Säpo traducir inglés
60 traducción paralela
Güvenlik Servisine mi?
- Who? Säpo?
- Säpo bilgilendirildi.
- Säpoa have been informed.
Säpo'dan Ewa'yla kime çalıştığını bulmak için çalışıyoruz.
Säpon Ewa and I find out he their clients.
İSVEÇ SAVUNMA İSTİHBARAT VE GÜVENLİK SERVİSİ Säpolu bir ajan vuruyor.
Swedish Defence Intelligence and Security Suleiman shot SAPO-agent. The other has disappeared without a trace.
Must ve SÄPO daha önce işbirliğinde bulunamadı.
Must SAPO and have not been able to before cooperation.
Ewa Tanguy, Säpo'da terörizm ve emniyet uzmanı ; sorularımızı yanıtlayacak.
Ewa Tanguy, Säpon terrorist offense - and safety expert.
SÄPO neden onu arıyordu?
Why SAPO wanted him to?
SÄPO müdürü Ewa Tanguy'un bugünkü yaptığı açıklamalarda vurulmadan daha çok politik içerikli açıklamasına tepkiler büyüyor.
SAPO Director Ewa Tanguy decision to give Shootings - just a political statement has aroused strong reactions.
SÄPO müdürü Ewa Tanguy'nin açıklamaları yurt dışında sert tepkilere yol açtı.
SAPO Director Ewa Tanguy statement has provoked reactions abroad.
Säpo ona iş veriyor.
He is Säpon employed.
Top Säpo'da.
Säpon grasses.
Säpo'nun değil.
Not Säpon.
Säpo'daki sorumlu kişiyle görüşmek istiyorum!
I want to talk with the person in charge Säpon!
Kontrol etmeden, SAS olayı hakkında Säpo'yla konuşma.
Do not say anything Säpolle SAS, before you check it.
SÄPO tüm bağlantıları inkâr ediyor.
SAPO rejects participation in the...
Bu sırada insanlar meydanda dans edip şarkı söylüyordu.
While the crowd sang and danced in the plaza... I just stood in the shade of a tree... and watched them toss coins at the sapo.
Bunlar İsveç istihbaratından.
It's the Swedish Intelligence, SAPO.
- SAPO dosyanı okuduk.
- We have read your SAPO file.
SAPO mu?
SAPO, then?
Evet, SAPO olabilir, ama bunu henüz bilmiyoruz.
Yes, it can be SAPO, but we don't know.
SAPO ile aynı.
It's the same with SAPO.
- SAPO?
- SAPO?
Devlete, hükümete ve SAPO'ya fena halde kızgınım bu pislikler 12 yaşında bir kızı zorla akıl hastanesine tıktılar tüm yasal haklarını elinden alıp ona yıllarca deli muamelesi yaptılar.
I am furious at the state, Government, SAPO - - And all the other fucking assholes who put a 12-year-old girl in a psychiatric ward without reason and legally incapacitated her.
El Sapo.
El Sapo.
"El Sapo" ismini araştırır mısın?
So can you look into someone named "El Sapo" for me?
Hayır, bana El Sapo adındaki bir hırsızı araştırmamı söyledi.
No, she asked me to look into this fence named El Sapo.
Bu yüzden bu El Sapo denen adam dışında kimse onun malını almak istemiyor.
Now nobody's willing to buy what he's selling except this El Sapo guy.
El Sapo değil "El Angut", anasını satayım.
Fuckin'El Sapo is "El Idiot."
Hırsızlık masası El Sapo adını bilmiyordu çünkü o bir hırsız değil.
Robbery didn't know the name El Sapo because he's not a fence.
El Sapo geldiğinde Deb, Briggs'in yanında olursa Deb'i de öldürebilir.
If Deb is with Briggs when El Sapo shows up, he might take her out as well.
El Sapo hırsız falan değil, kiralık katil.
El Sapo isn't a fence. He's a hit man.
Ama El Sapo gelirse, o bir seri katil ve- -
But if El Sapo comes, he's a hit man and -
"El Sapo" ismini araştırır mısın?
Can you look into someone named El Sapo for me?
Sokaklardaki lakabı El Sapo'ymuş.
Went by the street name of El Sapo.
El Sapo, Briggs'i öldürmesi için gönderilen kiralık katildi.
El Sapo was the hit man sent to kill Briggs.
El Sapo'nun kanı tümüyle içeride kalmış.
El Sapo's blood is confined to the inside of his car.
El Sapo ölmüş.
El Sapo is dead.
El Sapo mu?
El Sapo?
El Sapo, Briggs'in zulasını sakladığı depoya kadar beni takip etmiş. Boğuştuk, malı aldı.
El Sapo followed me to the storage unit... where Briggs kept his stash, you know.
El Sapo öldü.
El Sapo's dead.
El Sapo'yu öldüren kişi senin peşine de düşerse peki?
And if whoever killed El Sapo comes after you?
Bununla El Sapo'nun katilini bulursam Deb güvende olmuş olur.
If this finds El Sapo's killer, it'll keep Deb safe.
El Sapo'yu o öldürmüş.
She killed El Sapo.
El Sapo hakkında mı?
Is this about El Sapo?
El Sapo ve Briggs.
El Sapo and Briggs.
Onu izlerken, malı El Sapo'ya satacağına kulak misafiri oldum.
And I was staking him out and overheard that he was gonna fence the stuff to El Sapo.
O akşam El Sapo'yla buluşacaktı.
Um... he was supposed to meet El Sapo that same night.
Ateş edenin, araca arkadan yaklaştığını düşünüyoruz. Sonrasında El Sapo silahına el attı ama ateş eden kişi- -
So what we think is the shooter approached the vehicle from behind... and then El Sapo drew his gun.
El Sapo'yu öldürdüğünü biliyorum.
I know you killed El Sapo.
El Sapo'nun torpidosunda bir silah bulduk.
We found a gun in El Sapo's glove box.
El Sapo vurduğum ilk kişi değil, Dexter.
- You know what, El Sapo's not the first person I fucking shot, Dexter.