Toot traducir inglés
383 traducción paralela
"Biraz daha sert nefes alırsam kornayı çalacağım!".
"If I breathe into it any harder, I'm gonna toot."
Düüt, düüt!
Toot, toot!
Tabii ki otomobil kornası isterim.
I sure do love an automobile horn. Toot-toot!
Sussana.
Toot-toot! - Shut up, will you.
Başka bir içki aleminde daha ve siz de haklı olduğumu biliyorsunuz.
He's off on another toot, and you know I'm darned right.
Belki seyahate çıktığını düşünüyordur ama mal bölüşümü olmadan Meksika usulü boşanmak?
Maybe he thinks she's off on a toot. But a Mexican divorce, with no property settlement... not Chrystal Kingsby.
Genç kız çorabı giymiyorum ama benim için "tutucu bir tip" der miydiniz?
I don't wear bobby socks, but would you say I was a "rooty-toot"?
Gidiyoruz eğlenmeye
" We're goin'on a toot
İlk işaretle birlikte atıldın.
You went off on a toot.
Şöför işaret verince, hepimiz klakson gibi ses çıkarırız.
When the driver gives the signal, we must all toot like horns.
Toot Schors kadar ucuz değil belki ama sanırım fiyatını uygun bulacaksın.
Not as flashy as Toot Schors'probably, but I think you'll find the price is right.
Öyle oldu.
Toot sweet.
Sen de örtüye büründün, değil mi?
HEY, YOU GOT OFF ON A TOOT, DIDN'T YOU?
Evlat ve Kubelik küçük bir kaçamak mı yapıyordu yani?
Buddy-boy and Kubelik having a little toot?
Takibinde ısrarcı da olsa Neşeli bir şarkı tutturmuş
Though quite intent in his pursuit He has a merry tune to toot
Bir sorun çıkarsa, borumu üflerim ve hemen gelirsiniz.
If there's any trouble, I'll toot my bugle, and you come running.
Borumu üflerim!
Toot my bugle!
Düt düt!
Toot, toot!
- İhtiyacım olursa size seslenirim.
I'll toot when I'm done.
Daha çok ötmek gibi.
It's more like a toot really.
# # Toot sweets, toot sweets
# # Toot sweets, toot sweets
# # The toot of a flute with the flavour of fruit
# # The toot of a flute with the flavour of fruit
# # Toot sweets
# # Toot sweets
Ya da düdüklü şeker.
Or Toot Sweets.
Evet. Düdüklü şekerler.
Yes, Toot Sweets.
Düdüklü şekerler?
Toot Sweets?
# # Toot sweets sound like what they are
# # Toot sweets sound like what they are
# # In every foreign strand I land, the royal trumpets toot me
# # In every foreign strand I land, the royal trumpets toot me
Dıt-dıt-dıt-dıt.
Toot-toot-toot-toot?
Meşgul sinyali böyle. Dıt... dıt... dıt... dıt.
The busy signal is toot... toot... toot... toot.
Söyle bakalım küçük kız senin ismin nedir bakalım?
Toot too, too, too. Tell me, little girl, what's your name?
Tren platformda durmaktadır.
Diddledum, diddledum, diddledum. toot! toot!
- Teşekkür ederim, Bayan Toot.
- Thank you, Miss Toot.
Otto'yu sevmemin bir sebebi de harflerin yerini değiştirince toto olması. Bu da benim hobim işte.
I also like Otto cause Otto is toot inside out.
Uyuşturucu, ot, toz, beyaz, eroin, derman, hap, ne varsa...
Dope, drugs, weed, grass, toot, smack, quackers, uppers, downers, all-arounders... You name it, we want it.
- Biraz kokain saracağım.
- I'll just do a toot.
9 milyar dolar, genç beyinleri marijuana, eroin, kokainle, zehirlemek adına.
Nine billion big ones to help disease young minds with marijuana, smack, toot, crackers, you name it.
Git o zımbırtıyı "Kahverengi Şortlu" arkadaşlarınla üfle. Yakında üflemek için fazla şansın olmayacak.
Go and toot with your Brown Shirts.
Biraz ister misin?
Care for a toot?
Biraz kokain istiyor.
She wants some toot.
Kafayı sıyırdığını düşüneceklerdir.
They'd think you had been off on a hell of a toot.
İkimizin de kafayı sıyırdığını düşüneceklerdir.
They'd think that we'd both been off on a hell of a toot!
Dinleyin, böbürlenmek istemiyorum ama yüzde kaç oyla kazandım?
Listen, I don't want to toot my own horn or anything... but how much did I actually win by?
Grumman'ı övmek istemem ama bir F-14 Tomcat hazır ve bu işi bitirmek için bekliyor!
I don't wanna toot Grumman's horn but we got an F-14 Tomcat out there that's ready, willing and able to get the job done!
Pek böbürlenme tatlım.
Don't toot your horn, honey.
Savaş borusu öttürmek hoşuma gitmiyor ama birkaç arka dümen biliyorum.
I mean, I hate to toot my own horn, guys, but I know some great stings.
Kafayı fazla buldum galiba.
I've been doing too much toot. Shoot!
Bu da sen, ben ve Beth çuf çufdayken... düt düt!
And this is you and me and Beth on the choo-choo. Toot, toot!
"Ben denizci Temel Reis Düüt düüt"
"I'm Popeye the sailor man Toot, toot"
Küçük kaçamak mı?
Toot?
Bu mal için 300.000 $ ödeyen kuş beyinli
So the dimwit who's paying 300 grand for this stuff gets one pound of high-grade toot...