Sıcaklık traducir inglés
2,996 traducción paralela
Sıcaklık çok yoğundu.
The heat was intense.
İçinizden biri mi sıcaklık ayarıyla oynadı?
Did one of you chicks change the thermostat?
Sıcaklık düşmeden önce geri dönmemiz gerek.
We really should get back before the temperature drops.
"Sıcaklık artıyor, gülümsetecek bu kız seni"
♪ temperature's risin'♪ ♪ she's gonna make you smile ♪
Yani yüksek yerine düşük sıcaklık metali eritecek.
So cold temperatures will melt the element instead of heat.
- Ne güzel eğleniyorduk. Sıcaklık nedir evlât?
What's the temperature, son?
Araba patlamanızın üç boyutlu canlandırmasını bitirmek üzereyim. Arabanın patlama anında nerede olduğuna ve deposundaki benzin miktarına dayanarak normal sıcaklık ve basınç altında patlamanın ve ortaya çıkan şok dalgalarının büyüklüğünü hesaplayabiliyorum.
I'm almost done rendering a 3-D simulation of your car bombing, based on where the car was when it exploded, how much gas was in the tank, and using standard temperature and pressure,
1 / 10 derece ile değişen, sıcaklık kontrol sensörleri var vücut sıcaklığın, alarmı saniyeler içinde tetikleyecektir.
Temperature control sensors- - to within 1 / 10 of a degree. Body temperature will set the alarms off in seconds.
# Bir sıcaklık dalgası basıyor bizi
♪ We're having a heat wave
# Tropikal bir sıcaklık dalgası
♪ A tropical heat wave
# Sıcaklık yükseliyor
♪ The temperature's rising
# İşe bu sıcaklık dalgasıyla başladım
♪ I started this heat wave
Sıcaklık sürekli düşüyor.
Temperatures continue to drop.
Ama bir tanesi güneşe o kadar yaklaşmış ki sıcaklık onu çatlatmış.
But one wandered too close to the sun and it cracked from the heat.
Mağma ocağında sıcaklık yükseliyor.
Temperature spiking in magma chamber.
Doğru büyü sıcaklık verir.
The right spell might give off heat.
Konveksiyon bölgesine vardığımızda sıcaklık 40 milyon derece olacak.
When we hit the convection zone, the temperature will reach 40 million degrees.
Hiç sıcaklık yaymıyor!
It's barely giving out any heat!
EMF ile aynı mantığa sahip ama bu havadaki sıcaklık değşimlerini gösteriyor.
Okay, it's the same idea as the EMF, only it's used to detect drops in air temperature.
2 ve 4 numaralı odalarda sıcaklık artışı var.
Alright, camera 2 and 4 have... Temperature readings are nominal.
Kışın sana sıcaklık göndereceğim.
"l will send yöu warmth in winter."
Mağaranın içindeki sıcaklık kadar kontrol altında idi.
Until the temperature inside the cave was under control.
Sıcaklık anca dayanılabilir olacak, Ama bu fazla enerji kum fırtınasını çok daha beter bir hale getirecek, fırtınanın hızını ve daha da önemlisi, Topladığı maddelerin miktarını arttıracak.
The heat will be just bearable, but the surplus energy will make the dust storm far worse and increase the velocity but, more importantly, the size of the material it gathers.
Rekorsıcaklık, yani bugüne kadarki en sıcak yaz 1950'lerdeydi.
I'm telling you right now. The record temperature, the hottest summer ever Was back in the 1950s.
Çünkü bile Destiny eğer, Programı kabul ki ben, şüphe çekirdekli sistemler aşağı kendilerini ayıracak sıcaklık çünkü.
Because even if Destiny accepted the program, which I doubt, the core systems would shut themselves down because of the temperature.
Atmosfer ve sıcaklık's iyi.
Atmosphere and temperature's good.
Ortalama iç sıcaklık sadece 150 derece geçti fahrenheit ve yükseliyor.
Mean interior temperature just passed 150 degrees fahrenheit and rising.
Ortalama iç sıcaklık, 310 derece.
Mean interior temperature, 310 degrees.
Sıcaklık da.
Temperature.
Motor performansını kontrol eden birçok sensörümüz var, lambda sensörü, sıcaklık gibi.
Then we have a lot of sensors checking the engine performance, like lambda sensor, temperature.
Ama havaalanı klimalı. Ayrıca bu sıcaklık gayet normal.
Yet the airport is air-conditioned.
Okulun ilk haftasına sıcaklık vererek hoş geldiniz.
You've all given us such a warm welcome this first week at school.
Sıcaklık, kan kokusu ya da bozulmuş uyuşturucu birini yalpalamaya yeterli.
The heat, the smell of blood or a rancid anaesthetist are enough to put the wobble on anyone.
Sıcaklıklar kuzeyde 20ºC ve güney uç kısımlarda ise 22ºC derece olacak.
Temperatures of 20ºC in the north and 22ºC in the southernmost fields.
Geçen yaz sıcaklık bu kadar yükselince Roma hastalıkla dolmuştu.
Last summer when temperatures rose this high, disease spread through Rome.
Sanırım sıcaklık hesaplamalarımda... biraz hata oldu.
I guess my temperature calculations were a smidge off.
Yeni sıcaklık ölçer * tasarımımı deniyordum.
I was testing my new thermo couple design.
Düşünüyordum da bizim baktığımız... yanmış bir bedenin kalıntıları, Renton'ın kurbanlarından biri... fakat yıkımın termal derecesi harikaydı. Ve burada da sıcaklık çok önemliydi.
I was thinking we were looking at the remains of a burned body, another one of Renton's victims, but the degree of thermal destruction was so great that it would take a significant amount of heat.
Yüksek sıcaklık, kemik parçası, toprak...
High heat, bone, ash...
ne anlamda Henry bu anormali nereye taşıyabiliriz alternatifler neler... sıcaklık kontrollü konteyner.
What Henry means is that we were transporting the abnormal in an alternative... Temperature-controlled container.
Aslında, sıcaklık değişiminin iyi geldiğini söylerler.
Um, well, th-they do say a change in... in temperature can help
Sıcaklık kritik seviyeye yaklaşıyor.
The temperature is reaching critical.
Şu anda sıcaklık sıfırın altında 310 derece.
Current temperature, 310 degrees below 0.
Derin bir huzur hissi, iyi olma, fiziksel vücudu terk etme hissi, ılık bir sıcaklık ve koşulsuz sevgi duygusu yayan parlak ışık,... ölüme-yakınlık deneyimiyle uyumlu özelliklerdir.
The consistent features of a near-death experience are a sense of profound peace and well-being, a sense of leaving the physical body, a sense of brilliant light which seems to radiate warmth and unconditional love.
Sıcaklık düşüyor.
Ellen : Temperature's dropping 1 0 °.
Biz, sadık seyircileri arkamızdan bıçaklıyor.
" She's been stabbing us loyal fans in the back.
Bir gün en iyi arkadaşın öbür gün tek gram amfetamin için seni sırtından bıçaklıyorlar. Sen de küplere binip, dizkapaklarını kırmak için koduğumun ütü masasıyla... vuruyorsun onlara. Ee, nerede kaldı arkadaşlık?
One day they're your best mate, the next they're stabbing you in the back for a gram of speed and you wind up having to break their kneecaps with a fucking ironing board, then where are ya?
vücut sıcaklığında dolayısıyla içindeki kişi tamamen sessizlik ve karanlık içinde yüzüyor.
Kept at body temp so the user floats in complete silence and darkness.
4 Yıl içerisinde Atmosferde sıcaklık 10 derece artmıştır.
- The world as we knew it is no more.
Ateşi kırıldı ve vücut sıcaklığı düştü.
Her fever broke and her temperature's down.
Bu anlamı kızımızın gülüşünde arkadaşlarımızın sıcaklığında ya da inancımızda buluruz.
We find it in our daughter's smile... in the warmth of our friends... or the comfort of our faith.