Suite traducir inglés
3,474 traducción paralela
Bir süiti olan ve içinde bir golf sahası barındıran.
With a suite, with a complete golf course inside, yeah. Big, really big. The biggest.
Dodo derhal geliyor.
The dodo is coming out de suite.
B kanadı dediğimiz kısımda güzel bir süit.
It's a beautiful suite in what we call the B Wing.
"Duble-delüks süit"
The double-deluxe suite.
Otelin arka tarafında.
'The Honeymoon Suite', usually we call it, off the back of the hotel.
Lüks değil ama güvenli.
It's not a suite, but it is safe.
- Lüks süitlerinizden rezerve ettirmiştik.
- We reserved a deluxe suite.
Sakin olmak bana göre değildi ama bu fırsatı harcayamazdım.
Playing it cool is not my strong suite but I cannot blow this.
Markus Wolf, oda numarası 619.
Markus Wolf, suite 619.
Paşam, suit zevkinize göre yeniden dekore edildi.
Supreme Leader, the suite has been renovated to your specifications.
Deniz manzaralı bir oda ayırtmıştık.
We've booked a suite with a sea view.
Bu balayı dairesinde birlikte iki hafta geçireceğiz.
We've got two weeks together in this honeymoon suite.
Gerçek ortaya çıktığında okul balosundan sonra gittikleri oteldeydiler.
They were in a hotel suite after prom and the truth came out.
Gelin süiti dolu
Bridal suite is occupied
Kesinlikle onların kutu olduğunu biliyorum çünkü kutular ısındığında, genleşirler, ve genleştiklerinde de, patlarlar, ve o tren Bellevue'daki bir doğum suiti gibi görünüyor.
I know specifically that they were boxes because when boxes get hot, they expand, and when they expand they explode, and that train car looked like a birthing suite at Bellevue.
Esas suiti beğenmiyor.
She doesn't like the master suite.
- Alex. - Memnun oldum. - Burası Sam'in yeni mekânı.
You've got the en-suite, shower, toilet, LCD...
Şimdi de Mösyo Desplat'ın müzikal süit orkestrasını canlandıracağız.
Now we will demonstrate the orchestration of Monsieur Desplat's musical suite.
Başkanlık suiti, evlat?
A presidential suite, son?
Ve orası da annemlerin özel odası.
And that's my parents private suite.
- Dover Süiti.
- Suite Dover.
Dover Süiti.
Suite Dover.
Ve odama şampanya gönder.
And I need um, champagne sent up to my suite.
... ve dondurma, suitimizde de prova yemeği var.
... and ice cream, in our suite after the rehearsal dinner.
Balayı süitine saklayın artık.
Save it for the honeymoon suite.
Washington Hilton'un başkanlık dairesindeki resimler oldukça iyi oluyormuş.
Figures that the Washington Hilton would have a particularly fine Presidential suite.
Hâlâ Washington'daki Hilton'un kral dairesindeyim.
I'm still at the Washington Hilton, the Presidential suite.
Francis Albert Sinatra benim başkanlık suitimde kalacak.
Francis Albert Sinatra, in my presidential suite.
Frank Sinatra'nın suitini kapmama karşı çıkmazsın herhalde
oh, yeah, i wouldn't mind grabbing that frank sinatra suite.
Senatörün odasında Gideon İncil'ini bulacağından emin olur musun?
Will you make sure the senator can find the gideon Bible in his suite?
Finnish Gold Suitine doğru yürü ve kapıyı çal.
Walk to the Finnish Gold Suite and knock on the door.
FINNISH GOLD SUİTİ
THE FINNISH GOLD SUITE
Önce Le Charlot'ta bir akşam yemeği, sonra arkasından Kir Royales ve Kiki de Montparnasse için olan St.Regis'deki Tiffany süitine geçiş.
First, dinner at Le Charlot, and then off to the Tiffany suite at St. Regis for Kir Royales and Kiki de Montparnasse.
İster saat 7'de Le Charlot'ta veya saat 9'da Doubles'da ya da saat 11'de St. Regis'deki Tiffany süitinde.
Whether it's at Le Charlot at 7 : 00 or doubles at 9 : 00 or the Tiffany suite at the St. Regis at 11 : 00.
O şu an St. Regis'te bir süiti dikizliyordur.
He's staking out a suite at the St. Regis as we speak.
Ve bu gece, Chuck bize Empire'da kocaman bir süit ayarladı.
And tonight, Chuck has hooked us up with a huge suite at the Empire.
Nate'in partisi Empire'daki süite taşınmış.
Nate's party has been moved to a suite at the Empire.
Bir odada "Guitar Hero", bir diğerinde Sushi bar.
Oh. "Guitar Hero" in one suite, a Sushi bar in the other.
balayi odaniz bayan Lambert!
The honeymoon suite, Mrs. Lambert!
Süitim var.
I have a suite.
Bir şişe şampanya göndersinler diye oteli aradım.
I asked the hotel to put a bottle of champagne in your suite.
Kırmızı Tavuk Ekspres süiti ve herkes davetli.
Red Rooster Express Suite, and everyone's invited.
Özel anneler süitini tuttum.
I booked an executive maternity suite.
Savurgan suitindeki spa küvetini kullanabilirsin.
U can use the spa tub in the high-roller suite.
Taylor ve Mozzie Delta locasına kapandılar.
Taylor and Mozzie are holed up in the Delta Suite.
Ajan Berrigan, birisi locaya yaklaşıyor.
Agent Berrigan, someone's approaching the suite.
Yani tüm bunlar başkanlık suiti gibiydi, şöyle :
So this is all in the presidential suite.
En iyi başkanlık suiti onlarda.
They got the best presidential suite.
Randevu yeri, "The James" Oteli, "Ufuk Çizgisi" süiti.
Standing appointment. The James Hotel, skyline suite. 4 : 00 P.M.
Barış için adaleti çağır ama isimlerimizi söyleme basını dışarı çıkarmayın yada beyzboldan bahsetmeyin bir gelin suiti tut bir oda bizim için iyi sadece tanıştığımız resepsiyonist için imzalarımızı vereceğiz...
Call the justice of the peace but don't tell him our names don't put out a press release or mention baseball games book the nearest bridal suite one room will suit us fine for the desk clerk that we meet the only autograph we'll sign is...
5431 Grand Avenue, 204 numaralı süite bir delil ekibi gerekiyor.
Going to need an evidence team at 5431 grand ave., suite 204.