English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Suave

Suave traducir inglés

199 traducción paralela
Gemiler ve kargolarla ilgili bilgi alma konusunda uzman Koramiral Witthoeft-Emden ve tatlì dilli yardìmcìsì Helmut Raeuber de aynì derecede önemliydiler.
Equally important were pompous Vice Admiral Witthoeft-Emden... and his suave assistant, Helmut Raeuber - experts in obtaining information about ships and cargoes.
Bir uşak için fazlasıyla akıllıydın fazlasıyla rahat, bilge ve kendine hakim.
Your were much too clever for a servant too suave, too wise, too self-contained.
Bu filmlerdeki rollerim çok nazik, kibar ince zevklere seslenen sevimli şeylerdi.
My roles in these films were urbane sophisticated suave.
Senin gibi bir adam : tatlı dilli, zeki, gizemli bir yakışıklı.
Suave, intelligent, darkly handsome.
Kibarlık, rahatlık...
Suave stuff, easygoing stuff.
Çok zarif, kibar, klas, son derece saygın ve çekici bir edayla.
Very debonair, suave, classy, with dignity and charm.
Doğrusu biraz heyecanlıyım, ama kolay da değil...
I am a bit nervous. It's hard to be suave when you're...
Binbaşı Zelinko, nazik, hayranlık uyandıran, kendini kaçışı mümkün olmayan hapishanesine bütünüyle adamış biri.
Now, Major Zelinko is suave and charming and totally dedicated to his escape-proof prison.
Ama daha kültürlü biriyle ilgilenirseniz... ben seve seve...
Now, if you're interested in someone a little more suave and sophisticated, I'll be happy to...
Nazik ve süper seksi ve kadını gerçekten takdir ediyor.
He's suave and he's divinely sexy and he really appreciates a woman.
Sığır güdebilirim, yapmadığım iş değil.
I can lift the bulls'tails, since I am so suave myself.
Kibar görünmeye mi çalışıyorsun?
Are you trying to be suave?
Senin gibi tatlı dilli, sofistike bir şovmen mi Bert?
A suave, sophisticated showman like you, Bert?
Tatlı dilli ve sofistike olduğumu söylemeye devam edeceksin ve ben buna inanmaya başlayınca, ne kadar saplantılı bir kafam olduğunu ve ne kadar gevşek kollarım olduğunu ve ne kadar sersem olduğumu söyleyeceksin.
You're gonna keep on saying I'm suave and sophisticated, and then when I start to believe it, then you're gonna say how pointy head I have, and how floppy arms I have, and, and how dull I am.
Ve şimdi de o, şu tatlı dilli, sofistike şovmen eski dostum Bert.
And here he is now, that suave, sophisticated showman, my old buddy, Bert.
Oldukça kendinden emin.
- Yep. - Very suave.
Çok nazik.
So suave.
Nazik...
Suave...
Lanet olsun, amma nazik bir herifsin.
Goddamn, you're one suave fucker.
Çok naziksin.
Suave, man.
Amma da naziksin amına koyayım!
You are so fuckin'suave.
O sadece Mark'ı taklit ediyor, çok hoş.
Just want to imitate Mark, so suave
Güzel, Güzel
¶ SUAVE, SUAVE ¶
Evet, centilmen de olabilirim.
I can be suave.
Ama pek çok centilmen tanıdığına eminim.
But I figure you know a lot of suave guys.
Güler yüzlü ve nazikçe konuşmalıyım.
I'm talking you be suave, debonair.
Yavvaaaşşça, naaaziiikçe.
Suave, genteel.
NasıI tatlı biri olabilirim? Ona kur yap.
How can I be suave?
Nazik ol Al.
Suave, Al.
Özellikle de etrafta benim gibi hoş adamlar varken.
Especially when there are suave guys like me around.
Çatlak Profesör ( The Nutty Professor )'deki egosu değişen... Jerry Lewis'in adı neydi?
What was the name of Jerry Lewis'... suave alter ego in The Nutty Professor?
- Ağzı iyi laf yapıyor.
- Some suave motherfucker.
# A man of the world so suave and discreet
A man of the world so suave and discreet
"İkimiz de okula gidiyoruz." Ne kadar akıllıca.
"We both go to school." Very suave.
" Çapkın hekim başını yana eğip göz kırptı.
" The suave Resident cocked his head boyishly and winked.
Naziktim.
Suave.
Gerçekten nazik.
Really suave.
Rico Suave'ın kıvrak hareketlerini yapmaya çalışırdı.
Trying to do that Rico Suave dip move.
Bizde bir önceki durakta trene binen bu iki tatlı herifle tüttürmeye başlıyacaktık. Bunlar Larry ve Barry.
We're just about to smoke a fatty with these two suave motherfuckers... who just got on at the last stop- - Larry and Barry.
Tanrım, bunları neden yapıyor?
Why does Andy do that? Why, why? I started using Suave- -
Kocamla konuşmam gerekecek.
Suave, a drop. - Artie. How are you?
Bu gece senin gecen, Will.
This is your night for suave, Will.
Bir oyunun seçmeleri var ve ben de klas, nazik, Avrupalı bir adam rolüne hazırlanıyorum.
There's this play and I'm up for the part of this cool, suave, international guy.
Belki de senin karakteri tekrar karizmatik yaparlar.
Maybe they'll make your character suave again.
İşte Dr. Griffin Pratt orada, karşısındakinin erotik rüyalarını yıkabilecek rahat ve emin hareketleri ile pistte dans ediyor.
There he was, Dr. Griffin Pratt... a man who could ruin anyone's wet dream. Suave, cool, with all the moves of a slick ballroom dancer.
NasıI oluyor da, her zaman, hoş olan Xander binayı terk etmiş gibi hissetmemi sağlayabiliyor?
How is it that she can always make me feel Suave Xander's left the building?
- Birini idare etmemi istiyorsan önceden haber vereceksin. - Biliyorum.
If you want me to suave anyone, I've got to know the shot.
Şuna bak, Bay Suave.
Look at Mr. Suave.
Beni asla öyle rahat görmemişsindir.
You have never seen me so suave.
Ama benim kadar tatlı dilli ve karmaşık değil, değil mi?
But not as suave and sophisticated, n'est-ce pas?
Kibar ol.
Be suave.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]