold him down?
Çok güçlü.
It's too... strong!
180 cm. boyunda ve çok güçlü değilse, kendinizi yormayın.
Well, unless she's over six foot tall and incredibly strong, I wouldn't bother.
Bu kemikleri güçlü tutmalıyız.
Gotta keep those bones strong.
Ana karakteri güçlü yapmak için yapılmış bir kurgu.
It was a set-up to make the protagonist strong.
Keşke Hyde'a karşı çıkabilecek kadar güçlü olabilseydi, o zaman benim olurdu.
If only she'd been strong enough to resist Hyde, she would be mine.
Cesur, zeki ve güçlüsün, tamam mı?
You are brave and you're smart and you're strong, okay?
Artıları : sağlam püskülleri var ve içinde harika görünüyorum.
Pros : strong tassels, I look fantastic in it.
Evet! Güçlüsün.
Strong.
Bu adamın hamurunda sabır pek yok ama.
Patience is definitely not his strong suit.
Güçlüymüşsün.
Ooh, strong.
Aranız hala iyi mi?
Are you still going strong?
Dr. Bull güçlü görünmemi, ama agresif görünmemem gerektiğini söyledi. Emin ama küstah değil.
Dr. Bull says I need to look strong, but not aggressive, confident, but not arrogant.
O kadar kuvvetli rüzgarda kontrol diye bir şey olamaz.
There is no control in wind that strong.
- Güçlü, atletik, güzel bacaklı.
Strong, athletic, legs for days.
Biliyor musun, Kaira. Buraya gelenler Her türlü güçlü duygu hissedin.
You know, Kaira, people who come here feel all sorts of strong emotions.
Galiba küçük bir kızın daha fazla ilgi görüyor olması bazı güçlü adamların hoşlarına gitmiyor.
Guess some of those big, strong men don't like the pretty, little girl getting more attention, huh?
Gerçekten sert bir rüzgara girdik.
We've run into a really strong headwind.
İşte buradasın benim Kaslı erkeğim.
Hey there, strong guy.
- Ama çok güçlüsün.
But you're strong.
- Kara kadar mı?
- As strong as Kara?
Gururlu ve güçlü kişilerdi.
They were proud, strong people.
Neden sanal futbol ligine katılmayı reddedebiliyorum da bunu edemiyorum.
Why am I strong enough to say no to joining your fantasy football league, but not this?
Güçlü kalması gerekiyordu.
She's had to be so strong.
Zaten hep çok güçlü olmuştur.
She was always been too strong for her own good.
Ama sen Zelena sen hem kötü hemde çok güçlüsün
But you, Zelena, you are strong and powerful and wicked.
Ama beni önemseyen ve güçlü olmamı sağlayan insanlar tanıdım Çok açık ki Jasmine de seni çok önemsiyor
But I found people who kept me strong and cared about me as much as Jasmine clearly cares about you.
Şimdi, sosis dolgulu vanilyalı pastam nerede benim?
That's a strong yes on the chicken leg.
Bebeğe karşı olan duygularımı çok hafife almışım da.
I really underestimated how strong my feelings for it were.
Bize sağlam bir çimento gerek.
We would need a very strong cement.
Kuvvetli bir tutuş.
That's a strong grip.
Ama benimle burada oturan bir çok ağaç var şu anda köklerimiz ise çok derinde ve kuvvetliler, ve hareket etmeyecekler!
Well, there are a whole bunch of trees sitting here with me today, and our roots go deep, they are strong, and they will not be moved! What are you afraid of, Senator?
Hala güçlü.
Still strong.
Hulk neden o kadar güçlü biliyor musun? Steroidden.
You know why Hulk is so strong?
Güçlü bir başlangıçtı.
It's a strong opening.
Senin gibi koca bir adam küçük zombilerden korkuyor.
Big strong man like you, afraid of some little bitty zombies.
Umarım vardığımızda savaşacak gücü olur.
Hopefully he'll be strong enough to fight once we land.
- Güçlü ol.
Be strong.
Güçsüzmüş gibi hissettiğini biliyorum ama biz boşuna burada değiliz. Mücadele etmene yardım edeceğiz.
I know you don't feel strong enough, but that's what we're here for... to help you fight.
Eminim ki çu güçlü kollarınla yakalayamayacağın balık yoktur..
I bet with those strong arms you'd be really good at it, too.
- Güçlüyüm!
I'm strong!
Güçlü adamım ben!
I'm a strong man!
Yavrum biz Earl'ü kısaltmışız be.
Earl Washington, about 6'2 ", strong as an ox, big bushy Afro?
Ön savunma.
Strong safety.