Söylüyorsun traducir inglés
25,093 traducción paralela
Yani, ayrılmak istediğini mi söylüyorsun?
Is that your way of telling me that you're leaving?
Yani, kalmamı istediğini mi söylüyorsun?
Is that your way of telling me that you want me to stay?
Uyuşturucuları kendine aldığını mı söylüyorsun?
Wait a minute. Are you saying you took the drugs?
- Bana bir şey söylemeye mi çalışıyorsun yoksa Jackson 5 şarkısı mı söylüyorsun.
- Are you trying to tell me something or doing a Jackson 5 song?
- Neler söylüyorsun?
What are you talking about?
Bunun güvenli olduğunu söylüyorsun.
You're trying to tell me that this is safe.
Bunu neden sen söylüyorsun?
Why are you telling me this?
Baba bebek bezlerinin Marlene'in fikri olduğunu mu söylüyorsun?
Are you telling me that the diapers were Marlene's idea?
Ona bir meslek ve mekan söylüyorsun o da yapıyor.
You just give him an occupation and location, and then he does it.
Bunu neden söylüyorsun?
See? Why did you say that?
- Yalan söylüyorsun.
- Yes. - Lying.
Kendine sürekli gerçek olamayacağını söylüyorsun.
You keep telling yourself it can't be real.
- ve toza alerjisi olmadığını söylüyorsun.
- and she's not allergic to dust.
Arkadaşım olduğun için böyle söylüyorsun.
It's great. You're just saying that because you're my friend.
Bahse girerim bunu herkese söylüyorsun.
Oh, I bet you say that to everybody.
Canını kurtaracağını düşünerek yalan söylüyorsun.
You're lying, thinking it'll save your skin.
Beni ziyaretçi listesine yazdırdığını mı söylüyorsun? Çünkü bana aile olmadığım- -
Are you saying that you got me on the visitor's list, because they said that if I'm not family...
- Doğru söylüyorsun seksi değildi.
You're right, it wasn't sexy.
- Neden bu iyi bir şeymiş gibi söylüyorsun?
Why are you saying that like it's a good thing?
Ona güvenmediğini mi söylüyorsun?
Are you saying you don't trust him?
Yalan söylüyorsun.
You're lying.
Yalan söylüyorsun!
You're lying.
Bana aşkın ne olduğunu söylüyorsun.
You're telling me what love is.
Bunu bize neden söylüyorsun peki?
But you're telling us this because...?
- Ama bana söylüyorsun?
- But you're telling me?
Geleceği gördüğümü söylüyorsun ama bana bir anı gibi geliyor.
You keep saying I'm seeing the future, but it feels like a memory.
Evet, ayrıca Ed'e söylemeyelim dediğimiz şeyi söylüyorsun.
Yeah, and telling Ed the one thing we discussed not to tell him?
Senin bir süper kahraman, onun da süper azılı kötü olduğunu söylüyorsun.
You say that you're a superhero, and he's a supervillain.
Şimdi de Jamie'nin ne isteyeceğini mi söylüyorsun?
Now you're going to tell me what Jamie would've wanted?
Dur biraz, karıncaların insanlara elektrik çarptığını mı söylüyorsun?
Hold on, you're saying ants are electrocuting people?
Yazın Tennessee'de yaşayacağını mı söylüyorsun?
You're talking about living in Tennessee for the summer?
Doğru söylüyorsun.
You're right.
- Hayır yalan söylüyorsun.
No, you are lying.
Aklına ilk ne gelirse onu söylüyorsun.
You're saying the first things that come into your head.
Onlarca yıldır sessizlik hâkimdi ama şimdi böyle söylüyorsun.
Decades of radio silence and now this. This isn't you.
Bunun olmadığını mı söylüyorsun?
You want to say this didn't happen?
Satmak istediğini söylüyorsun sonra yanıt bekliyorsun.
Saying you want to sell then asking me for a response.
"Burada endişe edecek bir şey yok" diyorsun ve sonra Paris'te ananas olduğunu söylüyorsun.
You say, "It's all clear. Nothing to worry about here," and then it's pineapples in Paris.
Kendine yalanlar söylüyorsun.
You tell yourself lies.
Ciddi misin yoksa zorunluluktan mı böyle söylüyorsun?
Do you mean that or do you just feel obligated to say it?
İyi bir şeymiş gibi söylüyorsun.
You say that like it's a good thing.
Bir kelime ve anlamını söylüyorsun.
Did you know that you can make a new word in the dictionary if you just tell them a word and then tell them the meaning of the word?
Ne yani aletsiz olduğunu mu söylüyorsun?
What, you're saying it was junkless?
İki haftadır öyle söylüyorsun.
You've been saying that for two weeks now.
Giriş yapıp bağlı olan birine tıklıyorsun ona istediğin şeyleri yapmasını söylüyorsun.
You log in... you click on someone online and you... you ask them... to do things.
Çünkü yalan söylüyorsun.
Because it's a lie.
Belli bir yaşantımın olmadığını mı söylüyorsun?
Are you implying that I don't have a life? Yes.
.. önce bunun beni öldüreceğini söylüyorsun.. .. şimdi de beni dahil etmek istiyorsun gibi görünüyor.
First you say that this is going to kill me, and now it looks like you want to initiate me.
Yalan söylüyorsun.
No, you're lying.
- Yalan söylüyorsun.
- You're lying.
Bunu gerçekten sen mi söylüyorsun?
Is that really your response?