Sucre traducir inglés

Ne olur, lütfen?

Pretty please with sucre on top?

Sucre, büyüdüğüm yerde bize yabancıların, vücut yağı çalan iblisler olduğunu ve hükümetin makineleri yağlamak için bu insan yağını kullandıklarını öğretirlerdi.

Sucre, where I grew up we were taught foreigners were demons who came to rob body grease and that the government used this human fat to lubricate its machines.

Çavuş Sucre?

Sergeant Sucre?

Sucre?

Sucre?

Fernando Sucre inanılmaz bir karakter.

Fernando Sucre is an amazing character.

Marie-Cruz un başka bir talibi daha var Sucre'nin kuzeni de bu işin içinde

Marie-Cruz has another suitor who's actually Sucre's cousin, so there's another man on the scene.

Sucre tehdit edilmiş hissediyor, ve evliliği durdurmak için plana dahil olmak istiyor.

Sucre feels threatened, and wants to get in on the plan, simply to get out so he can stop the wedding.

Hadi, Sucre, tek kişilk hücreye gidiyorsun.

Come on, Sucre, you go to the SHU.

Sucreden ise kız arkadaşının yanlış adamla evlenmesini engellemesi beklenecek.

Rooting for Sucre to stop his girlfriend's wedding to the wrong man.

Hadi, Sucre, gözetime gidiyorsun.

Come on, Sucre, you're going to the SHU.

Tekmelerini gördüm, Sucre.

I seen your kicks, Sucre.

Hey Sucre...

Hey, Sucre...

Sucre adlı tutukluyu tanıyor musun?

Know a con named Sucre?

Gidelim, Sucre.

Let's go, Sucre.

Sucre.

Sucre.

Sucre, dur.

Sucre, hold up.

Scofield, Sucre.

Scofield, Sucre.

Sucre, yürü.

Sucre, let's go.

Sucre, hadi.

Sucre, now.

Ellerini çek, Sucre.

Hands off, Sucre.

- Nasıl gidiyor? - Az kaldı.

- How you doing, Sucre?

Başladığımız şeyi bitirmeni istiyorum Sucre.

Sucre, I need you to finish what we started.

Sucre!

Sucre!

Bundan sonra adım Tek

That's me from now on. One-Syllable Sucre.

- Hece - Sucre. "Yok", "aşk", "kin", "aşk".

'Yes','no','love','hate'...'love'.

Sucre, senin yerel eczacı olduğunu söyledi.

Sucre tells me you're the local pharmacy.

Fernando Sucre, İdari Gözetimden çıktı.

Fernando Sucre released from Ad Seg.

Sucre'yi bul.

- Just find Sucre.

Sucre, çarşafı as.

Sucre, drop the sheet.

Sucre! Sink?

Sucre!

- Sucre...

- Sucre got...

- Sucre'den ne haber?

- What about Sucre?

- Sucre'ye bir mesaj götürmeni istiyorum.

I need you to give Sucre a message.

- Lincoln ve Sucre her seyi anlatti.

Relax. Lincoln and Sucre told me everything.

İsim, isim istiyorum! scofield... Burrows, Sucre.

names, i want to names scofield... burrows, sucre.

Sucre, kes sesini..

Sucre, shut up.

Fernando Sucre, silahlı soygundan 5 yıl.

Fernando Sucre. Five years for aggravated robbery.

Biliyor musun, Sucre?

Okay. You know what, Sucre?

Fernando Sucre.

Fernando Sucre.

Sucre biraz komedi katıyor, T-Bag bir çeşit karşı konulamaz bir bela getiriyor. Ve Michael planı uygulamak için orada ve Lincoln ise düşüncelere dalmış yakışıklı adam.

Sucre brings a little bit of comedy, and T-Bag brings a seductive kind of menace, and Michael's there to move the plot along, and Lincoln is the brooding hunk.

" Hey, adamım, Sucre ile bir sahnem var.

" Oh, man, I have a scene with Sucre.

Az önce, Fernando Sucre olduğuna dair kesin bir bilgi aldık.

We just got confirmation on Fernando Sucre.

- Petey, benim, Sucre.

- Petey, it's Sucre.

Bildiğimiz Fernando Sucre mi?

As in Fernando Sucre?

Ama benim tanıdığım Sucre, telefonla arayıp beni de, o salakça firarına alet etmezdi, dostum.

But my boy, Sucre, would not be calling me on the telephone thereby making me an accessory to his dumb-ass escape, man.

Bekle... Sucre, kapatma, dostum.

Wait, Sucre, hang on, man.

Birileri, Fernando Sucre'nin tanımına uyan birinin araba çalarken görüldüğünü bildirmiş.

Mistake number three. Someone reported seeing a man matching Fernando Sucre's description stealing a car.

- Pennsylvania'nın hemen dışında... Fernando Sucre'yi çevirdiğini düşünen bir devriye memuru varmış.

There's a patrolman who thinks he has Fernando Sucre pulled over outside of Latrobe, Pennsylvania.

- Sucre nerede?

- Where's Sucre?

Sucre mi?

Sucre?

Evet, tabii iki, Sucre.

Then you understand. Yeah, sure, sucre.