English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ T ] / Taklit

Taklit traducir inglés

3,666 traducción paralela
Taklit edilemez.
Inimitable.
Şu Doktor Banner, bende kullandıkları serumu taklit etmeye mi çalıştı?
So, this Dr Banner was trying to replicate the serum they used on me?
Onun vücut dilini taklit edip hareketlerini öğrenebiliyorlar.
So they can really get his body language and they can learn the movements. And it's been- -
Evet, ama bana söz vermelisin asla ama asla benim binalara tırmanmamı ve atlamamı taklit etmeyeceksin.
Yes, but you must promise me that... you won't try to imitate me by climbing, jumping and leaping off buildings.
Evet, o kesinlikle beni taklit ediyor.
Yes, he's clearly modeling himself on me.
Taklit.
It's fake.
Taklit, aslını yüceltir.
Imitation's the highest form.
Şimdi de onu taklit ediyor, öyle mi?
Now he's doing his best imitation. Right?
Evet, onu taklit ediyor. Dün gece kendini öldürdü.
Yeah, he was doing his best imitation, he killed himself last night.
Bazen hayat, sanatı nasıl taklit eder, bilir misin?
You know how sometimes... life imitates art?
Dave'in ismini taklit edemezsin, iğrenç herif.
You can't just copy Dave's name, you knob-gobbler.
Beni taklit etti.
Aw, he copied me.
Programdaki komşu Wilson'ı taklit ediyordum.
I was doing Wilson, the neighbor in Home Improvement.
Monica Meldrum beni taklit ediyor.
Monica Meldrum is impersonating me.
Birinin de hastanede imzanı taklit ettiğini?
And somebody else forged your signature at the hospital.
Başka birinin çalışmasını taklit ederken taklitçi kendinden bir iz bırakma arzusuna karşı koyamaz.
That in simulating another person's work the forger... cannot resist the temptation to put in something of himself.
Latin taklit tiyatrosu işine peşin ödeme yaptık.
We took advances in cash for a Latin burlesque act.
- Al ama yaptığım her şeyi taklit etme.
All right, but don't copy everything I do.
Küçük taklit oyunun büyük bir yıldızı olmadan nasıl oynanır ki?
Now, how would your little copycat event play without the game's marquee star?
Ve taklit yapa yapa sonunda normal olduğumuzu.
And by pretending to be, they finally are normal.
Azize dehşet ile taklit etti. ve kısa devre tarafından...
The patroness parodied with awe, and by the shorted siblings...
Hatta ben taklit de yapabilirim.
I even do impersonations.
Yalvarıyorum, seni taklit ederek yapabileceğim başka bir şey olmalı.
I am begging you- - there has to be something else I can impersonate you doing.
We 12 bir özür yazısı yayınlayınca Oscar da George Sr'ı taklit ederken..... şüphelerinin doğru çıktığını fark etti.
We 12publishes a rare retraction. Oscar confirms his suspicions of the wall while impersonating George Sr.
Mükemmel bir taklit olmasa da...
And although it wasn't a perfect impersonation...
Kendimi The Iceman Cometh'de gibi hissettim ama aslında taklit ediyordu.
But I felt like I was in The Iceman Cometh, but, you know, in my case, he faketh.
Şimdi, bir hayatı taklit etmek için tüm vücut hareketleri,... istemli olsun ya da olmasın,... elektriğe bağlıdır.
Now, to imitate life all bodily movement, voluntary or otherwise, depends upon electricity.
Carroll'u taklit ediyor.
He's emulating Carroll.
O sevimli burnu kimse taklit edemez.
Nobody can fake that cute little nose.
Hayır, kimse Shifu'nun tatlı burnunu taklit edemez.
No, you can't fake Shifu's cute little nose.
Sadece taklit.
It's just pretend.
Siz, efendim, bir subayın kimliğini taklit etmekten Amerika Birleşik Devletleri Donanması tarafından tutuklusunuz.
You, sir, are under arrest by the United States Navy for impersonating an officer. Well, hey.
Taklit olmayan bir'stil'.
A style, that doesn't come from imitation.
Hiçbir yetkili kişiye saygı göstermiyor ve öbür öğrenciler onu taklit ediyor çünkü oğluna dokunmadığımızın farkına vardılar, Germán.
He doesn't respect any authority and other students are copying him because they realized we don't touch your son.
- Ben tamamen katılmıyorum yok ancak mısın sen manifatura konum iddia olan sensin Eğer insanlar taklit izlerken onlar telefonunuzda lanet ediyoruz!
- I don't entirely disagree, but you're the one who's gonna pretend you're texting while you watch people pretend they're fucking on your phone!
Sadece taklit bir.
Just a pretend one.
Taklit edebilir ve kendisini besler.
Can imitate, reproduce and nourish themselves.
Sporlar genellikle diğer formları taklit etmez.
Spores usually do not like it, and can not imitate other forms.
Ava'ya kendini doğurttu ve Bruce'u taklit etti.
This variety is grown in Ava body and mimic the form Bruce.
Erkekler fiziksel olarak daha güçlü ve yaşaması için onu taklit ediyor.
Knowing that men are physically stronger and imitate her for life.
Ve şimdi insan formunu taklit ediyor
And now mimic human form.
Takagi, her zaman başkalarının işini taklit etmeyeceğini söylerdin.
Takagi, you always said you won't imitate other's work.
Taklit ediyor.
It's software. It mimics him.
Kim bu kadar yetenekli ki, hem senin el yazını hem de kalpli şekillerini taklit etti?
Who's so good that they got your handwriting with its hearts and flourishes?
Bu teknoloji çağında.. .. her şeyi taklit edip manipule.. .. edebiliyorsunuz, peki insan faktörünü..
Like, in this age of technology, where you can simulate or manipulate anything, how do we retain that human element?
Basına daha çok ayrıntı verdiğimizde, daha çok başkasının cinayetini taklit etme gibi olur.
The more detail we give out, the more likely there are to be copycats.
Paqui'yi taklit ettim.
I was copying Paqui.
Onu gayet güzel taklit ettim.
I imitate her really well.
Tabi canım, başka kadınları da taklit etmeliyim.
Of course, I should imitate women other than her.
Birisi bu aletle izleme cihazını taklit etmiş efendim. Cross!
Someone who could rig this thing to mimic the tracking device, sir.
- Bu bir taklit.
- It's a fake.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]