Tibet traducir inglés
713 traducción paralela
Tam Tibet sınırında.
Right on the border of Tibet.
Neden Tibet'teyken yutayım ki?
Why should I swallow it here in Tibet?
" Tibet'te bir yer hakkında müthiş şeyler anlattı.
"Telling a fantastic story about a place in Tibet."
Dilenerek ve dövüşerek Tibet sınırına doğru ilerledi.
He begged and fought, pushing forward to the Tibetan frontier.
Onun izini... Tibet'teki en uç sınır kasabasına kadar sürdüm.
Till eventually I trailed him to the most extreme outpost in Tibet.
- Tibet, belki? - Hayır.
- Tibet, perhaps?
Hep denedi. İran, Tibet, hatta Avusturalya.
Why, he tried Persia, Tibet, even Australia.
Himalayalardaki Tibet'teydi bu.
That was in Tibet in the Himalayas.
Tibet'te.
It's in Tibet.
Yangtze-kiang, bir nehir değil, bir caddedir..... 5.000 km uzunluğunda, Tibetten başlayan..... Sarı Deniz'e uzanan bir cadde..... tüm güzellikler kıyında yatıyor..
The Yangtse - kiang isn't a river, it's an avenue... An avenue, 5.000 km long... It tumbles down from Tibet to end in the Yellow Sea with it's junks and sampans lying on the shore.
Otantik biri için uygun bir yer, Burada Tibet rüzgar ile, illüzyon yaratılır.
Not authentic here either, but with the Tibetan wind it creates the illusion.
" Bana Çin ve Tibet'i vaad etmiştiniz, Bay Sosthène.
" You promised me China and Tibet, Mr. Sosthène.
Bu Tibet'te yaşadığı sırada öğrendiği bir şeydi.
Something he learned during his sojourn in Tibet.
Size Prenses Ayisha'nın havada yükselmesini sunacağım,... bu bana Tibet'in gizli dağlarındaki bir vejeteryenin öğrettiği bir illüzyondur.
I present you with the levitation of the Princess Ayisha, an illusion taught to me by an ancient vegetarian in the mountain fastnesses of Tibet.
Hint bilginleri ve rahiplerle, Tibet'te dağların zirvesine gittim.
I went to Tibet, to a mountaintop, with swamis and monks.
Tibet'e gitmek zorunda değilim.
I don't have to go to Tibet.
Sonra Tibet'e gittim.
Then I went to Tibet.
Tibet üzerine mükemmel bir kitabım vardı.
I have a wonderful book on Tibet.
Tibet üzerine mükemmel bir kitabım var.
I have a wonderful book on Tibet - page 38, for example :
Kitaplarımın hepsi Slavca hatta Tibet hakkındaki kitabım bile.
All my books are in Czech... even my book on Tibet.
Sevgili Tibet'imiz hükümdarını bekliyor.
Our beloved Tibet awaits its ruler.
David-Neel'ın yazdığı Tibet ile ilgili kitabımda yıllardır okuduğum gibi :
As I read for years in my book about Tibet by David-Neel :
Şimdi de eski Tibet ülkesinde çekilmiş resimler göreceğiz.
Now we are going to see some pictures... taken in the former country ofTibet.
Tibet'ten.
It's from Tibet.
Yıllar önce Tibet'te "Yeti" olarak bilenen canavarla yüz yüze geldim.
Many years ago in Tibet... ... I came face to face with a beast known as the yeti.
Tibet'teki manastıra gitmeden önce,
So, just before he left for the monastery in Tibet,
Tibet havalanma tekniğini çalışıyorum.
I'm studying Tibetan levitation.
Tibet'e gitmek istiyorum.
I'd like to go to Tibet.
Bana Ned Tibet'ten bahset.
Tell me about Ned Tibet.
Gemiye atlayıp Hong Kong'a gidiyorum, oradan da Tibet'e geçiyorum... Himalayalarda bir golf sahasında taşıyıcılık yapıyorum.
So I jumped ship in Hong Kong and made my way over to Tibet and I get on as a looper at this course over in the Himalayas.
Bu cihaz ve bu da birkaç Tibet keşişi tarafından manastırda keşfedilmiş bir egzersiz.
This hemo-gauge and that exercise... was invented in a monastery by a couple of Tibetan monks.
Aylar boyunca, ailesinin tek bildiği, Tibet gibi tuhaf yerlere seyahat ettiği oldu ki bu da garipti çünkü karısını ve çocuğunu severdi.
For months at a time, his family seemed only to know that he was traveling... in some odd place like Tibet... which was really weird because he loved his wife and children.
Bu kesinlikle baba değildi, çünkü sürekli olarak Tibet'e gideyim veya bir şeyler yapayım diye düşünüyordum.
There certainly wasn't a father,'cause I was always thinking... about going off to Tibet or doing God knows what.
Hayır, Tibet gamalı haçıydı bu, Nazi değil.
No, it was the Tibetan swastika, not the Nazi swastika.
Antik Tibet sembollerinden birisidir.
It's one of the most ancient Tibetan symbols.
Batı Tibet, Ladakh'a gitmiştim ve orada bir çiftlikte bir ay kadar kalmıştım akşam saatlerinde insanlar çay içmeye gelirlerdi ve kimse konuşmazdı.
You know, when I went to Ladakh in western Tibet and stayed on a farm for a month... well, there, you know, when people come over in the evening for tea, nobody says anything.
Adamlar, "Tibet karadamı" falan gibi bir şey olduğunu söylüyorlar.
Some of the men say it's one of them abdominal snowmen or something.
Bu Tibet el yazması hocam tarafından bana verildi.
This Tibetan manuscript was given to me by my teacher.
3 yıl boyunca Qinghai ve Tibet'in heryerinde onları arayıp durdum!
I've been all over Qinghai and Tibet searching for them for 3 years
Şey... biliyorsun o hiç tibetten ayrılmadı.
Well... you know he's never been away from Tibet.
"Tibet mutfağında bir gezi".
( laughs ) Now you're talking.
Özel olarak da Tibet.
ESPECIALLY TIBET.
İki yıl boyunca Tibet'i dolaştım. Lhasa'yı gezerek eğlendim. Birkaç kere Dalay Lama'yla görüştüm.
For two years I traveled to Tibet and amused myself by visiting Lhasa and spending some time with the head Lama.
Beş gün önce, kuzeydoğu Tibet'de.
Five days ago in north-eastern Tibet.
Tibet, yetki bölgemin biraz dışında kalıyor.
Tibet's a little bit out of my territory.
Bayan Tibet, artık dışarı çıkabilirsiniz.
Ms Tibet, you can come out now.
Yarın, hançeri elde etmek için Kee Nang ile beraber Tibet'e gideceksin.
Tomorrow, you will go with Kee Nang to Tibet to obtain the dagger.
Kutsal toprağımız Tibet Buda'nın hayata dönüşünü gözlüyordu.
Our blessed land of Tibet has been seeking the reincarnation of Buddha, our Savior.
Sol taraftaki benim Tibet'li rehberim.
Yes.
Üzerinde Tibet gamalı haçı vardı.
And it did include the Tibetan swastika.
- Bu daha iyi...
A voyage through the cooking of Tibet.