English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ T ] / Test

Test traducir inglés

34,247 traducción paralela
Beni deneyin.
Test me.
Deneme, deneme ; deneme.
Test, test, test.
Genetik test yaptırdım ve GSS pozitif çıktı.
I did have the genetic test done, and it came back positive for GSS.
Test etmeye hazırız.
Now we're ready to test it.
Tamam, testi başlatıyorum.
Okay. Let's run the test.
Test etmek için bazı örnekler toplamak istiyorum.
I want to collect some samples to test.
Bunu test etmek için imza karşılığı aldım.
I signed it out to test it.
O zamana kadar da cihazı laboratuvarda test ediyordum.
And before then, I was testing the device in the lab.
Los Angeles'a geri dönmemi ve film seçmesine girmemi istiyorlar.
They want me to go back to L.A. and do a screen test.
DNA taraması test sonuçlarınızı, aldım.
I've got the results of your DNA screens.
Ama bu arada, birkaç test daha yapmamız gerek.
But to do so, we need to run a few more tests.
Aida bir sonraki test ve ihtiyaçlarınızı karşılamak için yardımcı olacak.
Soon. We're close. But Aida will be on hand to help with further testing and to take care of your needs.
Birlikte yaşamamızın ilişkiyi test edeceğine eminim.
- Yeah. Though moving in together will put it to the test, I'm sure.
Bu nihai Turing Testi.
This is the ultimate Turing Test.
Demek istediğim, Aida'nın yeteneklerini S.H.I.E.L.D.'ın en zeki ve ürkütücü ajanından daha iyi kim test edebilir?
I mean, who better to put Aida through her paces than the most discerning, formidable agent that S.H.I.E.L.D. has to offer?
Hâlâ testi bitirmelerini bekliyorum ki buradan gidebileyim.
Still waiting for them to finish the test so I can get the hell out of here.
Seni birkaç test yapmak için biraz daha tutacaklarını söyledi.
That said, we're gonna have to keep you just a wee bit longer for further testing.
Hâlâ test aşamasındasın Aida.
You're still in the testing phase, Aida.
İkinci teste başlamak için çok eksiğimiz var.
We're months away from a beta test.
Önce Karbon, şimdi sezyum. Sanki Marrow yeteneklerini test ederek periyodik cetvelde ilerliyor gibi.
First carbon, now cesium... it's like Morrow is testing his abilities, making his way through the periodic table.
Bizde de var mı diye görmek için test ettirdi.
Then he said me and Grace had to get tested, to see if we had it too.
Duyduktan sonra gidip beni test ettirdi.
After he heard, I had to go in and get tested.
Hastalık olmasaydı, Jamie'yle Gracie'yi test ettirmeyecektim. Gracie'nin benim olmadığını asla öğrenmeyecektim.
If it wasn't for that, I wouldn't have had Jamie and Gracie tested..... and I wouldn't have found out that Gracie wasn't mine.
Bak, bu bir sınav.
Look, it's a test.
Tarih sınavı.
History test.
Bunu test ettiniz mi?
Have you tested that?
Yapılan araştırmalarda deneklerin % 85'inde... % 300'e kadar hafıza artışı gözlenmiştir.
Memory increases of up to 300 % have been recorded in 85 % of all test subjects.
Karartılmış bir deney olduğundan deneklerin % 50'si test serumunu alacak.
As this is a blinded trial... 50 % of the subjects will receive the test serum.
Hepsi test ediliyor.
They've been tested.
- Evet, üzerimizde test ediliyor.
- Yeah, tested on us.
Denekten deneğe de farklılık gösterir.
It varies per test subject.
- STD testini geçebilen umutsuz taş karılarla tanışabileceğimi duydum da ondan.
- Well, I heard I could meet desperate hotties who can pass an std test.
- Neredeyse üç yıldır bu ilacı test ediyorduk.
- We have been testing this drug for almost three years.
- Ortağım ve ben hafıza formülünü yıllardır test ediyoruz.
- My partner and I had been testing memory formula for many years.
Gün boyu Everclear test denemelerimiz var.
We have Everclear test trials all day.
Ben de bu testi geçemedim.
I failed the test, too.
Amerikan halkının sabrını zorlayacak bir zaman çizelgesi yaptın.
You put in motion a timetable that will test the patience of the American people.
Yani, özel kalem müdürüm olarak ilk işin Al-Sakar'ın bir an önce bulunmasını sağlamak, yoksa benim sabrımı test etmiş olacaksın.
So, your first job as my Chief of Staff is to make sure Al-Sakar is found, and fast, or you may find my patience being tested.
"En kısa sürede iyi bir test sonucu alacaksın."
"Good test results will soon be yours".
Melez aşısını test etmeliyim.
I need to test the blend vaccine.
Birçok izleyici, sahnelerin birlikte çekildiğini düşünür. ama aslında, filme alınmadan önce sıkı bir test sürecinden geçer.
You know, many viewers think our cutaways are just whipped together, but they actually go through a rigorous testing process before filming.
Biz bu aşıların bağımsız araştırmacılar tarafından test edilmesini istiyoruz, bunları üreten şirketler tarafından değil.
We demand that these vaccines be tested by independent researchers, not by the companies who make them.
Bunu bir sınama olarak düşün.
Consider this a test case.
Kan testi yapildi, HIV pozitif oldugu ve AIDS olacagi söylendi.
She had a blood test, and they then told her that she was HIV-positive and that she was going to develop AIDS.
Ancak durum böyleyken... bu test açıkça İmparatorluk topraklarında yürütülüyor.
And yet... that test was clearly conducted in Empire territory.
Test yapılan yer Bikini Mercanadaları Marshall Adaları'nda, Japon İmparatorluğu'nun topraklarının derinliklerinde.
The site of the test is the Bikini Atoll in the Marshall Islands, deep inside the territory of the Japanese Empire.
Bu test ne zaman yapıldı?
When was this test conducted?
Parlemento'daki insanların ateşleyicisi ve kablosu test edilmemiş bir bombayla mı havaya uçtular?
You're telling me that the people who blew up our U.S. Capitol in one shot, didn't test the triggers, the wiring?
75 sınavda C demektir, General.
75 % is still a "C" on a test, General.
Bu bir sınav değil, savaş!
This is not a test. This is war.
Süper laboratuvarınız bunun üzerinde test yapabilir mi?
Can your super lab run some tests on that?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]