English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Suikastçı

Suikastçı traducir inglés

1,867 traducción paralela
Ben babam olacağım, Tony, Malachi ve Liat da suikastçılar.
I will be playing my father, Tony, Malachi and Liat are the assassins.
Suikastçıların peşimden gelmesini ben mi istedim?
Did you think I wanted the assassins to follow me?
Bu bir suikastçı ya da terörist değil.
It's not a sniper or a terrorist.
Bu adam beş yıl suikastçı olarak görev yapmış.
This guy was with kidon for five years.
Sorun şu ki Liv, ben bir suikastçı değilim.
Well, problem, Liv, is that I'm not an assassin.
Ben bir suikastçıyım.
I'm an assassin!
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
6 years ago, I was taken from prison and forced to become an assassin for a secret unit of the government... a black ops program called division that has now gone rogue.
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin, Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından bir suikastçı olmaya zorlandım. Beni böyle oyuna getirdiler.
6 years ago, I was taken from prison and forced to become and assassin for a secret unit of the government... a black ops program called division that has now gone rogue.
Etrafımda arkadaş değil, suikastçı var!
I ain't got friends round me, I got assassins!
Suikastçı içeride!
The assassin's inside!
Suikastçı nerede duruyordu?
Where would the assassin be?
Suikastçıyı buldunuz mu?
Did you find the assassin?
Kımıldama suikastçı.
Stand down, assassin.
Bir suikastçımız ve bir metodumuz var.
We've got an assassin and a method.
İkinci bir suikastçı olabilir, Deniz fenerini buradan dışarı çıkarın.
We may have a second assassin and get Lighthouse out of here.
6 yıl önce hapishaneden çıkartıldım ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
Six years ago, I was taken from prison and forced to become an assassin for a secret unit of the government :
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
Six years ago I was taken from prison and foced to become an assassin for a secret unit of the Governament... A black ops program called Division that has now gone rogue.
Biz suikastçı değiliz.
Indeed. We are not assassins.
Suikastçı var! Başbakanı derhal koruyun!
There's an assassinl Hurry, protect the Grand Councillorl
Sen telefonda suikastçının yüzünün tam olarak görünmediğinden bahsedince ben de kendim bir yüz oluşturdum.
Well, you mentioned on the phone that you didn't have a clean, full shot of the assassin's face, so I built one.
- Suikastçının robot resim soruşturmasından bir şey çıkmadı.
No luck with the assassin's photo canvass.
Nick, suikastçının parmak izini ve robot resmini veri tabanlarında taratıp bir eşleşme sağladık.
Nick, we ran the assassin's prints and composite through the databases and got a hit.
Suikastçı yani.
An assassin.
Çarkçıya da suikastçı... Ayrıca yaptığınız işten de "topluluk" diye bahsetmeyi bırakalım lütfen.
The mechanic is the assassin, and please, let's stop referring to what you people do as
Suikastçının telefonundan bir şey çıktı mı?
Hey, did you get anything off the assassin's phone?
Suikastçının telefon dökümü geldi.
The phone dump on the assassin's cell phone just came back.
Regan, vicdan azabım olman yerine Ninja suikastçım olman daha çok hoşuma giderdi.
You know, Reagan, I liked you better as my ninja assassin than my guilty conscience.
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
Six years ago I was taken from prison and forced to became an assassin for a secret Unit of the government.
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
Six years ago, I was taken from prison and forced to become an assassin for a black-ops program called Division that has now gone rogue.
6 yıl önce hapishaneden çıkartıldım ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
6 years ago, I was taken from prison and forced to become an assassin for a secret unit of the government.
Kadın bir suikastçının hikayesine ne dersin?
What about a story of a female assassin?
Kadın suikastçı mı?
A female assassin?
Bir suikastçı seksle beni öldürmeye çalışıyor.
Sex with an assassin trying to kill me.
Suikastçılar!
Huh? Assassins!
Suikastçılar!
Assassins!
Herkes bu kadar kabiliyetli bir suikastçıyı karşılayamaz.
Not everyone can afford assassin of calibre.
Canımı alması için başka bir suikastçı mı yollayacaksın?
Are you going to send another assassin to sort me out?
Suikastçı mı?
Assassin?
Yani sen gerçekten bir suikastçıya kaç para ödediğimi kayıt etmek mi istiyorsun?
You mean you actually intend to write down how much I paid an assassin?
BAŞKAN ÖLDÜ Bir Suikastçı Öldürdü Sovyetler Birliği'nin kahramanı oldu.
Alek became the first success of the new program and a hero of the Soviet Union.
Suikastçı saat 12 yönünde.
Shooter's at 12 o'clock.
İkinci suikastçıyı görebiliriz.
We may have a visual on a second assailant.
Suikastçıların duruşmasının bugün başlayacağından haberdar mısınız?
You aware the trial of the conspirators begins today?
Suikastçılardan birini mi savunacağız?
Defend one of the assassins?
Suikastçı olduğu iddia edilen birini savunacağız avukat bey.
Alleged assassins, counselor.
Suikastçılar sık sık pansiyonunuza gelirmiş.
And the assassins were frequent visitors to your home.
Güneyliyim, Katolik'im ve her şeyden önce, fedakar bir anneyim ama suikastçı değilim.
I am a Southerner. I'm a Catholic and a devoted mother above all else... but I am no assassin.
Suikastçıları arıyorlardı.
He was searching for the assassins.
Şu Yüzbaşı Cottingham suikastçılara ilişkin bir şey sordu mu?
This Captain Cottingham, did he ask you anything in reference to the assassins?
Suikastçı düşüncesi de hiç mantıklı değil.
- The sniper doesn't make sense either.
Ama bu suikastçı bir güvenlik halatıyla saldırısını başlattığı yere bağlı.
But "most" doesn't mean "all".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]