English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Sucks

Sucks traducir inglés

8,148 traducción paralela
Duyması berbat sadece.
It just really sucks to hear.
Kulaklarım berbat ama gözlerim şahin gibi.
It's my hearing that sucks. My vision is just fine.
Berbat!
Sucks!
Böyle işe sokayım.
This sucks.
- Tamamen berbat.
Totally sucks.
Eğer bu ölümden sonraki yaşamsa berbat bir şeymiş.
If this is the afterlife, it sucks.
Yerinde olmak istemezdim.
Brr! Sucks to be you.
İnsanlık berbat, kurtarılmayı hak etmiyorlar.
Humanity sucks and they don't deserve saving.
- Kötü olmuş.
That sucks.
- Pencereye tırmanmak çok zor iş.
-... My problem... - Climbing out of windows sucks.
Uyuyan kurbanlarından beslenir. Vücutlarını felç edip iç organlarını yiyerek hayatlarını sömürür.
Preys on sleeping victims, paralyzing their bodies as it dines on their innards and sucks their life away.
Ebeveynlik berbat, ha?
Sucks to be a parent, huh?
- Bu berbat.
- This sucks.
Bunun için zamanım yok. E-mail sistemi berbat!
- No, the mail-system sucks!
Şöyle ki Emily, ben böyle hissediyorum. Hem de sürekli ve hoşuma da gitmiyor.
Look, the thing is, Emily, I-I do get that feeling, all the time, and it sucks.
Gerçek dünya berbat bir yer.
The real world sucks.
Bütün mobil platformunun betası ve berbat durumda.
That is a beta of their entire mobile platform, and it sucks.
Çünkü telefonunu bulursan hiçbir teknoloji bloğu yazarının veya gazetecinin bulmadığı anlamına gelir ve telefona dayanarak, ki berbat, kırıcı görüşler yazamazlar.
Because if you found your phone, that would mean that no tech bloggers or journalists did, and they couldn't write a scathing review based on what was on it, as it sucks.
Tişört girişi berbattı bu arada.
Oh, it sucks about that shirt, though.
Beyzbolda cidden berbat!
He really sucks at this sport!
Ben de avcumu yalayayım.
Well, sucks for me.
Berbat bir durum.
This sucks.
Ah be abi. Niye be?
That sucks.
- Çok berbat.
- Oh, that sucks.
Bence berbat.
- That sucks.
Ahbap, senin maillerin iğrenç.
Dude, your mail sucks.
Ne boktan kapıymış.
Oh. This door sucks.
Oprah berbat.
Oprah sucks.
Bu mekân berbat.
This place sucks.
Bazen o seçenek kötü olur ama şimdi sokaklarda kendini satarak daha iyi bir yerde mi? Hiç sanmıyorum.
Sometimes the choice sucks, but is she really in a better place now on the streets, selling herself?
Bu çok kötü.
This sucks.
Aslında normal hayatım berbat. Örgü örmekten nefret ediyorum.
Oh, actually, my normal sucks.
Zamanlaman berbat!
Your timing sucks!
Evet, anlıyorum, dünyanın çivisi çıkmış ama öylece gidemezsin ki.
Okay, I get it, the world sucks right now, but you can't just check out.
Reddedilmek berbattır.
It sucks getting rejected.
Berbat bir espri anlayışın var.
Your sense of humor sucks.
Çiftlerin yılbaşında köpeği kimin alacağı üzerine tartışmalarını izlemek pek keyifli değil ama faturalar ödenmiş oluyor. Hem avukat olmak da berbat.
Yeah, it's not that much fun watching couples bicker about who gets the dog at Christmas, but it pays the bills, and being a lawyer sucks, so...
Evet, kötü oldu.
Yeah. It sucks.
- Berbatmış bu, çocuk gibi hissediyorum.
This sucks. I feel like a little kid.
Çocukluğunu yaşayamamak berbat.
It sucks not getting to be a kid.
Ama ayrıldığımızdan beri ilk görüşmemizde salak gibi davranmam canımı sıktı.
It just sucks that the first time I see her since we break up, and I make such a fool of myself.
Üzgünüm dostum. Kötü oldu.
Oh, sorry, man, that sucks.
Bu da böyle bir durum işte.
- It just sucks, you know.
Çok üzücü.
That sucks.
Hassiktir!
Sucks!
- Çok sıkıldım be.
Man, this sucks.
Yalnız bir Killjoys olmak çok kötü.
Being a solo Killjoy sucks ponat.
Bu kötü tabi.
That sucks.
Evet, çok kötü.
Yeah, it sucks.
Bu berbat bir şey.
Go... #... ria That sucks.
Berbat.
♪ ♪ That sucks.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]