Titty traducir inglés
523 traducción paralela
Sana ömür boyu yetecek erkek dergisi ve tuvalet kağıdı alacağım.
I'll get you a lifetime supply of titty magazines and toilet paper!
Öyle olsa şaşardım sinir bozucu yumuşak.
It doesn't really matter. - Tough titty if it did, you nasty spotted prancer.
Bakalım meme bankasına ne kadar sakladın.
let's see how much there is in the titty bank.
III. GEORGE'UN SARAYI " Titty çok endişeliydi.
" Titty was very worried.
Çok yazık, balık - surat.
Well, tough titty for you, fish-face.
Asıl bunlara bak!
Look at this titty
Burası gırgır bir nokta... toplantının müthiş bir dönüm yeri.
This is a titty turn... terrific turnout for the meeting.
- Meme ucu yağı? - Hayır.
- Some titty lube?
- Şu ise bak.
- Tough titty.
Sert çocuk.
Tough titty.
" Neye baktığını bilmiyorsun Ama sen sıkı çocuksun
" You don't know what you're looking at But that's tough titty, kid
O koca göğüslü karı gibi beni bekletme sakın.
Don't have me standing around like a fool, man. While you're messing with the titty woman over here.
Üzgünüm partinizi mahvettim. Sorun ne?
I'm sorry to chase off all of that bare titty.
Titty!
Titty.
Titty.
Titty.
Sol tarafıma doğru konuş.
Just talk into my left titty.
Meme başların görünmüş.
You've got a titty showing.
- Şu tarafa koy.
- Put that way. - Titty, titty.
- Meme, meme, meme.
Titty, titty, titty.
Büyük memeli, pornomsu bir film.
It's kind of a big-titty, spread-cheeky kind of thing.
Dışarısı Eskimo memesi gibi soğuk.
Colder than a witch's titty out there.
Göğsünü içeri sok.
Put your titty back up.
Hey, mememi öyle elleme.
Shit, don't be grabbing my titty like that.
Şimdi söyle, kendine tek memeli bir kadın bulabildin mi? Yoksa o tek elinle ikisini sıkıştırıp duruyor musun?
Now tell me, you found yourself a one-titty woman or you just take that one hand there and whip it back and forth?
Sert ayak tırnakları!
Tough titty toenails!
Meme dansı yapalım.
Turn all around, do the titty dance
Haydi meme dansı yapalım.
Titties! Let's do the titty dance!
Sağ memeni içeri, solu...
You put your left titty...
Haydi memeleri görelim.
Put your right titty...
Belki de onun asıl ihtiyacı olan şey memelerini ağzından çıkarman ve çocuğun büyümesine izin vermendir.
Maybe what he need is for you to pop your titty out his mouth and let the boy grow up.
Dedim ki : "Memelerini onun ağzından çıkart ve ona bebek muamelesi yapmayı kes!"
I said pop your titty out his mouth and stop babying him!
Git kıçını salla, dolan.
Go! Titty-titty, strutty-strutty.
69 yıl önce, sıcak bir öğle vaktiydi ve ben de çalıkuşundan daha büyük değildim.
'Twas a burnin'noonday 69 year ago, and me no bigger than a titty wren.
Biraz göğüs görmem için ışığın çekilmesi dört ya da beş dakikasını alıyor.
It takes her four or five minutes to get the flash off her for me to see a little titty.
Gelin Tanrıça, sana anne göğsünden çıkan bu sütü sunuyoruz.
Oh, goddess bride, we offer thee milk from a mother's sweet titty.
- Ama ne yazık ki ıslık çalmaları gerekecek.
Well, tough titty. They're just gonna have to whistle, because I'm off.
- O zaman memesini yala.
- Suck her titty then.
Geçen gün onu çocukların oynadığı bir parkta yakalamışlar. Çok kötüydü.
The other day they catch him... in the elementary school playground... grabbin'itty-bitty titty.
Cadde'de striptiz barında görmedim mi?
Didn't I see you at Jugs on 5th Street, that titty bar?
Ananın memesini ağzından çıkar da öyle konuş asker!
Get your mama's titty out of your mouth and talk, soldier!
Meme "sütüm güzel" demiş, kedi de "bana ne" demiş.
"Tough titty," said the kitty, "but the milk's still good."
Digallo'ya geldiğin zaman bu koca canavarı sola çevireceksin. Titty Twister denilen bir bar görene kadar devam edeceksin.
When you get to Digallo, you're gonna turn this big bastard left, and you're gonna go down a couple of miles until you see a bar called the Titty Twister.
Kamçılayabileceğiniz kızlar burada.
Here at the Titty Twister, we're slashing'pussy in half.
Titty Twister'a hoş geldiniz.
Welcome to the Titty Twister.
Seçimlere altı hafta kala, barlarda sapıtıyorsun.
You go psycho in a titty bar six weeks before the election.
Hava cıva ekiplerindendir.
Maybe he's from the titty squad.
O kadar da mühim değil. Büyük ihtimalle şu anda ona sarılıyordur, onu kendine çekip dirseğiyle göğüslerine dokunuyordur.
Guy probably has his arm around her right now, holding her close, nudging her titty with his elbow, talking about the deep significance of his music, while she looks up at him with her big brown eyes.
Göğsünde yumru var.
You have a lump in your titty.
Beni izleyeceklerini söylediğin için bir striptizci barında Louis'i bekliyor olacağım.
Now that you got'em watching my ass, I'm gonna be in a titty bar waiting on Louis... to call me and tell me everything's cool.
Aferin sana.
- Well, tough titty.
Skinimax'ta güzel bir komedi filmi var.
There's a good titty movie on Skinimax.