Toulon traducir inglés
59 traducción paralela
Doğru. Ama hatırlarsanız, o buraya Toulon Bankası soygunundan sonra geldi.
True But don't forget he got here the day after the Toulon bank job Remember?
Ve onun yeni kocası, Baron de la Bonnet de la Toulon.
And her new husband, the Baron de la Bonnet de la Toulon.
Toulon'da eğleniyor musun?
Are you having fun in Toulon?
Toulon'a geri dönüyorum.
I'm going back to Toulon.
Bir grup kürek mahkûmu cezalarını çekeceği Toulon'a gidiyor.
A chain of galley slaves on their way to the penal colony of Toulon.
Toulon'dan ayrılalı üç gün oldu.
I left Toulon three days ago. Today I covered the miles on foot.
Babam Toulon'da pranga kilidi üretenlerin başıydı.
My father was the head locksmith of the penal colony of Toulon.
Toulon ceza evinde bir forsaydı.
He was a convict at the penal colony of Toulon.
İsminin Champmathieu olduğunu söylemiş ama Arras cezaevinde onu tanıyan çıkmış. Toulon'da onunla olan eski bir mahkûm.
He pretended his name was Champmathieu, but was recognized at the penitentiary of Arras by an ex-convict who was with him in Toulon.
Toulon deniz üssünden bahsetti. Bir kurtarma merkezinden.
He says Toulon, the naval base, is a rescue center.
Toulon. Elbette, Akdeniz'de Marsilya'nın yakınında bir Fransız üssü.
Toulon.'Course, the French base in the Mediterranean near Marseilles.
Toulon'da Fransızlar'ın olduğu gibi.
So were the French at Toulon.
- Toulon'u bilirim.
- I know Toulon.
Toulon'la bir işimiz yok.
This has nothing to do with Toulon.
- Toulon.
- Toulon.
Sonra bir gün, Toulon'da bir barda tesadüfen Fred ile karşılaştım.
Then one day I ran into Fred in a bar in Toulon.
Evet, Toulon'da idi, ismi de Las Vegas bar.
It's true. The Las Vegas bar, in Toulon.
- Ama onun başını Toulon'daki gemime gönder.
But send his head to my ship in Toulon.
Araç yarın Touron'dan Cadarache'ye saat 14 : 00'da iki motorlu polis eşliğinde ve tali yolları kullanarak gidecek.
The van leaves Toulon tomorrow at 2 : 00 p.m. With two motorcycle cops, headed for Cadarache via secondary roads.
İngilizler çoktan Dunkirk'le Toulon açıklarında demirledi.
Already the English lie off Dunkirk and Toulon.
Amerikalılar çok tuhaf. Yeni ölmüş birini arıyorlar, Toulon'dan köpekler istiyorlar. Eski bir ceset buluyorlar.
Funny, these Americans, looking for a recent body, asking for dogs from Toulon, and they find an old one.
Kariyerine başlamak için önünde ne Mısır, ne de Toulon gibi bir imkân olmasaydı bu abidevi ve pitoresk şeyler değil de, onların yerine önünde sadece zavallı bir tefeci kocakarı olsaydı ve kariyeri için onun parasını almak dışında bir çıkış yolu bulunmasaydı ve onu öldürmek zorunda olsaydı, acaba ne yapardı?
And if he had not had Toulon nor Egypt to begin his career with, but instead of all those picturesque and monumental things, there had simply been some ridiculous old hag, a pawnbroker, who had to be murdered too to get money from her trunk for his career. You understand?
Ama tersine, deniz yoluyla Suriye limanlarından... Toulon ve Malaga'ya... sonra da Palermo ve Napoli'ye taşındı.
Instead, it was carried by sea from the Syrian ports... to Toulon and Malaga... and then to Palermo and Naples.
Doğru değil. Toulon'da doğdum..
I'm from Toulon.
- o zaman Toulon'daki çöp kutusunda bulmuşlar.
- A Toulon garbage can!
- Moreau al Toulon'a git.
- Get Moreau in Toulon fast.
- Victor 6500, Toulon ekibi mi?
- Victor 6500, Toulon brigade?
Gemi bu gece Toul'a yola çıkıyor.
The ship heads for Toulon tonight.
Andre Toulon?
Andre Toulon?
Bay Toulon.
Mr. Toulon.
Andre Toulon'nun sırrı burada yatıyor, hissediyorum.
I think Andre Toulon's secret is right here.
Varsayalım ki onu bulduk Frank Andre Toulon'nın sırrını demek istiyorum... Bu güçle ne yapılabilir?
Suppose we found it, Frank What Andre Toulon's discovered, I mean What would you do with the power?
Andre Toulon'nun günlüğü.
This is Andre Toulon's diary.
Çünkü şimdi ya da sonra içinizden birisi mutlaka Toulon'un sırlarına ulaşacaktı.
Because we are all joined by our thoughts and sooner or later one of you would have learned that I have discovered Toulon's secrets.
Sonra da Toulon'da taksi şoförlüğü yaptı.
And then he drove a cab in Toulon.
Bunu Büyükelçi Toulon'a bile götürsen umurumda değil.
Take it up with Ambassador Toulon for all I care.
Toulon değil miydi, baba?
Wasn't it Toulon, dad?
Efendim, Toulon'daki taş ocaklarında bir yıl gardiyan olarak görev yaptım.
Sir, I was a guard for a year in the quarries of Toulon.
20 yıl önce ikimiz de Toulon'da hapisteydik.
We were in prison in Toulon 20 years ago.
Toulon'da ispiyoncuydun ve hâlâ ispiyoncusun.
You were an informer in Toulon.
Amerika'ya giden gemi Tulon'dan kalkacak.
The ships to America sail from Toulon.
Çocuk Toulon hapishanesinde benimle beraberdi.
That child was with me in the Toulon jail
Toulon'da bir ikinci.
A second at Toulon.
Toulon'daki o kızlar vardı... Ve onlar her neyse, sonunda Marsilya'ya vardık ikizler.
There were these girls in Toulon- - twins.
Toulon'da depoları var.
Warehouses in Toulon.
Merhaba. Merhaba. Zaten aynı anda hem Paris'te hem Toulon'da olamam ya?
In any case, Paris and Toulon is too much work.
Laboratuar Toulan'da değil miydi?
The laboratory is not in Toulon?
Hangisi?
The eldest, the one who lives in Toulon.
En yaşlısı, Toulon'da yaşayan.
He's coming in for the weekend.
Seni Toulon'a götüreceğim.
I'm taking you to Toulon.
Ben, o taraftan, Toulon'dan geliyordum.
I came from Toulon.