Tofu traducir inglés
670 traducción paralela
Bir de nezaretten çıktığın için mutlaka tofu ye.
Since you stayed in a jail today, make sure to eat some tofu when you get home.
Bu tofuya benziyor mu?
Does this look like tofu?
Annem yine peynir almamı istiyor.
Mom wants me to buy tofu again.
Elinde peynir vardı.
She was carrying tofu.
Elindeki peyniri uçurdum.
I really made that tofu fly.
Ben de peynir aldım.
I've got some tofu.
Bununla tofu bile kesilmez.
It wouldn't cut tofu.
O Yun Zheng'le birlikte Batı kapısının dışında... Bir tofu dükkanındalar.
She's with Yun Zheng outside the Eastern Gate at a tofu store
Bir an önce Tofu Dükkanına gitmeliyiz
We must hurry to the tofu store
Küçük yaşlarda koya tofu yiyerek alıştırma yaparlarmış.
She begins practice when young with koya tofu.
En sulu tofu oymuş çünkü. Tofuyu, rujunu ıslatmadan yiyebilirse hazır olduğu anlamına gelirmiş.
Because it's the most moist tofu, if she can eat that without losing her lipstick, she's set.
Vejetaryen burgerleri çıkar.
Get the tofu burgers from the freezer.
Vejeteryan fajitaları ve japon kreması ile yapılmış kroketler.
Vegetarian fajitas and tofu croquettes.
İçi doldurulmuş vejetaryen hindiye ne dersin?
What about vegan turkey stuffed with tofu and cranberries?
Ya soya peyniri?
And some tofu?
Galiba ya çürük bezelye ya da yılan eti.
I think it's either tofu or eel.
Şimdi tüm türkiye biftek ve tofu sosis.
Now it's all turkey steak and tofu sausage.
O tofu şeyler zaten nedir?
What is that tofu stuff anyway?
Onlar entelektüel konuşmalar yapıyor, sen soya peynirinden söz ediyorsun.
They're making intellectual talk, and you're jerking off about tofu.
Fasulye-pilav yiyenlerdensin.
You're a tofu-and-pilaf character.
- Tofu Kusmuğu.
This is a Tofu Toss. - Good.
Her gün koştum, tofu dışında bir şey yemedim, öldüm.
I jogged everyday, ate nothing but tofu, I'm dead.
- "Bir gece ben çok fazla Tofu yedim ve sonra yürüyüşe çıktım." - "Evet harika, hım, her neyse.."
"Ww, one night I ate too much tofu and then went jogging..." - "Yeah great, hum, anyway..."
Soya peyniri siyah fasulye sosu ister misin tatlım? ...... ya da haşlanmış somon?
Honey, uh, do you want the, uh, tofu with black bean sauce... or the poached salmon?
Baba, tofunun tadına bak. Bakalım beğenecek misin.
Pa, taste the shredded tofu, see if you like it.
Hadi ama, tofu kafalı bize içmeyeceksen bile en azından Tayvan'ın şerefine içmelisin.
Come on, Tofu-head... if you won't drink to us... you must at least drink to Taiwan.
Har-iku?
Beau-tofu?
En sevdiğiniz yemek ; Kokuşmuş Tofu!
Master, your favourite smelly tofu.
Durumun aynen, benim Kokuşmuş tofuyu ilkkez tatmama benziyor!
This is just like when I first tasted smelly tofu.
Sevmeyen için, tofu pis kokar!
If you hate it, it stinks.
Deli misin? Kokuşmuş Tofu mu getirdin?
How can you bring smelly tofu?
Al işte, aptal tofun.
Here's your Stinky Tofu.
Bu, Tsu-An Tofusu.
This is Tsu-An Tofu.
- Tofu nerde?
- Where's the tofu?
- Tofuyu tavukla karıştırdım.
- The tofu is blended in with the chicken.
- Evde tofu yapamıyor musun?
- You can't cook tofu at home?
Daha bir de tofulu börek hazırlıyorum.
There's also a tofu dumpling coming up.
Pis kokan sebzeler yediği için, ağzının çok pis koktuğunu duymuştum.
Wow, I've heard a lot about her. She was raised on fermented tofu and has bad breath.
Bundan bir parça koparırsan, kazanırsın.
If you can smash this piece of tofu, you win.
Yemeklerimiz güzel, numaraya gerek yok.
Our tofu is very good, we don't need gimmicks.
Hizmet konusunda bayan Tofu'yu eğittim.
So I've trained a Miss Tofu to entertain our customers. Come out.
Yarın serviste yardım edeceksin.
You'll help us sell tofu tomorrow.
Herkesin gözdesi olmalısın.
You'll be a Tofu Beauty.
Yemek istiyorsanız, sıraya girin.
If you want tofu, please queue up.
Böyle giderse senden fazla satış yapacak.
I think she sells more tofu than you used to.
Teşekkür ederim. - Yemek değil, şarap istiyorum.
- I don't want tofu, I want fermented tofu.
- Yim'in yemekleri gerçekten harika.
The tofu from Yim's is really smooth.
- Garson kız yemeklerden daha güzel.
It's smoother than the skin of the Tofu Beauty.
Sende mi garson kızı görmeye geldin?
Did you come here for the Tofu Beauty as well?
O kadar yolu yemek alamak için mi geldin?
Did you come all this way just to buy tofu?
- Tofu güzeli banada.
- Tofu Beauty, can I use my hands too?