English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ T ] / Thunder

Thunder traducir inglés

2,735 traducción paralela
Gök gürültüsü beni korkuttu.
The thunder startled me.
Ne yalan söyleyim tüm havamı söndürdünüz.
Ugh. I'm not gonna lie. You guys are kinda stealing my thunder.
( Yağmur yağıyor ve gök gürüldüyor )
( Heavy rumbling of thunder )
Büyükbabam burada uyuman gerektiğini söylüyor.
Grandpa says you have to sleep in here. It's only a little thunder and lightning.
The Thunder From Down Under yarışmaya katıldı!
"The Thunder From Down Under to compete in Ultimate Puppy Championship"!
Thunder From Down Under!
Thunder From Down Under!
O olmadan the Thunder From Down Under diskalifiye olur.
Without him, the Thunder From Down Under will be disqualified.
Sırada, Summerville Arena'da Avusturalyalı şampiyonlar Thunder From Down Under ilk olarak Dundee ile başlıyor! İşte çocuklar.
Next up, for the first time at the Summerville Arena, the Australian champions, the Thunder From Down Under, starting with Dundee! There you guys go. Now you can watch your baddy Dundee.
Gök gürültüsünü sal!
Unleash the thunder!
Ve yarışmamızın yeni şampiyonu... Thunder From Down Under!
And our new Ultimate Puppy Champions, the Thunder From Down Under!
Belki böyle olduğunu bilse bu kadar hevesli olmazdı.
THUNDER Maybe he wouldn't be so keen if he'd known about this.
Şimdi de Grub, Kiklops'tan öfkesini çıkartmak için ringe girdi.
And now the Grub enters the ring to steal some thunder from Cyclops.
Gök gürültüsünden nefret ediyorum ya
I hate thunder. I was always scared.
Haley'nin bu özel gününü mahvetmek istemedim.
I just don't want to steal Haley's thunder today.
Yıldırım?
Thunder?
Toz Duman bebeğim.
Smoke and Thunder, baby.
Toz Duman.
Smoke and Thunder.
Toz Duman, yavrum.
Smoke and Thunder, baby.
- Toz Duman için alkış alalım...
- Let's hear it for Smoke and Thunder...
Şimşeklerden korkuyorum, Paolo.
I'm scared of thunder, Paolo.
Karabulutların dağılması gerekiyordu.
Thunder bolts were supposed to go off.
Gök gürültülü, şimşekli ve Hale'li bir fırtına.
A storm of thunder, lightening- - And Hale- -
- Bulutlar ve fırtınalar.
- Clouds and thunder.
Bilmeniz gerekenler, fırtınadan korkar, kokulu mumlara saldırır, ve yemeklerin yakınındayken gözünüz üstünde olsun.
All you need to know is he is afraid of thunder, he will fight with scented candles, and watch him around the food.
Ama şu anda elimde sönük gri, nar kırmızısı, açık yeşil koyu gri, galaksi siyahı ve peri yeşili var.
Otherwise I have ghost grey, garnet red, sage green, thunder grey, galaxy black and absinthe.
( Şimşek sesi )
( Distant thunder )
( Yıldırım sesi )
( Distant thunder )
- Seni cezalandırır. Kılıçla, taşla, gök gürültüsüyle.
- He will smite you swords and rocks and thunder.
Gök gürültüsü altı üstü bir gürültü.
Thunder's just the noise.
"Koca bacaklar yürüyorlar!"
" Thunder Thighs are on the move!
"Koca bacaklar gevşiyorlar" deyin lütfen.
Thunder Thighs are loose. "
"Koca bacaklar" lafını senin için bir kağıda yazmamı ister misin?
You want me to write that Thunder Thighs thing down for you?
Baba, Bay Herbert bana "koca bacaklar" dedi.
Dad, Mr. Herbert called me "Thunder Thighs."
Biraz öyle olabilir ama buradaki sarı tankı alacak para ediyor.
Ah, it's a moral gray area, but it's totally paid for gold thunder over there.
Simdi Benny'nin bedenini alevlere emanet ediyoruz, toprak topraga, kuller kullere, toz toza, umit ve gercek inanisla, sonsuz hayata yeniden dirilisine.
We now commit Benny's body to the flames, earth to earth, ashes to ashes, dust to dust, in the sure and certain hope of the resurrection to eternal life. THUNDER RUMBLES Well, if Benny's made it through the pearly gates, there's hope for us all.
Şimşekler çakarken sokakta olmaktan hoşlanmıyorum, biliyorsun değil mi Georgie?
You know I have issues about going out in thunder storms, right Georgie?
Küçük bir gökgürültüsünden korkmayacaksın, değil mi?
You're not afraid of a little thunder storm, are you?
- Şimşek!
- Thunder!
Gökgürültüsünü duydum ve beni korkuttu.
I heard the thunder and it scared me.
Gökgürültüsü ve şimşek yüzünden çok korktum.
It's just I was scared by the thunder storm and the lightning.
Gökgürültüsünden korkan polis köpeği olur mu?
A police dog that's afraid of thunder storms?
Gök gürültüsünden korktuğumu söyledim sana.
I told you, I'm afraid of thunder.
Gök gürültüsü mü?
It's the thunder, isn't it?
Ufacık bir fırtına.
A little thunder storm.
Gökgürültüsünü duyduğumda, hırsızın bize ateş açtığını sandım.
When I heard the thunder I thought it was the burglar shooting at us.
Şimşekten sonra, gökgürültüsüne kadar geçen saniyeleri sayarız.
We count the seconds after we see the lightning until the thunder.
Hey çocuklar! Dışarıda, fırtınanın altında ne yapıyorsunuz?
Hey, kids, what are you doing out here in the thunder storm?
Fırtına korkumu yendim.
I conquered my fear of thunder.
Ve Los Angeles'lı erkekler gibi gök gürültüsünden korkuyor.
And frightened of the thunder like an L.A. man.
Hey!
THUNDER Hey!
Ama umursamadık.
( thunder crashes )

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]